AB Bakan Yardımcısı Şahin Açıklaması 'Avrupa'nın Psikolojisi Bozuldu'

Adıyaman’da katıldığı ‘Kınalı Eller Bakıra Can Verdi’ projesinin kapanış törenine katılan AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Avrupa Birliği ile yaşanan süreci ‘türbülanslı’ olarak değerlendirdi.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki kırılmanın 15 Temmuzda yaşandığının altını çizerek, “Bir süreden beri Avrupa Birliği ile türbülanslı bir süreç yaşanıyor. Birinci derecede kırılmalar yaşandı. Bu kırılmaların ilki 15 Temmuz’da yaşandı. Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı darbe sürecinde yalnız bırakarak bir hayal kırıklığı yaşattı. Bunun ötesinde Avrupa ülkelerinin seçimler süreci Avrupa’nın psikolojini bozdu. Maalesef Avrupa her geçen gün biraz daha ırkçılık söylemlerinin etkisi altında bir siyasi şekillenmeye giriyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması Avrupa’nın psikolojisini bozan başka bir unsurdur” dedi.

Türkiye’siz Avrupa’nın olmayacağına dikkat çeken Şahin, “Avrupalı dostlarımız şunu bir kere iyi bilmesi lazım. Türkiye’siz Avrupa coğrafyası hayal edilemez. Biz Avrupa’nın güvenliğini, istikrarını terör ve güvenlik bağlamında sağlayacaksak, göçler konusunda Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu bilmesi lazım. İlişkileri makul bir seviyeye oturtmamız lazım. Avrupa Birliği 1959 yılından beri Türkiye’yi tam üyelik konusunda hayal kırıklığına uğrattı. Verilmiş sözler var. Göç kontrolü konusunda vize serbestisi konusu var. Suriyeli mülteciler ile ilgili 3 milyar Avro’luk bir yardım dilimi desteği vardı bu gecikti. Birtakım bahanelerle hala geciktiriliyor. Türkiye’nin olduğu kadar, Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın olduğu kadar Avrupa’nın da net ve açık olmalarını istiyoruz. İki yüzlü politikalarla Türkiye Avrupa birliği ilişkilerini iyi bir noktaya getirmemiz mümkün değil. Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri 1959 yılında başlamış ilişkiler değildir. Milattan önce 300’lü yıllarda Batı Hun İmparatorluğu ile başlayan bir süreçtir” diye konuştu.

Şahin, Avrupa ile aynı coğrafyanın paylaşıldığını, Avrupa’da 6 milyon Türk ve 30 milyon Müslüman nüfusunun olduğunu belirterek, Avrupa Birliği ilişkilerinin en üst seviyede tutulması gerektiğini aktardı.