'Vagon Kafe'de Nostalji
Denizli'de bir işletmeci, 52 yıl ulaşımda kullanıldıktan sonra kafeye dönüştürdüğü buharlı kara tren vagonunda müşterilerine nostalji yaşatıyor İşletmeci Oruç: 'Bu istasyon kapatıldıktan sonra tren ve vagon İstanbul'a götürülmüştü. Biz de trenimizin geri gelmesi için imza topladık. Talebimiz olumlu karşılandı. Envanterden düşmüş, jilet olmaya giden bir hurda vagondu' 'Önceden insanlar buradan askere uğurlanıyor, okula gönderiliyordu. Şimdi o anıyı yaşatmak için torunlarını getirenler var'
SEBAHATDİN ZEYREK - Denizli'nin Çivril ilçesinde 1936'dan 1988'e kadar hizmet veren buharlı kara tren vagonunu kafeye dönüştüren işletmeci, müşterilerine nostaljik ortam sunuyor.
Uzun yıllar turizm merkezlerinde aşçı olarak çalışan Osman Oruç, Saraylar Mahallesi'nde 1988'de sefere kapatılan istasyondaki buharlı kara trenin vagonunu yenileyerek, misafirler için kitap, dergi ve imza defterinin de bulunduğu kafe restoran haline dönüştürdü.
Oruç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, istasyonun kapanmasından sonra buharlı kara tren ve yemekli vagonu gördüğünde kafe açarak burayı cazibe merkezi haline getirmeyi istediğini ifade etti.
İstasyon kapandıktan sonra buranın atıl kaldığını dile getiren Oruç, "Halkın eskisi gibi buraya rağbet göstermediğini görünce çok üzüldüm. Çünkü burası yıllarca tarihe tanıklık etmişti. Bunu yeniden insanlara yaşatmak istedim." diye konuştu.
Kafeye gelerek anılarını çocuklarına anlatanların olduğunu ifade eden Oruç, şunları kaydetti:
"Bu vagon 1936 model. Türkiye topraklarında gidip gelmediği yer kalmamış. Osmanlı döneminde yapılmış bir istasyon burası. 1988'de TCDD burayı kapattıktan sonra tren ve vagon İstanbul'a götürülmüştü. Biz de halk arasında trenimizin geri gelmesi için imza topladık. Talebimiz olumlu karşılandı ve geri gönderildi. Tam kullanışlı değildi, hurdaydı geldiği zaman. Envanterden düşmüş, jilet olmaya giden bir hurda vagondu. Bakımsız ve iş göremeyecek şekildeydi. Yaklaşık 100 bin lira harcama yaptım. Vagonu 2 yıl ayakta tutmak için çaba gösterdik."
Kafenin ilgi gördüğünü anlatan Oruç, "Merak edip fotoğraf çektirmeye gelenler oluyor. Bu tekerleklerin üzerinde makas sistemi olduğundan bazen yürüdüğünüz zaman sallanıyor ve gidiyormuş hissi de veriyor. Müşteriler çok memnun. İnsanlar bu nostaljiye hayran kalıyor. Burada doğum günü kutlanıyor, evlilik teklifi, nişan ve nikah törenleri yapılıyor. Önceden insanlar buradan askere uğurlanıyor, okula gönderiliyordu. Şimdi o anıyı yaşatmak için torunlarını getirenler var. Çevre illerden yemek yemeye bile gelenler oluyor." dedi.
Vagon kafenin müşterilerinden Melek Aktürk, yemekli vagonun ilginç olduğunu, buraya gelince ayrı bir duygu yaşadıklarını söyledi.
Zekiye Tekin ise trenle hiç seyahat etmediğini, vagonda haftada en az 2 kez yemek yediğini dile getirdi.
Gülşen Öksüz de "Burada olmak çok farklı bir duygu. Kalıplaşmış binalara göre farklı bir konsepti var. O yüzden burayı çok beğeniyorum. Nostaljik olması ve eski zamanları andırması çok güzel." diye konuştu.
Kaynak: AA
Uzun yıllar turizm merkezlerinde aşçı olarak çalışan Osman Oruç, Saraylar Mahallesi'nde 1988'de sefere kapatılan istasyondaki buharlı kara trenin vagonunu yenileyerek, misafirler için kitap, dergi ve imza defterinin de bulunduğu kafe restoran haline dönüştürdü.
Oruç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, istasyonun kapanmasından sonra buharlı kara tren ve yemekli vagonu gördüğünde kafe açarak burayı cazibe merkezi haline getirmeyi istediğini ifade etti.
İstasyon kapandıktan sonra buranın atıl kaldığını dile getiren Oruç, "Halkın eskisi gibi buraya rağbet göstermediğini görünce çok üzüldüm. Çünkü burası yıllarca tarihe tanıklık etmişti. Bunu yeniden insanlara yaşatmak istedim." diye konuştu.
Kafeye gelerek anılarını çocuklarına anlatanların olduğunu ifade eden Oruç, şunları kaydetti:
"Bu vagon 1936 model. Türkiye topraklarında gidip gelmediği yer kalmamış. Osmanlı döneminde yapılmış bir istasyon burası. 1988'de TCDD burayı kapattıktan sonra tren ve vagon İstanbul'a götürülmüştü. Biz de halk arasında trenimizin geri gelmesi için imza topladık. Talebimiz olumlu karşılandı ve geri gönderildi. Tam kullanışlı değildi, hurdaydı geldiği zaman. Envanterden düşmüş, jilet olmaya giden bir hurda vagondu. Bakımsız ve iş göremeyecek şekildeydi. Yaklaşık 100 bin lira harcama yaptım. Vagonu 2 yıl ayakta tutmak için çaba gösterdik."
Kafenin ilgi gördüğünü anlatan Oruç, "Merak edip fotoğraf çektirmeye gelenler oluyor. Bu tekerleklerin üzerinde makas sistemi olduğundan bazen yürüdüğünüz zaman sallanıyor ve gidiyormuş hissi de veriyor. Müşteriler çok memnun. İnsanlar bu nostaljiye hayran kalıyor. Burada doğum günü kutlanıyor, evlilik teklifi, nişan ve nikah törenleri yapılıyor. Önceden insanlar buradan askere uğurlanıyor, okula gönderiliyordu. Şimdi o anıyı yaşatmak için torunlarını getirenler var. Çevre illerden yemek yemeye bile gelenler oluyor." dedi.
Vagon kafenin müşterilerinden Melek Aktürk, yemekli vagonun ilginç olduğunu, buraya gelince ayrı bir duygu yaşadıklarını söyledi.
Zekiye Tekin ise trenle hiç seyahat etmediğini, vagonda haftada en az 2 kez yemek yediğini dile getirdi.
Gülşen Öksüz de "Burada olmak çok farklı bir duygu. Kalıplaşmış binalara göre farklı bir konsepti var. O yüzden burayı çok beğeniyorum. Nostaljik olması ve eski zamanları andırması çok güzel." diye konuştu.