İçişleri Bakanı Soylu Antalya'da

Soylu: (1) 'Türkiye tek gündemi terör olan bir ülke değildir. Bunu kabul etmemiz de mümkün değildir. Bir tarafta terörle mücadele eder diğer tarafta da altyapı yatırımları, bilim ve teknoloji hamleleri, eğitim faaliyetleri, kültürel etkinlikleri devam eder. Bir grup mensup bir gece darbe yapmaya kalkar, silahlarla milletin üzerine yürür, sabahına varmadan millet bunları bastırır. Hafta başında piyasalar açılır her şey rutininde, hiçbir şey olmamış gibi normalliğe devam eder' 'İşte bu coğrafyanın, bu medeniyetin gücü buradadır. Allah'ın emrettiği hususlardan bir tanesidir abdest almak. Her abdest yeni bir başlangıç, tazelenmedir, ilk adımı atmaktır. Bu coğrafyada bizi diz çöktürememelerinin temel sebeplerinden bir tanesi de bu anlayışımızı sürekli hayatımızda daim kılmaktır'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin tek gündeminin terör olmadığını vurgulayarak, "Bunu kabul etmemiz de mümkün değildir. Bir tarafta terörle mücadele eder diğer tarafta da altyapı yatırımları, bilim ve teknoloji hamleleri, eğitim faaliyetleri, kültürel etkinlikleri devam eder. Bir grup mensup bir gece darbe yapmaya kalkar, silahlarla milletin üzerine yürür, sabahına varmadan millet bunları bastırır. Hafta başında piyasalar açılır her şey rutininde, hiçbir şey olmamış gibi normalliğe devam eder." dedi.

Soylu, Antalya'nın Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen "İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri"nde yaptığı konuşmada, dün açılışı yapılan Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Projesi'nin aslında coğrafya, insanlık ve dünyada yaşanan haksızlıkları, zulümleri, gelişmiş gibi görünen birtakım ülkelerin gelişmişlik dışı davranışlarını tevil edebilmek, kardeşliğin, beraberliğin mutabakatın, duygudaşlığın, birlikte paylaşmanın nasıl olduğunu anlatabilmek bir taraftan da Anadolu medeniyetinin en büyük zenginliği olan modern İpek Yolu'nun yeniden canlanmasını temin etmesi açısından büyük bir proje olduğunu söyledi.

"Demir İpek Yolu" diye adlandırılan demir yolunun, 21. yüzyıl ve ardışık yüzyılların bitmeyen petrolü olacağını aktaran Soylu, "Bu bizim en önemli rüyamızdı. Bugün başımıza getirilmeye çalışılan, bu coğrafyanın başına getirilmeye çalışılan meselenin bundan gayri olduğunu, uzak olduğunu hiç kimse düşünmesin. Allaha şükürler olsun, bu yolculuğu bu millet kararlılığı ve inancıyla devam ettirmektedir." diye konuştu.

Soylu, bir süredir bakanlığın değişik birimleriyle bir araya geldiklerini, Ankara'da son bir haftada kaçakçılık ve organize müdürleri, istihbarat müdürleri ve valilerle toplantı yaptıklarını anımsatarak, Van, Diyarbakır, Muş'ta bölgesel güvenlik toplantıları gerçekleştirdiklerini kaydetti.

"Gerek siyaset hayatımızda gerekse devlet tecrübemizde gördüğümüz en önemli sebeplerden birisi birlikte hedefe yürümek, ortak bir duygu taşımak birlikte karar almaktır, istişare edebilmektir, bir fotoğrafı farklı gözlerle aynı hedefe bakarak okuyabilmektir, eksiklerimiz gidermek, cümle öğrenmek kendimizi tazeleyebilmek, heyecanını en üst seviyeye çıkarabilecek sinerjiyi birlikte oluşturabilmektir." ifadelerini kullanan Soylu, İçişleri Bakanlığı bünyesinde ortaya konulan sistemin sadece hizmetlerle vatandaşın memnuniyeti kazanmanın yanı sıra kendilerini izleyen ülkelere de modern hizmet anlayışı noktasında rol model olabilmeyi, hizmetler teknoloji payını artırıp bürokrasiyi azaltmayı amaçladığını dile getirdi.

Soylu, vatandaşın kimlik kartını, ehliyetini, pasaportunu zamanında alabildiği, eziyet çekmediği ve devlet dairesinden çıkarken söylenmediği bir sistemi oluşturmayı amaçladıklarını vurgulayarak, bir yandan hayatta kalma ve varoluş mücadelesini verebilmenin bu medeniyetin en önemli sınavı olduğunu, öte yandan da millet olmanın gereklerini yerine getirmenin, medeniyetini yukarılara taşımanın belki de en önemli sorumlulukları olduğunu söyledi.

- "Türkiye tek gündemi terör olan bir ülke değildir"

İçişleri Bakanlığına baktığı zaman tam da bu karakteri taşıyan bakanlık gördüğünü belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Yani bir taraftan jandarmasıyla, polisiyle, korucusuyla silahlı bir kolluk gücü diğer yandan ise valiliği, kaymakamlığı, belediyesi, nüfus işlemleri, doğumuyla, nikahıyla vatandaşın günlük hayatına dokunan bir yapımız var. Türkiye'nin uzun zamandır terör gündemi olduğu için bakanlık olarak bu aksiyonel yönümüzün daha fazla öne çıktığı, kamuoyunda ve medyada daha fazla yer aldığı aşikardır. Türkiye tek gündemi terör olan bir ülke değildir. Bunu kabul etmemiz de mümkün değildir. Bir tarafta terörle mücadele eder diğer tarafta da alt yapı yatırımları, bilim ve teknoloji hamleleri, eğitim faaliyetleri, kültürel etkinlikleri devam eder. Bir grup mensup bir gece darbe yapmaya kalkar, silahlarla milletin üzerine yürür, sabahına varmadan millet bunları bastırır. Hafta başında piyasalar açılır her şey rutininde, hiçbir şey olmamış gibi normalliğe devam eder. İşte bu coğrafyanın gücü, bu medeniyetin gücü buradadır. Allah'ın emrettiği hususlardan bir tanesidir abdest almak. Her abdest yeni bir başlangıç, tazelenmedir, ilk adımı atmaktır. Bu coğrafyada bizi diz çöktürememelerinin temel sebeplerinden biri de bu anlayışımızı sürekli hayatımızda daim kılmaktır."

İçişleri Bakanı Soylu, 15 Temmuz süreci geçirdiklerini, ardından ekonomik anatomi içerisine sokmaya çalıştıklarını anlatarak, bütün bunlardan etkilenen ama bununla dövünmeyen, geleceğe bakabilen, ayağa kalkabilen Türkiye tablosunun net bir şekilde karşılarında olduğunu ifade etti.

"Bizden haz etmemelerinin temel nedenlerinden belki de bir tanesi budur." diyen Soylu, şöyle konuştu:

"Türkiye özellikle büyüme rakamı yüzde 5 seviyesinde, hatta son çeyrek için inşallah yüzde 9'lar konuşuluyor. Çift hanelerin sürpriz olmayacağı söyleniyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da yıl sonu ortalaması için beklentilerinin yüzde 7 olduğunu ifade ettiler. Türkiye büyük, düzenli, tek gündeme mahkum olmayan ve hakikaten hem devlet geleneği hem de millet sahipliği büyük bir ülkedir. Türkiye aynı zamanda köklü bir devlet geleneği olan da bir ülkedir. İki gün önce kuruluş yıl dönümünü büyük bir heyecan ve mutlulukla kutladığımız güzel Cumhuriyetimiz bugün 94 yaşında. Bir alışkanlıkla genç Cumhuriyetimiz diyoruz ama yaklaşık bir asırlık bir süreçten bahsediyoruz. Bu önemli bir birikimdir. Bir de bunun öncesi var. Ciddi bir devlet anlayışı, uluslararası ilişkilerde atılan adımları, içeride ortaya konulan kanunları, bürokrasiyi, nüfus sayımlarını barındıran yüz yıllarımız mevcuttur. Bu yıllara ait arşivlerimiz var. Hala devam eden ve bu arşivlere dayanan tapu ve miras davalarımız var. Bunlar sadece elimizde kalan arşivlerdir. Yangınlarda ve başka sebeplerle kaybettiklerimizi de ayrıca düşünmemiz gerekmektedir. Bu sayede devlet geleneğimizin ne kadar geriye gittiğini daha somut bir şekilde anlaşılabilecektir."

- "Veri güvenliğini de hep birlikte test etmek zorundayız"

Kendilerini doğru tanımlamaları gerektiğine işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece ekonomik gelişmişlik seviyemize bakarak, hatta birilerinin yaptığı gibi onu bile doğru değerlendiremeyerek kendimizi sürekli bir noktada görmek, zayıf görmek her gün her şeyi yeni keşfediyormuşuz gibi davranmak doğru bir yaklaşım değildir. Bu millet bu topraklar üzerinde bin yıldır devlet yönetmektedir. Bin yıldır bu topraklarda sahip olmak, kardeşlik ve beka mücadelesi veriyoruz ama aynı zamanda üniversiteler, okullar idare ediyoruz. Ders veren öğretmenlere, hocalara maaşlar veriyoruz. Bin yıldır kanun yapıyoruz. Bin yıldır sicil kaydı tutuyoruz, resmi yazışma yapıyoruz, bir devlet olmanın bütün gereklerini yerine getiriyoruz. Bu ülkenin gündemini, birikimini geriye götürecek ve günlük siyasi tartışmalardan ibaret görmek derya içinde olup deryayı bilmeyen mahfiller gibi davranmak demektir. İçişleri Bakanlığı anlattığım bütün bu sürecin tam ortasında yer almaktadır. Kılıç tarafından da baksanız, kalem tarafından da baksanız bu bakanlığı görürsünüz."

Nüfus ve vatandaşlık işlerinin, bakanlığın görevleri açısından köklü ve ciddi ağırlığı olan işlerden birisi olduğuna dikkati çeken Soylu, şu ifadeleri kullandı:

"Nüfusla ilgili kayıtlarımızı doğru tutmak, etkin ve erişebilir hale getirmek aslında vatandaşın devletle etkileşim içerisinde olduğu her işlemde fark oluşturmaktadır. Teknoloji gelişiyor. Geliştikçe de yeni ihtiyaçlar, kurumlar, talepler ortaya çıkıyor. Nüfus işleri noktasında hem yeni teknolojileri sisteme dahil etmek, hem işlemleri hızlandırmak hem de bütün bunların yasal altyapısını hazırlamak zorundayız. Veriye ulaşılabilirliği hızlandırırken veri güvenliğini de hep birlikte test etmek zorundayız. Yani bilgiyi etkin bir şekilde paylaşacaksınız hem de insanların kişisel verilerini istismara mahal bırakmayacak şekilde koruyacaksınız, muhafaza edeceksiniz. Bakanlığımız nüfus ve vatandaşlık hizmetleri genel müdürlüğü eliyle bugüne kadar ciddi ve çok iyi tahkim edilmiş teknolojik altyapı ve dönüşüm ortaya koymuştur. Süreç halen devam etmektedir. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi, Adres Kayıt Sistemi, Kimlik Paylaşım Sistemi, Dijital Arşiv Projesi, Mekansal Adres Kayıt Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi, e-vatandaşlık hizmetleriyle yakında uygulamaya alacağımız pasaport ve sürücü belgesi hizmetleri, bütün bunların kimisi faaliyette kimisi de süreci devam eden uygulamalardır. Sürekli kendisini yenileyen, canlı bir organizma olarak sürekli üreten ve sürekli muhatabına memnuniyet ifade etmeye çalışan aynı zamanda geçmişi muhafaza eden, geleceği de hizmetleriyle bütünleştirebilen bir anlayışı başarılı bir şekilde uygulamaktadır."

"Nüfus idaresinin süreci ne kadar iyi götürüyor" diye düşündüğünü belirten Soylu, nüfus idaresinde genele oranla yüksek gördüğü hanımefendilerin bu başarıda büyük payı bulunduğunu söyledi.

(Sürecek)

Kaynak: AA