'Almanya'da Kurumsal Irkçılık Büyük Bir Sorun'

Almanya’da NSU terör örgütü tarafından öldürülen kişilerin ailelerinin avukatı Daimagüler: 'Almanya'da kurumsal ırkçılık büyük bir sorun. Bunu Almanya'da yaşayan ve polise işi düşmüş olan herkes söyleyebilir. Suçlu ya da kurban ol fark etmez, yabancı olunca, Türk olunca zorluk yaşıyorsunuz' 'Başbakan Merkel 2012 yılında, olayların aydınlatılıp suçluların gerekli cezaya çarptırılacağına dair söz verdi ancak bu söz gerçekleşmedi' 'Almanya'da hukuk bağımsız değil. Genel savcılık kanunlara göre bağımsız değil. Savcılık Adalet Bakanlığının bir parçası, Adalet Bakanlığı da Başbakanlığa bağlı'

Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından öldürülen kişilerin ailelerinin avukatlarından Mehmet Daimagüler, "Almanya'da kurumsal ırkçılık büyük bir sorun. Bunu Almanya'da yaşayan ve polise işi düşmüş olan herkes söyleyebilir. Suçlu ya da kurban ol fark etmez, yabancı olunca, Türk olunca zorluk yaşıyorsunuz" dedi.

Bonn kentindeki Yenilik ve Adalet Partisi (BİG) Genel Merkezinde konferansa katılan Daimagüler, 6 yıl önce Almanya’da 8’i Türk, 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan NSU terör örgütü ve buna ilişkin devam eden dava hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Daimagüler, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 2012 yılının şubat ayında, yakınlarını kaybeden ailelere, Almanya'nın bu olayları araştırıp gerçekleri ortaya çıkaracağı ve suçlu olanların gerekli cezaya çarptırılacağına dair söz verdiğini ancak maalesef bu sözün gerçekleşmediğini söyledi.

Avukat Daimagüler, "5 teröriste dava açıldı ama hepsi bu kadar. Alman gizli istihbarat teşkilatının burada ne rolü var o araştırılmadı. Kurumsal ırkçılık sorununu araştırmadılar. Savcılık dört buçuk yıl içinde bu davada müdahil avukatların araştırma ve iddialarının üstünü sürekli kapattı. Bence bu siyasi bir sorun. Bir yandan Başbakan söz veriyor diğer yandan savcılık bizim sorulara cevap vermiyor." dedi.

Alman hukuk sistemini eleştiren Daimagüler, şunları kaydetti:

"Bazı Neonazi şahitleri ifade vermek için avukatla geliyorlardı, avukatları bunlara istihbarat veriyordu, biz bunu kabul etmedik. Savcılık bunun normal olduğunu, sorun teşkil etmediğini söyledi. Almanya'da hukuk bağımsız değil. Genel savcılık kanunlara göre bağımsız değil. Savcılık Adalet Bakanlığının bir parçası, Adalet Bakanlığı da Başbakanlığa bağlı. Yani bu durumda Başbakan Merkel ya ciddi anlamda söz vermedi ya da savcılıkla istihbarat dairelerinin kontrolü yok. Bu her iki durum da bizim için bir sorun teşkil ediyor."

Bu davanın sonunda, sanıkların hepsinin hapishaneye gideceklerini ancak yakınlarını kaybeden müvekkilleri için asıl önemli olanın olayların arka planının aydınlatılması olduğunu kaydeden Daimagüler, "Müvekkillerim neden benim eşim, babam, kardeşim öldürüldü diye anlamak istiyorlar. Neden polis bizi suçladı, neden bize istihbaratın bu olaylarda rolü olup olmadığı konusunda bilgi vermiyorlar? Bu sorular bizim için önemli ve bu sorulara maalesef henüz cevap alamadık." şeklinde konuştu.

Almanya'da kurumsal ırkçılığın ciddi bir sorun teşkil ettiğini dile getiren Daimagüler, şöyle devam etti:

"Almanya'da kurumsal ırkçılık büyük bir sorun. Bunu Almanya'da yaşayan ve polise işi düşmüş olan herkes söyleyebilir. Suçlu ya da kurban ol fark etmez, yabancı olunca, Türk olunca zorluk yaşıyorsunuz. Almanya kurumsal ırkçılık yaptığını kabul etmiyor ve bu saçma bir şey. Biz bu NSU davasının sonucundan bir şey beklemiyoruz. Biz bu davanın sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmek istiyoruz."
Kaynak: AA