'Savaş Mağduru Kız Çocukları İçin Dünya El Ele Vermeli'

KADEM Genel Başkanı Yılmaz: 'Suriye krizinin en mağdur kitlesi; kadın ve çocuklar. Bu kadınlar ve genç kızlar şu anda Türkiye'de yaşıyor ve büyük bir travmanın etkisindeler. Bu kadın ve kızlarımız, kendilerine sahip çıkılmadığı takdirde maalesef erken yaşta evliliklere mecbur bırakılıyor ya da hayata tutunabilmek için yanlış yollara sürüklenebiliyor' 'Dünya Kız Çocukları Günü'nde gündemdeki en önemli başlık, savaşlarda mağdur olan kız çocukları olmalı. Türkiye, şiddete bu kadar yoğun bir şekilde maruz kalan kız çocuklarının sesini duyurabilmek için elinden geleni yapıyor. Ancak bu noktada Avrupa'nın çok pasif kaldığını görüyoruz. Savaş mağduru kız çocuklarının yaşadıkları şiddete son verilmeli ve onların en mükemmel şekilde rehabilite edilebilmeleri için tüm dünya bir araya gelmeli' 'Kız çocuklarının eğitim engeli kadar önemli bir diğer sorun ise; ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgelerinde gördüğümüz aşiret ve töre gibi unsurların kız çocuklarının geleceklerini ciddi bir şekilde etkilediği gerçeği. Erken yaşta ve zorla yapılan evliliklerin dini kaynaklar çerçevesinde meşrulaştırmaya çalışılması da çözüme kavuşturulması gereken önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Devlet, sivil toplum ve kanaat önderleri erken yaşta evlilikle alakalı konuya dahil edilmeli ve ortak bir bilincin oluşması için çalışmalı'

HANİFE SEVİNÇ - Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Suriye krizinin en mağdur kitlesinin kadın ve çocuklar olduğunu belirterek, "Dünya Kız Çocukları Günü'nde gündemdeki en önemli başlık, dünyada yaşanan savaşlarda mağdur olan kız çocukları olmalı. Savaş mağduru kız çocuklarının yaşadıkları şiddete son verilmeli ve onların en mükemmel şekilde rehabilite edilebilmeleri için tüm dünya bir araya gelmeli." dedi.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, kız çocuklarının eğitiminin önemine değinerek, bugünün kız çocuklarının geleceğin akademisyenleri, doktorları, öğretmenleri, milletvekilleri ve bir nesli yetiştirecek en büyük güç sahipleri olduğunu söyledi.

Kaliteli eğitim almaları ve doğru mesleği seçebilmeleri noktasında kızlara yol gösterici olunması, dezavantajlı kızların mağduriyetlerini gidermede de hızlı ve etkili çözümler bulunması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, erken yaştaki evliliklerin de önemli bir sorun olduğunu anlattı.

Yılmaz, bununla ilgili "İnsafa Gelin, Çocuktan Gelin Olmaz" kampanyasıyla toplum nezdinde erken yaşta ve zorla evliliklere karşı bilinç uyandırmaya çalıştıklarını, "Erken yaşta ve zorla evliliklere karşı mücadele" başlıklı çalıştayda da bu sorunun çok boyutlu olarak tartışıldığını dile getirerek, bu tür evliliklerin eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerde yoğunlaştığını kaydetti.

Bu sorunun çözülebilmesi için gerekli ilk şartın kız çocuklarının okula devam etmesi olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Kız çocuklarının eğitim engeli kadar önemli bir diğer sorun ise; ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgelerinde gördüğümüz aşiret ve töre gibi unsurların kız çocuklarının geleceklerini ciddi bir şekilde etkilediği gerçeği. Bununla birlikte dinin yanlış yorumlanması. Erken yaşta ve zorla yapılan evliliklerin dini kaynaklar çerçevesinde meşrulaştırmaya çalışılması da çözüme kavuşturulması gereken önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu hususta, İslam dininde evliliğin doğru ve sağlıklı bir şekilde halka anlatılması gerekiyor. Erken yaşta ve zorla evliliklere karşı mücadele de toplumdaki sosyo-kültürel yapı dikkate alınarak, halkın bu konu ile ilgili bilinçlendirilmesi büyük önem arz etmekte. Toplumun en önemli mimarı annedir. Biz kız çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmeli ve onların sağlıklı bir aile kurmasını sağlamalıyız ki toplum da sağlıklı olsun. Devlet, sivil toplum ve kanaat önderleri erken yaşta evlilikle alakalı konuya dahil edilmeli ve ortak bir bilincin oluşması için çalışmalı."

- "Çocukların çalıştırılması yasak"

KADEM Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz, uluslararası anlaşmaların çocukların çalıştırılmasını yasakladığını ifade ederek, bu gayriinsani uygulamalara karşı hukuki yollara başvurulması ve yasalarla bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Çalışmaya mecbur kalan, ailesinin ekonomik durumu kötü olan kız çocuklarının eğitimlerine devam edebilmesi için hem eğitim bursu hem de aileyi rahatlatıcı uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:

"12 yıllık kesintisiz eğitim hayatlarını sürdürebilmeleri için kız çocuklarına verilen yardım miktarları erkek çocuklarından daha yüksek tutuluyor. 2009'da Kız Çocuklarının Okullaşmasının Arttırılması Projesi'yle ilk ve ortaöğretim düzeyinde okulu terk etmiş veya terk etme riski olan kız çocuklarının önündeki maddi ve ailevi engellerin kaldırılması amaçlanarak okula devam etmelerinin sağlanması hedeflendi. Bu gibi projelerle kız çocuklarının okula gitmesi teşvik edilmeli. Bu sayede kız çocuklarının çalıştırılmasını engelleyebiliriz. Aslında kız veya erkek gibi bir ayrım yapmadan 'Çocukların yeri okuldur.' denilmeli."

- "Savaşın travmasını kadınlar yaşıyor"

Yılmaz, şavaş mağduru kız çocukları sorununa da dikkati çekerek, günümüzde, yüzyılın en büyük insanlık dramlarından birinin yaşandığını Suriye krizinin en mağdur kitlesinin kadın ve çocuklar olduğunu vurguladı.

AFAD'la yürütülen projeyle Sosyo Ekonomik Araştırmalar ve Uyum Merkezi'nin açıldığını hatırlatan Yılmaz, merkezde Suriyeli sığınmacı kadınlara yönelik dil eğitimi, psikolojik destek, hukuki danışmanlık ve mesleki eğitimler verildiğini anlattı.

Yılmaz, kadınlar ve genç kızların şu anda Türkiye'de yaşadığını ve büyük bir travmanın etkisinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu kadın ve kızlarımız, kendilerine sahip çıkılmadığı takdirde maalesef erken yaşta evliliklere mecbur bırakılıyor ya da hayata tutunabilmek için yanlış yollara sürüklenebiliyor. Şahit olduğumuz bu dramda bana göre en fazla mağdur olanlar kız çocukları. Küçük yaşta büyük acılarla karşılaşıyorlar. Dünya Kız Çocukları Günü'nde gündemdeki en önemli başlık dünyada yaşanan savaşlarda mağdur olan kız çocukları olmalı. Türkiye, şiddete bu kadar yoğun bir şekilde maruz kalan kız çocuklarının sesini duyurabilmek için elinden geleni yapıyor. Ancak bu noktada Avrupa'nın çok pasif kaldığını görüyoruz. Savaş mağduru kız çocuklarının yaşadıkları şiddete son verilmeli ve onların en mükemmel şekilde rehabilite edilebilmeleri için tüm dünya bir araya gelmeli."

- Kızlar meslek sahibi oldu

KADEM Genel Başkanı Yılmaz, kız çocuklarına yönelik projelerini de anlatarak, "Geleceğe İşbaşı Projesi"yle dezavantajlı grupta yer alan genç kızların Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal gelişimi için geleceği yakalayabilecek yetenekli, girişimci, nitelikli ve toplumsal değerleri muhafaza edebilen kadınlar olarak yetiştirilmesine katkı sağlanmasını hedeflediklerini söyledi.

İŞKUR, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ortaklığı ile yürüttülen projede, yetiştirme yurtlarında ve çocuk destekleme merkezlerinde bulunan 16-18 yaşlarındaki genç kızların meslek edindirildiğini ve istihdama kazandırıldığını anlattı.

Projenin ilk etabının "Turizm Otelcilik ve Bilişim Teknolojileri" alanında gerçekleştirildiğini, 19 genç kızın eğitimini başarılı şekilde tamamladığını belirten Yılmaz, "Eğitimler sonrasında 11 genç kızımız staj sürecini usta-çırak ilişkisi içerisinde başarılı bir şekilde tamamlayarak çeşitli kurumlarda tam zamanlı olarak istihdam edildi. Projenin ikinci etabı sağlık sektörü üzerineydi. Kızlarımız eğitimlerinin yanı sıra kişisel ve mesleki birçok eğitim de aldılar. Bu eğitimler sonucunda 18 genç kızımız sağlık sektöründe ara eleman olarak staja başladı. Bu sene de projemizin 3. etabı için çalışmalara başladık. Bu proje sadece İstanbul'la sınırlı değil. Şu an Antalya, Bursa, Elazığ ve Şanlıurfa'da da projeyi yürütüyoruz. Hedefimiz bu projenin tüm temsilciliklerimizde hayata geçmesi." diye konuştu.
Kaynak: AA