Aile Hekimlerini Rapor Merkezine Dönüştürmek Yanlıştır

Çocuklarımızın güvenliği ve okul yolunda sorunlarla karşılaşmamaları her şeyden önemli ve öncelikli olduğunu, bunun için sağlık personeli de üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Hüseyin Kararman “Fakat kamu bir konuyu sağlık açısından değerlendirdiğinde hemen aile hekiminden rapor almak hükmünü koyarak işi çözmüş olduğunu zannetmek yanlıştır. Servis şoförlerinde olmaması gereken psikolojik gibi bazı rahatsızlıkların aile hekimliğindeki imkânlarla anlaşılması mümkün değildir. Aile hekimi bu kişilere nasıl bir rapor verecek bu da belli değildir. Bu karar alınırken Sağlık Bakanlığı’nın görüşlerine yer verilmemesi, yok sayılması ayrı bir handikaptır. Madde 18’de ’Bu yönetmelik hükümleri İçişleri, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme bakanları birlikte yürütür’ denmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın bu işin dışında tutulmasına anlam verebilmiş değiliz. Medyaya yansıyan servisçi vakaları ve neden oldukları olumsuzluklar göze alındığında aile hekimlerine çocuklarla ilgili böylesine bir durumda bu sorumluluğun yüklenmesi yanlıştır.

Gerekli tıbbi şartlar sağlanmadan verilecek her raporun vebalinin aile hekimine yıkılacaktır. Aile hekimleri suçlanacaklardır. Böyle bir raporu bu düzende aile hekimleri vermeyecektir. Kamu da kervan yolda düzülür mantığından vazgeçmelidir. Bir düzenleme yapılıyorsa bunun uygulanabilirliği ve verimliliği gibi hususlar dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde yapılan her iş yapılıyormuş gibi olmaktan öteye gitmeyecektir. Ayrıca aile hekimliğine sürekli yeni raporlar dayatarak buraları rapor verme merkezlerine dönüştürmektedirler. Bu şekilde işletilmeye çalışan sistemin hiç kimseye özellikle de Türkiye’nin sağlığına bir katkı sağlamayacağı açıktır. Bu nedenle bu rapor değerlendirmesi yeniden yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı, konu ile ilgili diğer Bakanlıklar ve sivil toplum örgütleri ile istişare yapılarak düzenlemeler hayata geçirilmelidir” dedi.