Büyükada Davasında Savunmalar Yapılıyor

Büyükada’da 5 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenen toplantıya ilişkin davada, toplantıyı düzenleyen kişi olduğu iddia edilen tutuklu sanık Özlem Dalkıran savunma yaptı. Dalkıran, toplantının amacının stresle başa çıkma yolları ile kişisel verileri ve arşivleri korumak olduğunu söyledi.

Büyükada Davasında Savunmalar Yapılıyor
Büyükada’da 5 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenen toplantıya ilişkin 11 sanık hakkında açılan davada, kimlik tespitleri tamamlanarak sanık savunmalarına geçildi.

İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, dava konusu toplantıyı düzenlediği iddia edilen tutuklu sanık Özlem Dalkıran’ın savunması alındı. Yazılı savunmasını okuyan sanık Dalkıran, “O gün stresle nasıl başa çıkılır, kişisel verilerimiz nasıl korumalıyız gibi konular için toplanmıştık. Ben 30 yıldır insan haklarıyla ilgili çalışmalar yapıyorum. Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Bu suç, hayattaki varoluş amacıma taban tabana zıt. Toplantının duyuru olmaksızın yapıldığı iddia edilmiş. Bu toplantı gizli ya da kapalı değildi. İlk etapta davet yoktu, sonra 2-3 arkadaşı davet ettik” dedi.

Bir otelde gizlice toplanılamayacağını, çünkü her otelin misafir listesini emniyetle paylaştığını kaydeden sanık Dalkıran, “Toplantı yapılan yer, otelin en işlek yeri, havuzun hemen yanı, kapısı sürekli açık, prefabrik ve camlı bir yerdi. Bu olaydan dolayı dava açmak, sivil toplum kuruluşlarının bundan sonraki çalışmalarını kısıtlar. Bizim çalışmalarımızdan hoşlanmayanlar sık sık siber saldırı düzenliyor, sahte hesaplarla telefonlarımızı ele geçiriyorlardı. Herkesin özel hayatını ve kişisel verilerini koruma hakkı vardır. Bizler içinde olduğumuz oluşumdan dolayı sürekli mağdurları dinleriz. Her mağdurla konuştuğumuzda etkileniyoruz. Bu toplantı bu yüzden yapılmıştı. Bedriye İştar Tarhanlı ile bir görüşme yaptım iddianameye konulmuş. O benim 1990’lı yıllardan beri tanıdığım, saygın bir akademisyen olarak bilinen bir şahıstır. Tutuklanmıştı, tahliye olunca aradım geçmiş olsun dileklerimi ilettim” diye konuştu.

Sanık Dalkıran, iddianamede yer alan watsap ve mail yazışmalarına da değinerek, “Mesajlarda, ‘Otele gelene dek telefonu açmayın yazmışım. Bu, mobil bağımlılıktan kurtulmak içindi. Otele gelince telefonu açın demem nasıl bir teknik takipten kaçma yöntemidir. Zaten polisler otele geldiğinde hepimizin telefonu açıktı” ifadelerini kullandı.

Duruşmaya diğer sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam ediliyor.

(Başak Akbulut/İHA)
Kaynak: İHA