Siirt'teki 320 Sanıklı FETÖ Davası

Valiliği abluka altına almaya çalışan, aralarında rütbelilerin de bulunduğu 93'ü tutuklu 320 eski askerin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi Duruşmada dönemin Siirt Emniyet Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Metin Özkan da 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi Özkan: 'Tugay, bu kadar önemli bir operasyon için sadece kuşatmaya destek amaçlı iki zırhlı araç verirken Eruh'taki taburu neden il merkezine getirtmiştir? Bu yaklaşıma rağmen operasyona destek için getirildiğini düşünmek mantıkla bağdaşmamaktadır' 'Biz oradayken konvoyun en önündeki kobra Valilik önüne gelmiş içinde sonradan eski yarbay İsmet Çehreli olduğunu öğrendiğim şahıs, megafonla sıkıyönetim ilan edildiğini duyurmaya ve vatandaşların yolu açması için uyarmaya başladığını, sivil araçları ve şahısları zorlayıp Valilik bahçesine girmeye çalıştığını gördük'.

Siirt'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Valiliği abluka altına almaya çalışan, aralarında rütbelilerin de bulunduğu 79'u tutuklu 320 eski askerin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Sarayındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Konferans Salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.

Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek'in Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevinden, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutan Yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli'nin ise Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevinden Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, bazı tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar ve avukatları da hazır bulundu.

Dönemin Siirt Emniyet Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Metin Özkan, Ankara'dan SEGBİS ile "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.

Özkan, darbe girişiminden bir gün önce eski Siirt bölgesinde Cumhuriyet Polis Merkezi ve Doğu Kışla'ya roket atılmasıyla başlayan hareketlenmenin sabaha kadar bölgedeki zırhlılara 6-7 kez roket atılması ile devam ettiğini, ciddi zarar ve yaralanmanın olmadığını anlattı.

İstihbarat personelinden 7-8 kırsalcı PKK'lı teröristin eski Siirt bölgesindeki mahallelere girmiş olduğu, şehir yapılanması ile birleşerek 35-40 silahlı şahıs olduğu ve evlere yerleşmeye başladıkları bilgisi geldiğini aktaran Özkan, mevcut zırhlı ekipler bölgeye yönlendirilerek bölgenin kontrol altına alınmaya çalışıldığını belirtti.

Dönemin valisi Mustafa Tutulmaz ve ilgililerle 15 Temmuz 2016 günü toplantı yapıldığını, toplantıda hızlıca operasyona başlanması gerektiği ve buna ilişkin planın hazırlanması konusunda fikir birliğine varıldığını dile getiren Özkan, "Öğleden sonra Valilik Asayiş Harekat Merkezinde tekrar toplanma kararı alınmıştır. Sabahki toplantıdan itibaren ilgili arkadaşlarla İl Jandarma Komutanlığında operasyon çalışmasına devam edilmiş, ilerleyen saatlerde tugay ilgililerinin geri planda kalma tavrı dikkat çekmeye başladı." ifadelerini kullandı.

Özkan, daha geniş kapsamlı katılımla öğleden sonra Valilikte toplantı yapıldığını, konuyla ilgili dönemin Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olan 2. Ordu Komutanı korgeneral İsmail Metin Temel'in de bilgi edindiğini ve akşam hazırlıklara katılmak için Siirt'e geleceğini öğrendiklerini belirten Özkan, şunları kaydetti:

"Bu toplantıda eski Tugay Komutanı Ahmet Şimşek'in farklı yaklaşımı dikkatimizi çekti. Üst makamlarla görüşüldüğü, daha önce konuşulduğu şekilde destek veremeyeceklerini, takviye talep etmemiz şeklinde yaklaşımları oldu. Biz de operasyon amaçlı kuşatmaya alacağımız noktalar için zırhlıya ihtiyacımız konusunda ısrarlı olunca ancak iki noktanın kapatılmasına zırhlı vererek destekleyebileceklerini beyan ettiler. Bu gelişme bizi sıkıntıya soksa da bunu farklı ve önemli bir görevlendirmelerinin olabileceğine yorumladık. Bu durum bizi operasyonun zaman alacağı ve temizlemenin daha önceki örneklerde olduğu gibi uzun zaman alabileceği düşüncesine yöneltti. Ben sabah saatlerinden itibaren çevre illerinden ve Ankara'dan takviye gönderilmesi için girişimlerde bulunmuştum. Burada vurgulamak istediğim tugay, bu kadar önemli bir operasyon için sadece kuşatmaya destek amaçlı iki zırhlı araç verirken, 'Eruh'taki taburu neden il merkezine getirtmiştir?' Bu yaklaşıma rağmen operasyona destek için getirildiğini düşünmek mantıkla bağdaşmamaktadır."

Emniyet lokalinde bulundukları sırada televizyonda askerin İstanbul köprüyü kapattığı görüntüleri çıkmaya başladığını, bu anormal görüntüyü yorumlarken eski İl Jandarma Komutan Vekili Albay Necati Metin'e telefon geldiğini belirten Özkan, Metin'in telefondaki şahısla konuştuktan sonra megafonu kendilerinin de duyacağı şekilde açarak jandarmaya gelen belgeyi okumasını söylediğini anlattı.

"Telefondaki şahsın okuduğu belgede sıkıyönetim ifadeleri geçtiğini ve sonunda Yurtta Sulh Konseyi ibaresinin geçtiğini duyduk. Hepimiz şaşkınlık içindeydik, aynı tavrı Necati Metin'de de gördüm." diyen Özkan, televizyonda İstanbul'da köprü de sıra dışı görüntüler devam ettiğini aktardı.

Emniyet Genel Müdürlüğünden bir daire başkanının kendisini aradığını ve darbe kalkışması olduğu konusunda kendisine bilgi verdiğini dile getiren Özkan, "Daire başkanı, bütün gücümüzle tedbir almamız ve direnmemiz gerektiğini, kesinlikle teslim olunmayacağını, gerekirse çatışmamızı söyledi. Ben de bir anormallik olduğunu fark ettiğimizi ve hemen gereğini yapacağımızı söyledim. Hemen akabinde valimizi arayarak gelişmelerden bilgi verdim ve valiliğe geçip değerlendirelim diye konuştuk." diye konuştu.

Olay gecesi Valilik önünde yaşananlar hakkında da konuşan Özkan, Vali Tutulmaz'ın bazı sivil toplum kuruluşları ve parti teşkilatlarıyla görüşmesi sonucu insanların valiliğe yönelmeye başladığını anlattı.

Tugaydan yaklaşık 25 araçlık kobra ve kirpilerden oluşan konvoyun çıktığı ve Valilik istikametine geldiği haberi geldiğini dile getiren Özkan, şöyle devam etti:

"İşin kötüye gittiğini net anladık. Valilik önünde birkaç emniyet müdürü ve polis arkadaş ile korumalar vardı. Az sayıda vatandaşla araçta valiliğin önüne gelmeye başlamıştı. Biz oradayken konvoyun en önündeki kobra Valilik önüne gelmiş içinde sonradan eski yarbay İsmet Çehreli olduğunu öğrendiğim şahıs, megafonla sıkıyönetim ilan edildiğini duyurmaya ve vatandaşların yolu açması için uyarmaya başladığını, sivil araçları ve şahısları zorlayıp Valilik bahçesine girmeye çalıştığını gördük."

Özkan, işin başından beri yanlarındaki korumaların elleri tetikte her an harekete geçecek durumda olduklarını, heyecan, sinir ve gerginliğin çok yüksek olduğunu dile getirerek, dışarıdan sık sık yoğun silah seslerinin geldiğini söyledi.

"Birinin vurulması durumunda olay kontrol edilemez hale gelirdi. Bunu önlemek için eski tugay komutanı Ahmet Şimşek'ten bunu durdurmasını istedik ancak bu yönde herhangi bir emri olduğunu hatırlamıyorum." ifadesini kullanan Özkan, zaman zaman dışarı çıkıp askerleri sakinleştirmeye çalıştığını belirtti.

Özkan, "darbe planına yönelik hiçbir hazırlık yapılmadığı" söylemine de değinerek, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Darbenin silahlı kuvvetlerin toptan bir girişimi olmadığı çok nettir ve bu durumda yapılacak girişiminin çok çekirdek bir kadro tarafından bilinmesi gerekir. Bunun yanında gerçek planlamanın sabah 03.00 sıraları için planlandığı ancak bu bilgi sızdırıldığından Ankara Özel Harekat ve Ankara Emniyet Müdürlüğünde direniş için hazırlığa geçildiği, bu nedenle darbe saatinin öne çekildiği ve öncelikle buraların darbeciler tarafından vurulduğu da bilinen bir durumdur. Bu şartlarda yürütülen darbe girişimi için prova, hazırlık ve birliklerle planlama yapılması söz konusu olamaz."

Özkan, sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirdi.

Duruşmaya, tanıkların dinlenmesiyle yarın devam edilecek.

Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı Albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli'nin de aralarında bulunduğu askerler, "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarından yargılanıyor.
Kaynak: AA