Fırat Kaplumbağası Tür Eylem Planı
Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayaz: 'Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa, Türkiye'de biyolojik çeşitliliğin en zengin olduğu yer'
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Gaziantep Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen "Gaziantep İli Fırat Kaplumbağası Tür Eylem Planı" faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Şanlıurfa 3. Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, Gaziantep'teki bir otelde düzenlenen toplantıda, bölgenin coğrafi konumu itibarıyla Anadolu ve Arap yarımadasının ortasında bulunmasından dolayı canlı çeşitliliği açısından çok zengin olduğunu söyledi.
Bölgede her yerde bulunmayan canlı türlerinin yaşadığını anlatan Erdoğan, "Bu bir zenginlik. Zenginlik sadece toprak altında bulunan, ekonomik anlamda katma değer olan zenginlik değil. Bakanlığımız ve genel müdürlüğümüz, Türkiye genelinde bütün illerin biyolojik çeşitlilğinin belirlenmesi için çalışmalar başlattı. Birkaç il haricinde tüm Türkiye'de devam ediyor. Bu aslında geç kalınmış bir çalışmaydı. Çünkü 1960'lı yıllarda yabancılar tarafından yapılan çalışmalara atıfta bulunuyorduk. İl bazında da nesli tehlike altında olan o bölgeye mahsus türler üzerinde de birer çalışma yapıldı. Bu çalışmalardan biri de Fırat kaplumbağası." şeklinde konuştu.
Proje danışmanlarından Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz ise, 2023 vizyonu kapsamında Türkiye'de nesli tehlike altında olan türlerin tür koruma eylem planlarının yapılmasının planlandığını, kendilerinin de DKMP Gaziantep Şube Müdürlüğü öncülüğünde Fırat ve Dicle nehirleri ile kollarında yaşayan Fırat kaplumbağalarıyla ilgili tür koruma eylem planı çerçevesinde çalıştıklarını söyledi.
"Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa, Türkiye'de biyolojik çeşitliliğin en zengin olduğu yer." diyen Ayaz, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin başka yerinde bulunmayan türleri burada bulmanız sürpriz olmaz. Özellikle çöl formları burada çok fazla sayıda bulunur. Fırat kaplumbağası da bu ili özel kılan türlerden bir tanesidir. Ülkemizde 129 tane sürüngen türü var. Özellikle bu bölge sürüngen türü açısından son derece zengin bir bölge. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kayıtlara baktığımızda hep yabancı araştırıcıların çalıştığını görüyoruz. Artık bizim çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz 2015 yılında Gaziantep Şube Müdürlüğünün ihalesiyle Fırat kaplumbağasını araştırmaya başladık. Bunun tür koruma eylem planını gerçekleştirdik. Bu çalışmada türün üreme alanları, habitat değişimleri, popülasyonlarını durumu nedir bunları ortaya koymaya çalıştık. Plan çerçevesinde 2021 bitecek bir takvim belirledik. Bu kapsamda bu yıl izleme çalışması yaptık. Fırat kaplumbağası bölge için çok önemli bir tür. Bundan sonra bu türle ilgili belgesel çekimleri yapılabilir. Okullarda türün korunmasına ilişkin koruma çalışmaları yapılabilir. Ülkemizin biyoçeşitliliğini parayla koruyamayız."
Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı araştırma görevlisi Yusuf Bayrakcı, saha çalışmalarıyla iglili sunum yaptı.
Kaynak: AA
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Şanlıurfa 3. Bölge Müdürü İsrafil Erdoğan, Gaziantep'teki bir otelde düzenlenen toplantıda, bölgenin coğrafi konumu itibarıyla Anadolu ve Arap yarımadasının ortasında bulunmasından dolayı canlı çeşitliliği açısından çok zengin olduğunu söyledi.
Bölgede her yerde bulunmayan canlı türlerinin yaşadığını anlatan Erdoğan, "Bu bir zenginlik. Zenginlik sadece toprak altında bulunan, ekonomik anlamda katma değer olan zenginlik değil. Bakanlığımız ve genel müdürlüğümüz, Türkiye genelinde bütün illerin biyolojik çeşitlilğinin belirlenmesi için çalışmalar başlattı. Birkaç il haricinde tüm Türkiye'de devam ediyor. Bu aslında geç kalınmış bir çalışmaydı. Çünkü 1960'lı yıllarda yabancılar tarafından yapılan çalışmalara atıfta bulunuyorduk. İl bazında da nesli tehlike altında olan o bölgeye mahsus türler üzerinde de birer çalışma yapıldı. Bu çalışmalardan biri de Fırat kaplumbağası." şeklinde konuştu.
Proje danışmanlarından Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz ise, 2023 vizyonu kapsamında Türkiye'de nesli tehlike altında olan türlerin tür koruma eylem planlarının yapılmasının planlandığını, kendilerinin de DKMP Gaziantep Şube Müdürlüğü öncülüğünde Fırat ve Dicle nehirleri ile kollarında yaşayan Fırat kaplumbağalarıyla ilgili tür koruma eylem planı çerçevesinde çalıştıklarını söyledi.
"Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa, Türkiye'de biyolojik çeşitliliğin en zengin olduğu yer." diyen Ayaz, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin başka yerinde bulunmayan türleri burada bulmanız sürpriz olmaz. Özellikle çöl formları burada çok fazla sayıda bulunur. Fırat kaplumbağası da bu ili özel kılan türlerden bir tanesidir. Ülkemizde 129 tane sürüngen türü var. Özellikle bu bölge sürüngen türü açısından son derece zengin bir bölge. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kayıtlara baktığımızda hep yabancı araştırıcıların çalıştığını görüyoruz. Artık bizim çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz 2015 yılında Gaziantep Şube Müdürlüğünün ihalesiyle Fırat kaplumbağasını araştırmaya başladık. Bunun tür koruma eylem planını gerçekleştirdik. Bu çalışmada türün üreme alanları, habitat değişimleri, popülasyonlarını durumu nedir bunları ortaya koymaya çalıştık. Plan çerçevesinde 2021 bitecek bir takvim belirledik. Bu kapsamda bu yıl izleme çalışması yaptık. Fırat kaplumbağası bölge için çok önemli bir tür. Bundan sonra bu türle ilgili belgesel çekimleri yapılabilir. Okullarda türün korunmasına ilişkin koruma çalışmaları yapılabilir. Ülkemizin biyoçeşitliliğini parayla koruyamayız."
Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı araştırma görevlisi Yusuf Bayrakcı, saha çalışmalarıyla iglili sunum yaptı.