Hava Harp Okulu İddianamesi Tamamlandı

Darbe girişiminde Hava Harp Okulu’ndaki olaylara ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak 44 şüpheli hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle iddianame hazırlandı. İddianamede şüphelilerin, Atatürk Havalimanı işgali ile Valilik işgali ve İstanbul Valisi Vasip Şahin’in derdest edilmesi planı doğrultusunda da faaliyet gösterdikleri belirtildi.

FETÖ tarafından organize edilen 15 Temmuz hain Darbe girişiminde, Hava Harp Okulu personelinin eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Ergün Güçlü ve Can Tuncay tarafından hazırlanan 687 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65’inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve TRT Genel Müdürlüğü “suçtan zarar gören” sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, 34’ü tutuklu 44 şüphelinin “Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme, Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olma, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahla, Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte ve Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi ve Hava Ulaşım Araçlarının Alıkonulması” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.

Şüphelilerin, darbe girişimin görsel ve sosyal medyada duyurulmasından sonra hazırlık, yönetim- koordinasyon aşamalarında görevli olduğu anlaşılan şüphelilerce ‘Çağrı Planının’ devreye sokulduğu belirtilen iddianamede, “Bu planın uygulamasıyla normal günlerde hiçbir şekilde silah ve mühimmat taşıma zorunluluklarının bulunmamasına rağmen silahlarını ve askeri üniformalarını kuşanarak Hava Harp Okulu Komutanlığına intikal ettikleri” anlatıldı.

Vali Vasip Şahin’i derdest etme planı

Burada darbe girişiminin kendilerine tebliğine, duyurulmasına rağmen, Yönetim-Koordinasyon kademesinin eylem ve talimatları doğrultusunda darbeci askeri kanadın fiili hakimiyetini sağlama adına içeride yürütülen eylem ve faaliyetler ile dışarıda yürütülen işgallere katılım sağladıkları ve başta Atatürk Havalimanı işgali ile Valilik işgali ve İstanbul Valisi Vasip Şahin’in derdest edilmesi planı doğrultusunda faaliyet gösterdikleri vurgulandı.

Şüphelilerin, Hava Harp Okulu’nda 14 ve 15 Temmuz 2016 gecesi yapılan darbe planlaması koordinasyon toplantısı doğrultusunda yapılan darbe görevlendirmeleri kapsamında hakkında başkan bir soruşturma neticesinde dava açılan Kurmay Albay Ahmet GÜMÜŞ tarafından verilen görevlendirmeleri yerine getirdikleri ifade edilerek, “Bu kapsamda; olay tarihi gündüzünde silah ve mühimmat hazırlığı yaptıkları, olay gecesi de Okul personeli olmayan ancak darbeci askeri kanat tarafından kendilerine verilen görevlendirme gereği Hava Harp Okuluna intikal eden Harp Akademileri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı- SAT Birlikleri-, Konya 3’üncü Ana Jet Üssünden MAK timleri ile Okuldan yürütülen eylem ve faaliyetlere koordineli olarak iştirak ettikleri” anlatıldı.

“Bir kısmı birliğe geri dönmek zorunda kaldı”

Hava Harp Okulu Komutanlığında bulunma amaçları askeri eğitim almak olan ve bunun dışında askerlik ve güvenliği sağlama adına kanunen hiçbir görevlerinin bulunmamasına rağmen, TSK emirkomuta zinciri dışında yapılan görevlendirme ve örgütsel talimatlar gereği Hava Harp Okulu Komutanlığından işgal bölgelerine bir kısmının özel araçlarla, diğer bir kısmının ise TSK envanterinde kayıtlı askeri helikopterlerle çıkış yapan şüphelilerden bir kısmının, sokağa çıkan vatandaşların engeliyle karşılaşması işgal bölgelerine ulaşamadan birliklerine geri döndükleri belirtildi.

Cumhuriyet Başsavcılığımızın FETÖ’yle mücadelesi kararlılıkla devam edecektir”

İddianamenin son bölümünde ise, “Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sahip çıkması gereken ortak değerlerimize karşı darbe girişimine yeltenecek kadar cephe almış, gizlilik esasına göre yıllardan beri gelen süreçte örgütlenmiş bu terör örgütünün tamamıyla deşifre edilmesi millet ve devletimizin birliği, dirliği ve bağımsızlığı için elzemdir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın sağ ve sol kökenli terör örgütleriyle olduğu gibi örgütlenme ve faaliyetleri açısından bilindik yöntemden ayrı, atipik özellik gösteren Fetullahçı Terör Örgütüne karşı mücadelesi de kararlılıkla devam edecektir” ifadesine yer verildi.

Kaynak: İHA