Davada Savcıdan Ömer Halisdemir Örneği
15 Temmuz’da Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgal girişimine ilişkin davada mütalaasını açıklayan savcı, 58 sanığın tamamının ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün ele geçirilmeye çalışılmasına ilişkin 58 sanığın İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim Kuş, bir Türk askerinin her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine bağlı olduğunu belirttiği mütalaasında, “Bu kurumları ortadan kaldırmaya, yani askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında verilen bir emre, bu emir kimden gelirse gelsin hiçbir şart altında uyulamaz. Verilen emrin darbe teşebbüsü faaliyeti kapsamında verildiğini bilerek bu emre uyan bir askere ‘Verilen emri uyguladı’ denemez. Bir Türk askerinin görevi böyle bir emri vereni ve böyle bir emri uygulayanı derhal derdest etmek ve etkisiz hale getirmektir” ifadelerini kullandı.
“HER TÜRK ASKERİNDEN ÖMER HALİSDEMİR’İN KAHRAMANLIĞI BEKLENMEKTEYKEN”
Sanıkların genel olarak savunmalarında bir terör eylemi için olay yerine gittiklerini söyleseler de söz konusu bu olayda eyleme katılan tüm askerlerin bir süre sonra olaydan haberdar olduklarının kabul edilmesi gerektiğini belirten savcı, “Yanı başında ‘Ordu yönetime el koydu’ şeklinde halka hitap eden komutanını duyan ve bunun ne anlama geldiğini bilmeyen sanığın akli melekelerinden şüphe edilir. Milletine darbe yapanlara karşı ‘Emir komuta zincirinde hareket edildi’ şeklinde savunma yapanların bu eylemlerinin yaptırımsız kalması durumunda darbe terörü yönünden oldukça sıkıntı çeken milletimize yönelik yeni darbe terörüne bir anlamda davetiye çıkartılacaktır. Her Türk askerinden şehit Ömer Halisdemir’in kahramanlığı beklenmekteyken hain girişime emir komuta savunması ile destek vermek ya da direnç göstermemek kabul edilemez olup, karşılıksız kalmaması gerekir."
TÜM SANIKLARA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Mütalaada, eski Albay Yusuf Sari’nin “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Şehit Ümit Yolcu’yu kasten öldürmek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, “kasten yaralamak,” “tehdit”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “5 kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından 110 yıldan 180 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Eski Yarbay Kadir Yıldız’ın “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Şehit Ümit Yolcu’yu kasten öldürmek”, "kasten yaralamak,” “tehdit”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, ”yaralama” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 106 yıldan 154 yıla kadar hapsi istendi. Eski Uzman Çavuş Yusuf Boz’un “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “kasten yaralama” suçlarından 1 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 4 yıl 6 aya kadar hapse çarptırılması talep edildi.
KARAR DURUŞMASI SİLİVRİ’DE
Savcı Kuş, diğer 55 sanığın ise “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmalarını istedi. Mahkeme heyeti, mütalaaya ilişkin savunma yapmaları için taraflara süre verdi. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmanın 12-13-14-15 Aralık 2017 tarihlerinde Silivri Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesindeki salonda yapılmasına hükmetti.