CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun Açıklaması

'İstanbul'un imar düzeni ve doğa tahribatı ile ortaya çıkan ihanet durumu ortadayken ve sorumluluğu AKP'nin en yetkili makamları tarafından kabul edilmişken, bu durumdan 23 yıl öncesi uygulamaları sorumlu tutmak abesle iştigal ve çaresizliğin itirafıdır'.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "İstanbul'un imar düzeni ve doğa tahribatı ile ortaya çıkan ihanet durumu ortadayken ve sorumluluğu AKP’nin en yetkili makamları tarafından kabul edilmişken, bu durumdan 23 yıl öncesi uygulamaları sorumlu tutmak abesle iştigal ve çaresizliğin itirafıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Torun, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul’a ihanet ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bunda benim de sorumluluğum var." dediğini anımsattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamanın akabinde yaptığı açıklamalar ile bu ihanetin ne anlama geldiğini tüm açıklığı ile ortaya koyduğunu aktaran Torun, "Geldiğimiz noktada, AKP yetkililerinin telaşa kapıldığını ve her zamanki gibi kendi iktidarlarının uygulamalarından doğan sorumluluğu CHP'ye mal etmeye çalıştıklarını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Torun, şunları kaydetti:

"Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul'da ortaya çıkan kabul edilmez kentleşme ve imar düzeninin sorumlusunun CHP olduğunu dile getirmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise geçmiş dönemde CHP yönetiminin İstanbul’da ağaçları kuruttuğunu söyleyerek İstanbul felaketinin sorumluluğunu CHP’ye yüklemeye kalkmıştır. Bu inandırıcılığı olmayan sorumluluktan kaçma çabalarını ciddiye almak mümkün olmamakla birlikte, tarihe bir not düşmek açısından bazı gerçeklerin altının çizilmesinde yarar görüyoruz. Her iki bakanın da CHP’ye yönelik değerlendirmelerinde referans verilen dönem SHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde iktidarda olduğu 1989-1994 dönemidir. İstanbul'un imar düzeni ve doğa tahribatı ile ortaya çıkan ihanet durumu ortadayken ve sorumluluğu AKP’nin en yetkili makamları tarafından kabul edilmişken, bu durumdan 23 yıl öncesi uygulamaları sorumlu tutmak abesle iştigal ve çaresizliğin itirafıdır."
Kaynak: AA