KKDGC Başkanı Daşdelen'in Kars Antlaşması Yıldönümü Mesajı
Kars Kuzey Doğu Gazeteciler Cemiyeti (KKDGC) Başkanı Ercüment Daşdelen, Kars Antlaşmasının 96’ncı yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Daşdelen, mesajında 13 Ekimin Kazım Karabekir Paşa komutasındaki ordumuzun Doğu Cephesinde kazandığı zafer üzerine TBMM Hükümeti’nin Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile 1921 yılında Kars Antlaşması’nı imzaladığı ve Doğu Cephemizde Kurtuluş Savaşı’nın sona erdiği gün olduğunu belirtti.
13 Ekim 1921 tarihi, 17 Mayıs 1639’da Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan 282 yıl sonra ülkemizin doğu sınırlarının bir kez daha tescillendiği tarih olduğunu ifade eden Daşdelen, mesajında şunları kaydetti:
“Ulusların kardeşliği ilkesini ve kavimlerin kendi geleceklerini özgürce saptamak hakkını tanımakta birleşmiş bulunan ve aralarında her zaman iyi ilişkilerin ve karşılıklı çıkarlara dayanan gerçek dostluk bağlarının kurulmuş olduğunu görmek özleminde olan, bir yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti öte yandan Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sosyalist Sovyetler Cumhuriyetleri, Hükûmetleri Rusya Sovyetleri Sosyalist Cumhuriyeti Hükûmetinin de katılmasıyla, bir Dostluk Antlaşması yapılması için görüşmelere girişilmesine karar vermişler ve bu amaçla; Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti: Büyük Millet Meclisinde Edirne Milletvekili ve Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’yı, Büyük Millet Meclisinde Burdur Milletvekili ve Bayındırlık Bakanlığı eski Müsteşarı Muhtar ve Türkiye’nin Azerbaycan Temsilcisi Memduh Şevket Bey’leri yetkili temsilci olarak atayarak 13 Ekim 1921 günü Kars’ta Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya’dan gelen temsilcilerle antlaşmayı imzalamışlardır. Başta Cephe komutanımız Kazım Karabekir Paşa olmak üzere tüm Şehit ve Gazilerimizin ruhu şad olsun. Tarihten ders almayanların saldırı ve ihanetlerinin zirveye çıktığı bugünlerde ve gelecekte sizleri unutmayacağız, emanetiniz olan bu aziz yurdumuzu gözümüz gibi koruyacağız. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’yi terör örgütlerinin operasyon alanına çevirmek isteyenler, Türkiye’den bir Irak bir Suriye çıkarmak hevesine kapılanlar şunu iyi bilsinler ki; Türkiye 70, 80 yıllık bir geçmişi olan, sınırları masa başında cetvelle çizilen bir devlet de değildir. Bu Millet, kanlarıyla Aziz kıldığı bu mukaddes toprakları yolda bulmamıştır. Türkiye 2000 yıllık Devlet geleneğinin üzerinde oturmaktadır. Milleti olan bir devlettir. Tüm bu şer odaklarına gereken cevabı Ordumuz, Polisimiz, Milli istihbaratımız alanda vermektedir. İlerleyen süreçte tüm bu karanlık güçlere Türkiye’ye ihanetin bedeli, Türkiye’ye düşmanlığın faturası misliyle ödettirilecektir.”
Kaynak: İHA
13 Ekim 1921 tarihi, 17 Mayıs 1639’da Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan 282 yıl sonra ülkemizin doğu sınırlarının bir kez daha tescillendiği tarih olduğunu ifade eden Daşdelen, mesajında şunları kaydetti:
“Ulusların kardeşliği ilkesini ve kavimlerin kendi geleceklerini özgürce saptamak hakkını tanımakta birleşmiş bulunan ve aralarında her zaman iyi ilişkilerin ve karşılıklı çıkarlara dayanan gerçek dostluk bağlarının kurulmuş olduğunu görmek özleminde olan, bir yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti öte yandan Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sosyalist Sovyetler Cumhuriyetleri, Hükûmetleri Rusya Sovyetleri Sosyalist Cumhuriyeti Hükûmetinin de katılmasıyla, bir Dostluk Antlaşması yapılması için görüşmelere girişilmesine karar vermişler ve bu amaçla; Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti: Büyük Millet Meclisinde Edirne Milletvekili ve Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’yı, Büyük Millet Meclisinde Burdur Milletvekili ve Bayındırlık Bakanlığı eski Müsteşarı Muhtar ve Türkiye’nin Azerbaycan Temsilcisi Memduh Şevket Bey’leri yetkili temsilci olarak atayarak 13 Ekim 1921 günü Kars’ta Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya’dan gelen temsilcilerle antlaşmayı imzalamışlardır. Başta Cephe komutanımız Kazım Karabekir Paşa olmak üzere tüm Şehit ve Gazilerimizin ruhu şad olsun. Tarihten ders almayanların saldırı ve ihanetlerinin zirveye çıktığı bugünlerde ve gelecekte sizleri unutmayacağız, emanetiniz olan bu aziz yurdumuzu gözümüz gibi koruyacağız. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’yi terör örgütlerinin operasyon alanına çevirmek isteyenler, Türkiye’den bir Irak bir Suriye çıkarmak hevesine kapılanlar şunu iyi bilsinler ki; Türkiye 70, 80 yıllık bir geçmişi olan, sınırları masa başında cetvelle çizilen bir devlet de değildir. Bu Millet, kanlarıyla Aziz kıldığı bu mukaddes toprakları yolda bulmamıştır. Türkiye 2000 yıllık Devlet geleneğinin üzerinde oturmaktadır. Milleti olan bir devlettir. Tüm bu şer odaklarına gereken cevabı Ordumuz, Polisimiz, Milli istihbaratımız alanda vermektedir. İlerleyen süreçte tüm bu karanlık güçlere Türkiye’ye ihanetin bedeli, Türkiye’ye düşmanlığın faturası misliyle ödettirilecektir.”