Kış Kazalarına Dikkat

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdemir, kış aylarında kaygan zeminde ortopedik yaralanmalarda büyük artış yaşandığı uyarısında bulunarak “Özellikle bugünlerde ortopedik poliklinikler ve acil servislerde çok sık yaralanma, kırık-çıkık vakalarıyla karşılaşıyoruz” dedi.

Kışın bu dondurucu günlerinde sokakta yürümek oldukça tehlikeli hale geldi. Yanlış bir adım ya da bir anlık dalgınlık yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere herkesi tehdit ediyor.

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdemir kış aylarında kaygan zeminde ortopedik yaralanmalarda büyük artış yaşandığı uyarısında bulunarak “Özellikle bugünlerde ortopedik poliklinikler ve acil servislerde çok sık yaralanma, kırık-çıkık vakalarıyla karşılaşıyoruz. Bunların bir kısmı ciddi kırıklar bir kısmı da yumuşak doku yaralanmaları oluyor. Örneğin basit bir kaymayla, kuyruk sokumu kırığı hatta omurga kırıkları görülebiliyor” açıklamasını yaptı.

Prof. Dr. Özdemir, en sık karşılaşılan kış kazalarını anlatarak uyarı ve önerilerde bulundu.

“Yerlerin buz kestiği bu kış günlerinde siz siz olun büyük adımlar yerine küçük adımları tercih edin, elleriniz cebinizde yürümeyin, sert dönüş ve ani hareketlerden kaçının” diyen Acıbadem Bakırköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“En önemlisi de dengeli ve önünüze daha bir dikkatli bakarak yürüyün. Zira kış aylarında karlı ve buzlu zeminde kayıp düşme olguları belirgin şekilde artıyor, bunun sonucunda da ayak, bacak ve kollarda kırık çıkıklar, el ve ayak bileklerinde burkulmalar, kafa yaralanmaları ve yumuşak doku zedelenmeleri sorunuyla ortopedik poliklinikler ve acil servislere başvuranların sayısında büyük artış yaşandığını belirtiyor. Örneğin basit bir kaymayla, popo üzerine veya sırt üzerine düşmeyle kuyruk sokumu kırığı, kemik kalitesi kötü olan insanlarda omurga kırıkları da olabiliyor. Bunlar bazen cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilirken bazıları da cerrahi müdahale gerektiriyor. İyileşme süreleri ise yapılan ameliyata göre değişiyor.”

“Yaşlıların ciddi kırıklarla karşılaşma riski yüksek”

Yaşlıların özellikle kış aylarında ciddi kırıklarla karşılaşma riskinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdemir, “Bütün yaşlılar ciddi kırıklara adaydır. Yaşlılarda beyin fonksiyonları, reflekslerin gençlere göre daha yavaş olması travmaların önemli bir sebebidir. Vücut ani şekilde gerçekleşen travmalarda koruyucu mekanizmayı geliştiremeyebilir yani savunma mekanizmalarında yaşlılarda özellikle sorun vardır. Bu hastalarda Alzheimer ve demans (bunama) gibi başka hastalıklar varsa daha çabuk düşerler. Bu düşmeler sonrasında kalça kırığı ve el bileği kırıkları çok sık görülüyor. Kalça kırıkları yaşlılarda çoğunlukla ameliyatla, el bileği kırıkları ise alçıyla tedavi edilir. Yaşlılar çok dikkatli olmalı, kemik kalitelerini yükseltmeye yönelik tedavilerini düşmeler gerçekleşmeden almalıdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özdemir, çocukların karla oynamayı çok sevmeleri nedeniyle kaza riskinin oluştuğuna dikkat çekerek “Çocuklar karda oynarken sık kaza geçirebiliyor. Özellikle ayak bileği, ön kol kırığı, el bileği kırıkları çocuklarda sık görülüyor. Bu nedenle çocukların ellerinde dengelerini yitirmelerine neden olacak şeylerin verilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.



Kazalara karşı alınacak tedbirler

Prof. Dr. Özdemir, alınacak tedbirleri ise şöyle aktardı:

“Sırt çantası kullanmasına dikkat edin. Çünkü elleri serbest kalan çocuğun, herhangi bir düşme anında elleriyle kendini koruma şansı artıyor. Sırt çantasının ağırlığı da büyük önem taşıyor. Sırt çantası çocuğun taşıyabileceğinden daha ağır olursa çocuğun dengesini kaybedip düşmesine daha fazla neden olabiliyor. Yürürken ellerin cepte olmamasına da önem gösterilmeli; çünkü eller cepteyken hem yürürken denge, rahat kurulamaz hem de kaygan zeminde düşme gibi bir durum olduğunda eller yüzü koruyamaz. Eller ceplerin dışından serbest olursa, kaygan zeminde düşme ihtimali azalır.”

İlk müdahale

Prof. Dr. Özdemir, yapılacak olan ilk müdahale ile ilgili ise, “Düşme sonrası kişiye yardım amacıyla bilinçsiz yapılan ilk müdahaleler çok daha ciddi sorunlara yol açabildiğinden, ilk müdahaleye çok dikkat edilmesi gerekiyor. Düşen kişinin durumuna göre 112’nin aranması, ekip gelene kadar mümkün olduğunca hareket ettirilmemesi ya da bilinçli şekilde sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekiyor. Prof. Dr. Mustafa Özdemir, düşen kişiye ilk yapılacak müdahaleleri şöyle anlatıyor: “Oluşabilecek ödem nedeniyle saat ve yüzük gibi takıların çıkarılmalı, yaralı bölge yukarıda tutulmalı, kanama olması halinde temiz suyla temizlenmeli, ardından temiz ve kuru bezle kuvvetli bası uygulanmalı” diye konuştu.



Kazalardan korunmanın püf noktaları

Kazalardan korunmanın püf noktaları ile ilgili de Prof. Dr. Özdemir, şunları kaydetti:

“Kaygan zemine uygun materyalden yapılmış ayakkabılar tercih edin. Ayakkabınızın altının kaymaz dokulu, lastik ve tırtıklı olması kayıp düşme olasılığını azaltabiliyor. Kasları sıcak tutacak kıyafetler giyin. Şapka ve eldiven kullanın. Bunlar düşme riskine karşı ellerin ve başın maruz kalacağı hasarı engelleyebiliyor. Her türlü kırığın önlenmesi için adımlarınıza dikkat edin, mümkün olduğu kadar küçük adımlarla ve yola bakarak yürüyün. Adımların geniş olması kayma riskini artırıyor. Düşerken dengeyi sağlamak için elleriniz cebinizde yürümeyin. Ani dönüş ve ani hareketlerden kaçının, merdivenlerde daha da dikkat edin. El çantası yerine mümkün olduğunca sırt çantası kullanın, çantanızı da çok doldurmayın. Özellikle amatör kayak ve snowboard yapanlar oldukça fazla risk altında. Kayak yapanlarda yumuşak doku zedelenmesine sık rastlanıyor, snowboard yapanlarda ise daha çok kemik kırıklarıyla karşılaşılıyor. Her ikisinde de cerrahi tedavi gerektirmeyen yöntemlerle tedavi mümkün ancak baştan önlem almak, kafa travmasına karşı kask, özel giysiler, ayakkabılar, diz ve dirseği koruyucu özel splintler kullanılmalı. Kış sporlarında özellikle çocuklarda bu tarz yöntemlerle kalıcı hasarları önlemek mümkün olabiliyor.”
Kaynak: İHA