Kas Hastaları 'Çivi İle Telin Aşkı'na Tutuldu

KASDER Bursa Şubesi üyesi hastalar, Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından tel ve çivilerin kullanıldığı filografiyle terapi oluyor Derneğin Şube Başkanı Polat: 'Bu kursta hastalar ellerini sürekli kullandıkları için özellikle kas gücünü kaybetmemiş oluyorlar. Kurs fizyoterapi ve psikoterapi gibi hastalara çok yönlü fayda sağlıyor' Kas hastası Aslan: 'Filografi yaparken çivi çakmaya, teli germeye ve tablonun güzelliğine, ayrıntılarına odaklanıyorsun ve o an başka şeylerden uzaklaşıyorsun. Kendimi buna veriyorum. Benim için bir çeşit terapi oluyor. Gücüm yettiğince yapmaya devam edeceğim'

CEM ŞAN - Bursa'da kas hastaları, Osmanlı döneminin unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarından tel ve çivilerin kullanıldığı filografiyle terapi oluyor.

Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (KASDER) Bursa Şubesinin Kültürpark'taki binasında 3 yıldır gerçekleştirilen kurslara katılan kas hastaları, toplumsal yaşama uyumda birbirlerine destek oluyor ve telleri çivilere sarıp güzel eserler ortaya çıkararak moral buluyor.

Kurslar, havalanın uygun olduğu zamanlarda dernek binasının bahçesinde doğa ile iç içe, diğer zamanlarda da kapalı ortamlarda yapılıyor. "Tel ile çivinin aşkı" olarak da nitelendirilen filografi, "Tasarlanmış bir motif ya da desenin, ahşap malzeme üzerine çiviyle çakılması ve arasından çeşitli renklerde iplik veya teller geçirilmesiyle oluşturulan, farklı motif ve desenlerin ortaya çıkarılmasını sağlayan el sanatı" olarak tanımlanıyor.

KASDER Bursa Şubesi Başkanı Canan Ateş Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şubenin 20 yıl önce birbirlerine destek olmak amacıyla kas hastalarının anneleri tarafından kurulduğunu hatırlattı.

Polat, 200 üyelerinin bulunduğunu belirterek, çoğunluğu evlerinden çıkamadığı için onlara ulaşmaya çalıştıklarını, yaşadıkları yerlere gidip ihtiyacı olanlara yardımda bulunduklarını ve çeşitli sosyal aktivitelerle kendilerine moral vermeye çalıştıklarını ifade etti.

- "Kursumuza talep tahmin ettiğimizden fazla"

Filografi kursunu 3 yıldır devam ettirdiklerini belirten Polat, şöyle konuştu:

"Kas hastası üyelerimiz artık o kadar ustalaştı ki kendi kendilerine hocalık yapabiliyorlar. Bu kursu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Üyelerimiz çarşamba günleri dernek binamıza gelerek burada hocamız eşliğinde filografi yapıyor. Hastalarımız ticari maksatla yapmıyor. Filografi tablolarını sevdiklerine, akrabalarına hediye ediyor. Derneğimize misafirlerimiz geldiğinde onlara hediye etmek için cüzi miktarlarda yapanlardan satın alıp hediye ediyoruz. Hastaların moral bulması için başlayan kursumuz 3 yıldır devam ediyor."

Derneğe üye olmayanların da kursa katılmak istediğini anlatan Polat, "Bu kursta hastalar ellerini sürekli kullandıkları için özellikle kas gücünü kaybetmemiş oluyorlar. Kurs, fizyoterapi ve psikoterapi gibi hastalara çok yönlü fayda sağlıyor." diye konuştu.

- "Benim için bir çeşit terapi oluyor"

Kas hastası Mustafa Aslan da (28) 4 yıldır filografiyle uğraştığını söyledi.

Yemek yiyebilecek kadar kol gücü olan kas hastaların bile kendini çok zorlamadan bu sanatı yapabileceğini ifade eden Aslan, şunları dile getirdi:

"Bu kurs bizim için egzersiz gibi. Çok zorlamadan dinlenerek, yavaşça yapılmalı. Ben de öyle yapıyorum. Şu ana kadar 13 filografi tablosu yaptım. Türk bayrağı, kayı bayrağı, vav harfi ve takım armalarının filografilerini yaptım. Hobi amaçlı yapıyorum ve tabloların çoğunu yakınlarıma hediye ettim. Tablonun beğenilmesi ve duvarda asılı durması bize yetiyor. Filografi yaparken çivi çakmaya, teli germeye ve tablonun güzelliğine, ayrıntılarına odaklanıyorsun ve o an başka şeylerden uzaklaşıyorsun. Kendimi buna veriyorum. Benim için bir çeşit terapi oluyor. Gücüm yettiğince yapmaya devam edeceğim."

- "Bir şeyler başardığımı görmek bana mutluluk veriyor"

Gülsün Altunda filografi eğitmeni Sultan Keskin sayesinde bu sanatla tanıştığını belirterek, filografinin kendisine iyi geldiği için devam edeceğini dile getirdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (BUSMEK) bünyesindeki filografi kursuna katılarak belge aldığına anlatan Altun, "15 tablo yaptım. Çivi çakarken hiçbir şey hissetmiyorum. Beyin bomboş oluyor. O an bütün hırsım, stresim gidiyor. Yaparken mutlu oluyorum kafam rahatlıyor." sözlerine yer verdi.
Kaynak: AA