Bel Fıtığı Eve Hapsedince Yönetmen Oldu

Konya'da 15 yıldır eczacılık yapan İlker Sarı, bel fıtığı nedeniyle 3 ay eve kapandığı süreçte gelen ilhamla senaryosunu yazdığı filmin yönetmeni oldu Eczacı yönetmenin, evini, arsasını, babasının arabası da dahil bütün birikimini yatırdığı 'Benzersiz' filmi, bugüne kadar yaklaşık 13 bin kişi tarafından izlendi Cemal Hünal ve Ekin Türkmen gibi ünlü isimlerin rol aldığı, 15 Eylül'de ülke genelindeki 77 salonda vizyona giren filmde, bir eczacının geçirdiği rahatsızlık sonrası yaşadığı kimlik karmaşası işleniyor.

MELİKE KINACI - Konya'da 38 yaşındaki eczacı İlker Sarı, iki yıl önce bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle 3 ay eve kapandığı süreçte, gelen ilhamla yazdığı senaryoyu beyaz perdeye aktararak hayalini gerçekleştirdi.

Kentte 15 yıldır eczacılık yapan Sarı, 2015 yılında bel fıtığı rahatsızlığı geçirdi. Evden dışarı çıkamadığı dönemde film senaryosu yazabileceğini düşünen Sarı, bu konuda kitaplar okuyarak işe başladı.

Daha önce anlatılmamış bir hikayeyi filme aktarmaya karar veren Sarı, senaryonun ana karakterini bir eczacı yaptı. Yazdığı eseri ünlü oyunculara ulaştıran eczacı, olumlu cevap alınca kendisini bir yönetmenlik macerasının içinde buldu.

Hayalini gerçekleştirmek için evini, arsasını, babasının arabası da dahil bütün birikimini kullanan Sarı'nın "Benzersiz" filminin çekimleri 33 günde tamamlandı.

Cemal Hünal ve Ekin Türkmen gibi ünlü isimlerin rol aldığı film, 15 Eylül'de ülke genelindeki 77 salonda vizyona girerek, bugüne kadar 13 bin seyirci tarafından izlendi.

Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sinemayı çok sevdiğini, rahatsızlığı sırasında bu konuda bir şeyler yapabileceğini düşündüğünü söyledi.

Yazdığı kısa metinleri sonrasında bir senaryoya dönüştürdüğünü anlatan Sarı, "İzlediğim filmlerde mesleği eczacılık olan bir başrol görmemiştim. 'Ana karakterim eczacı olabilir' diye düşündüm. Hem kendi yaşantımdan kesitler aktardığım hem de fantastik öğe ve olaylar eklediğim bir senaryo çıkardım ortaya." diye konuştu.

- "Fantastik bir kurgu üzerinden gittik"

Sarı, eczacının sıra dışı bir karekter olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Nöbet tutarken geçirdiği bir travma sonucu dünyaya gözünü farklı bir insan olarak açıyor. Ardından kendini bulma ve garip bir intikam hikayesi başlıyor. Aslında hastalık kısmı fanteziydi. Film için uydurduğum hastalığın adı 'görsel hafıza kaybı'. Gerçekte böyle bir hastalığa tutulan var mıdır bilmiyorum. Bir adam olsun dedim, sözel bilgileri, bir kadının annesi olduğunu bilsin ama onun görselini hatırlamasın. Kalemin ne işe yaradığını bilsin ama neye benzediğini hatırlayamasın istedim. Böylece fantastik bir kurgu üzerinden gittik."

Senaryoyu gönderdiği ünlü isimlerin kendisine olumlu cevap verdiğini aktaran Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önce Cemal Hünal'a ulaştım. Senaryoyu okuyunca çok beğendiğini söyledi. Kısıtlı imkanlarımıza aldırmadan Konya'ya gelerek çekimlere katıldı. Ardından Ekin Türkmen, Ruhi Sarı, Selahattin Taşdöğen, Ebru Sarıtaş, Yakup Yavru, Nilüfer Aydan ve Murat Parasayar gibi oyunculardan oluşan güzel bir kadroyla, 33 iş gününde çekimlerimizi tamamladık. Karamizah-gerilim türünde bir film ortaya çıkardık."

- Babasının arabasını havaya uçurdu

Sarı, klasik bir otomobile ihtiyaç duyduklarını ancak maddi imkansızlıklarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Sarı, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

"Çekimlerde iki aracı çarpıştırmamız, sonra havaya uçurmamız gerekiyordu. Biri eczacının karakterine uygun, eski, kaslı bir Amerikan arabası olmalıydı. Ancak bunu alabilecek, sonra da patlatabilecek gücümüz yoktu. Biz de 3-4 bin liraya, ucuz, külüstür bir araç aldık. Üzerine polyester giydirme uygulayarak klasik otomobile dönüştürdük. Babamın arabasını alıp bunları çarpıştırdık, daha sonra havaya uçurduk. Tabii babama da söz verdim, kendisine daha iyi bir araba alacağıma dair. Ama alamadık henüz. Bir anda atıldığımız bir macera oldu. Süreç çok sıkıntılıydı. Sıfırı bir yapmak gerçekten çok zormuş, onu gördüm. Belki biraz cahil cesaretiyle kalkıştık bu işe. Birikimimizi bu filme yatırdık. Evimiz, arabamız, arsamız. Hatta biraz daha fazlasını harcayarak çekmeyi başardık. Eşimin, ailemin ve dostlarımın desteği her zaman arkamdaydı. Nacizane bir sanat eseri ortaya çıkmışsa bundan dolayı çok mutluyum."
Kaynak: AA