10. Bilgi Güvenliği Ve Kriptoloji Konferansı

Başbakan Yıldırım: (1) 'Bugünkü hesaplara göre, bizim 30 binden fazla siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var, işte bin civarında var. Demek ki yetişmiş insan açığımız ciddi boyutta' 'Bilgiyi korumaya yönelik bir anlayış vardı, artık bu çok değişti. Dünya tarihinde çok önemli kırılma anları vardır. Şu anda bunlardan birini yaşıyoruz' 'Artık siber güvenlik tehdidi söz konusu olduğunda aslında hayatımızın tehdit altında olduğunu anlamamız gerekiyor. Eski dönemlerde ulusal güvenlik politikaları anlatılırken güçlerden bahsedilir; kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri, özel kuvvetler, jandarma... Şimdi başka bir boyut var, siber güçler'

Başbakan Binali Yıldırım, "Bugünkü hesaplara göre, bizim 30 binden fazla siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var, işte bin civarında var. Demek ki yetişmiş insan açığımız ciddi boyutta." dedi.

Yıldırım, Bilgi Güvenliği Derneğince, "Siber Güvenlik ve Yapay Zeka" temasıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda düzenlenen 10. Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı'nın (ISCTURKEY 2017) açılışına katıldı.

Başbakan Yıldırım, Konferansın açılış konuşmasında, bilgi güvenliği konusunda farkındalık oluşturmak ve bu alanda çalışmalar yapan kesimleri bir araya getirmek için 10 yıldır düzenli olarak gerçekleştirildiğini, zaman içinde de uluslararası camiada kabul görmeye başladığını bildirdi. Yıldırım, etkinliğin, Avrupa Ağ ve Bilgi Güvenliği Ajansı (ENISA) tarafından "Siber Farkındalık Ayı" etkinlikleri arasında yerini aldığını belirtti.

Çalışmaları sürekli desteklediğini, yalnızca geçen yılki etkinliğe katılamadığını aktaran Yıldırım, iki gün sürecek konferansın açılışının ardından Türkiye-Afrika Eğitim Bakanları Konferansı ve Türkiye'nin evsahipliğinde düzenlenen D-8 Zirvesi için İstanbul'a gideceğini söyledi.

Konferansın bu yılki temasının "Siber Güvenlik ve Yapay Zeka" olduğuna dikkati çeken Yıldırım, etkinlik kapsamında katılımcılar, bilişimciler ve sektör temsilcilerinin iki gün boyunca geleceğin dünyasını konuşacaklarını ve tecrübelerini paylaşacaklarını ifade etti.

- "Yetişmiş insan açığımız da ciddi boyutta"

Başbakan Yıldırım, Ekim 2012'de Siber Güvenlik Kurulu kurulduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Bu işlerin lafları çok ediliyordu. Siber güvenlik, saldırılar, şunlar bunlar... 'Altyapı çöküyor, sistemler çalışmıyor...' Bu neyin nesi dedik, oturduk, arkadaşlarla bir araya geldik. Bu işin kurumsal bir yapıya sahip olması gerektiğine karar verdik. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının sorumlu olduğu yasal altyapıyı o zaman gerçekleştirdik. Ondan sonra USOM'lar, SOME'ler gibi uygulamaya yönelik birimleri BTK bünyesinde oluşturduk. Diğer bakanlıklarda SOME'ler teşkil ettik. Amaç, herhangi bir altyapılarımıza, bilişim altyapılarımıza saldırı olması halinde gereken adımları atmak, karşılığı anında vermek, herhangi büyük bir olumsuzluk, tahribat yaşamamak. O zaman biz bunu kurduğumuzda, dünyada bu işin farkında olan bir düzine ülke vardı. Onlardan biri de Türkiye'ydi. Dolayısıyla başlangıç noktamız fena değil. Ama acaba hızımız, geldiğimiz nokta aynı mı? Orasını konuşacağız. Orada yapacak çok işimiz var. Bugünkü hesaplara göre, bizim 30 binden fazla siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var, işte bin civarında var. Demek ki yetişmiş insan açığımız da ciddi boyutta."

Önceki dönemlerde "siber güvenlik" kavramının değil "bilgi güvenliği" kavramının önem taşıdığını belirten Yıldırım, "O da bilgisayarı iyi kapattık mı, açık kaldı mı, ne oldu? Onlara bakıyordu. Kablosu çekilirse bilgiler kaybolur mu, olmaz mı? Bilgiyi korumaya yönelik bir anlayış vardı. Artık bu çok değişti. Dünya tarihinde çok önemli kırılma anları vardır. Şu anda bunlardan birini yaşıyoruz." dedi.

Çağın yeni endüstriyel vizyonu olan "dördüncü sanayi devrimi" yani "Sanayi 4.0"ın önem kazandığını vurgulayan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Alışkanlıklarımızı, hayatımızı derinden sarsacak, tamamen değiştirecek yeni olaydan, gelişmeden bahsediyoruz. Artık teknoloji hayatın her alanına girmiş olacak. Her kavram, her cihaz, gözümüzün gördüğü her nesne akıllanmaya başladı. Bütün nesneler akıllı olmaya başladı. 'M2M' diye bir şey çıktı, yani makineden makineye iletişim. Nesneler kendi arasında konuşmaya başladı. Kısa zaman içinde makinelerle, nesnelerle insanlar konuşmaya başlayacak. Aslında başladı bile kısa süre önce. Herhalde ben öyle biliyorum. 'Sağa dön' diyorsunuz, otomobil sağa dönüyor. 'Park et' diyorsunuz, park ediyor. 'Dur' diyorsunuz, duruyor, 'kalk' diyorsunuz, duruyor. Aslında insan ve makine arasındaki iletişim de zihinde makineye uygulanabilir hale geldi. Bu değişim sağlık, ulaşım, eğitim, hayatın bütün alanlarında artık uygulamaya geçmiş durumda."

- "Kapsamlı check-up için saatler harcamayacaksınız"

İnsan vücudunun gelecek dönemde "sensörlerle dolup taşacağını" belirten Yıldırım, "Hastaneyle ilgili bir işimiz var, o sensör harekete geçecek. Oradaki bütün bilgileri sayacak. Sanal doktorlarla görüşecek, oradaki robotik yapılarla. Bütün hikayene bakacak, ondan sonra tedavi olacak. Kapsamlı check-up için saatler harcamayacaksınız. Tam teşekkülü hastaneye gitme ihtiyacı duymayacaksınız. Otomobille giderken, gişelerden geçerken bu işi de yapmış olacaksınız. Bunlar hayal değil. Gerçeğe çok yakın şeylerden bahsediyoruz." ifadesini kullandı.

Akıllı ulaşım teknolojileriyle sürücüsüz araçların deneme çalışmaları yapıldığını, bu araçların, belirli güzergahlarda kullanılmaya başlandığına değinen Yıldırım, üç boyutlu yazıcıların yavaş yavaş devreye girmeye başladığına işaret etti.

- "Siber tehditler ucuz maliyetle elde ediliyor"

Başbakan Yıldırım, gelişen teknolojiye ilişkin, şunları kaydetti:

"Artık fabrikada hiç insan bulunmadan dahi imalat yapılabilecek. Fabrikadaki bütün teçhizatlar birbiriyle muhabbet edip, konuşarak iş yapacaklar. Bunun tamamı yapay zeka dediğimiz gelişmiş teknolojinin ürünleri. Artık siber güvenlik tehdidi söz konusu olduğunda aslında hayatımızın tehdit altında olduğunu anlamamız gerekiyor. Eski dönemlerde ulusal güvenlik politikaları anlatılırken güçlerden bahsedilir; kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri, özel kuvvetler, jandarma... Şimdi başka bir boyut var. O boyutun adın ne? Siber güçler. Artık siber güçlerden bahsediyoruz.

Milyarlarca, milyonlarca para harcayarak elde ettiğimiz uçaklar, tanklar, 100 dolarlık yazılımla devre dışı bırakılabilir. Binip gittiğiniz araba dışarıdan bir müdahaleyle durdurulabilir veya size kaza yaptırılabilir. Dolayısıyla siber tehditler ucuz maliyetle elde ediliyor, buna karşın koruma tedbirleri ve caydırıcılık için ciddi insan kaynağına ihtiyacınız var."

(Sürecek)

Kaynak: AA