'Diplomasi Okulu Ve Avrupa Araştırmaları' Etkinliği

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kavas: 'Afrika açılımı kapsamında Türkiye ciddi çalışmalar yapıyor ama Amerika ve Avrupa çok daha fazla çalışıyor. Maalesef çoğu zaman Afrika ile ilgili çalışmalar yaptığımızda bu kaynaklara başvurmak zorunda kalıyoruz. Artık Avrupa, ABD üzerinden değil, kendi diplomatik ve akademik çalışmalarımızı ortaya koymak zorundayız'

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kavas, Afrika açılımı kapsamında Türkiye'nin ciddi çalışmalar yaptığını belirterek, "Ama Amerika ve Avrupa çok daha fazla çalışıyor. Maalesef çoğu zaman Afrika ile ilgili çalışmalar yaptığımızda bu kaynaklara başvurmak zorunda kalıyoruz. Artık Avrupa, ABD üzerinden değil, kendi diplomatik ve akademik çalışmalarımızı ortaya koymak zorundayız." dedi.

Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) Kurucu Başkanı da olan Prof. Dr. Kavas, Ankara'daki silahlı saldırıda hayatını kaybeden Rus Büyükelçi Andrey Karlov anısına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi'nce Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Diplomasi Okulu ve Avrupa Araştırmaları" etkinliğinde, Avrupa'nın yayılmacı politikasını, İslamofobik gelişmeleri, Afrika kıtasına yönelik çalışmaları ve Türkiye'nin Afrika açılımını değerlendirdi.

Türkiye'nin Afrika açılımı konusunda ciddi adımlar attığını ama Avrupa ve Amerika ile karşılaştırıldığında yetersiz olduğunu söyleyen Kavas, Afrika'yı kazanmak için ciddi akademik ve diplomatik çalışmalar yapılması gerektiğini anlattı.

Kavas, ''Afrika açılımı kapsamında Türkiye ciddi çalışmalar yapıyor ama Amerika ve Avrupa çok daha fazla çalışıyor. Daha ciddi makaleler yayınlıyorlar. Daha ciddi projelere imza atıyorlar. Maalesef çoğu zaman Afrika ile ilgili çalışmalar yaptığımızda bu kaynaklara başvurmak zorunda kalıyoruz. Biz onların çalışmalarını, araştırmalarını okuyarak Afrika hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Artık Avrupa, ABD üzerinden değil, kendi diplomatik ve akademik çalışmalarımızı ortaya koymak zorundayız, eğer gerçekten bu kıtayla ilgileniyorsak."

Türk gençlerinin dünya hakkında mutlak bir şekilde bilgi sahibi olması gerektiğine dikkati çeken Kavas, İslamofobi'nin kaynağının, "hızla İslamlaşan "Avrupa'dan Müslümanları atmak" olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kavas, şöyle devam etti:

"İslamofobi diye bir kavram yeniden türedi. Çirkin bir kelime. İslam ve korku. İslam kelimesinin önüne birçok kelime gelebilir ama korku kelimesi asla eklenmez. İstanbul’da ne kadar cami varsa, Fransa’da da o kadar cami var. Fransa'da 5 bin civarında camii var. Bunların bir kısmı minareli bir kısmı mescit. Almanya'da buna yakın bir rakam. Dolayısıyla bu rakamlar Avrupa’yı artık korkutmaya başladı. Şimdi ki projeleri, 'Biz bu Müslümanları buralardan nasıl gönderebiliriz?' İşte 2000’li yılların başında yeniden hortlayan İslamofobi’nin kaynağı bu korku. Avrupa'yı İslamlaştırmaktan kurtarmaya çalışıyorlar. Biz bu korkuyu iyice tahlil etmek, sebeplerini öğrenmek ve bunu tebliğ etmek, her yere ulaştırmak, fethetmek zorundayız. Bunu kabul edip etmemek, onlara kalmış.''

Prof. Dr. Kavas, Türkiye'nin coğrafi olarak Avrupa ülkesi olmasına rağmen bunu inkar ettiğini belirttiği Avrupa'nın Ukrayna, Gürcistan, hatta Rusya'nın büyük bir kısmını Avrupa olarak nitelemesinin tamamen dini temelli olduğunu ifade etti.

Avrupa ile etkileşimin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Kavas, sözlerini, ''Avrupa'dan aldığımız çok şey var ama vereceğimiz çok şey de var. Eskiden de veriyorduk şimdi de veriyoruz. Mutlak bir etkileşim olmak zorunda ama Avrupa tahakkümünü kabullenmeden. Çünkü Avrupa hep bize ‘şunu yapacaksın bunu yapmayacaksın’ı dikte etti. Biz coğrafi olarak Avrupa’da sayılırız ama bu coğrafi tanım Avrupalı olmamızı gerektirmiyor. Ayrıca Avrupalı olmak coğrafi bir kavram olmaktan çıktı." diye tamamladı.

Kaynak: AA