Denizli'deki FETÖ'nün Darbe Girişimi Davası

Aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Özbakır'ın da bulunduğu 60 sanıklı davanın görülmesine devam edildi Tutuklu sanıklardan eski Teğmen Muhammet Ekinci:'Kurmay başkanı Yarbay Fahrettin Demir'in sabah saatlerinde sivil kıyafetle tel örgüden atlayarak kaçtığını gördüm' Tutuksuz sanıklardan eski Asteğmen Ali Ünal:'Sayın valimiz elektrikleri kapattırmış. Elektrikler olsa ve uçaklar inse pisi pisine ölecektik'

Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada, aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın da bulunduğu 42'si tutuklu, 60 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'nde iki hafta önce başlayan duruşmasında sanıkların sorgu ve savunmalarına devam edildi.

Tutuklu sanıklardan eski Teğmen Muhammet Ekinci, olay sırasında Söke 11. Komando Tugay Komutan Yardımcılığında teğmen rütbesiyle 3. bölükte görev yaptığını belirtti.

Çardak Hava Meydan Komutanlığına ulaştıklarında bölük komutanı Oğuz Ay'ın emriyle havaalanının ışıklandırma sistemini bulmaya çalışan eski kurmay başkanı Fahrettin Demir'i bir grup askerle takip ettiklerini ve binalara baktıklarını söyledi.

Trafoya bakmak için gittikleri bir binada Fahrettin Demir'in camı kırdırıp içeriye girdiğini, bir şey bulamayınca da çıktığını ifade eden Ekinci, 'Kendisini takip etmemizi söyledi. Karşılaştığı bir sivil ona 'Buranın amiri benim, ışıklar yanmayacak' diyordu. Fahrettin Demir ise 'Buranın amiri benim, ışıklar yanacak' cevabını verdi. Kaymakam olduğunu öğrendiğim o kişi 'seni buradan attıracağım' dedi, birbirlerinin üzerine yürüdüler. Ben araya girdim ve Demir oradan uzaklaştı.' dedi.

Uzay mekiği diye tabir edilen bir kuleye gittiğini belirten Ekinci, 'Bir kuleye gittik. Kuleye vardığımızda oradaki kişiye 'buranın ışıkları nereden açılıyor?' diye sordum, o da 'ben itfaiyeciyim, bilmiyorum' dedi.' şeklinde konuştu.

Ekinci, 'Fahrettin Demir'in sabah saatlerinde sivil kıyafetle tel örgüden atlayarak kaçtığını gördüm.' ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanıklardan Oğuz Ay'ın, Fahrettin Demir'in üniformasını nerede bulduğu sorusuna Ekinci, 'Tel örgünün dibinde Fahrettin Demir'in olduğunu düşündüğüm kamuflajı bir poşet içerisinde buldum. Üniforma olduğu için bu yerde durmaz diyerek onu bir araca attım. Oğuz Ay o sırada nizamiyede idi, bunu anlatma fırsatım olmadı. Kaymakam nizamiyede Fahrettin Demir'i sorduğunda kaçtığını söyledim.' dedi.

Eşinin Pamukkale Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği mezunu olduğunu söyleyen Ekinci, herhangi bir işte çalışmadığını söylediği eşinin, cemaat evlerinde yurtlarında kalıp kalmadığına dair soruya 'kalmadı' cevabını verdi. Ekinci, eşinin üzerine kayıtlı telefondan ByLock kullanıldığı ile ilgili olarak, 'Ben ByLock programını cezaevinde duydum. Ne ben ne de eşim böyle bir program kullandı. İstenirse araştırılabilir.' cevabını verdi.

Tutuksuz sanıklardan eski Asteğmenlerden Ali Ünal, Çardak Havaalanı'na intikal ettikten sonra hangarların yanında araçlardan inip, beklemeye başladıklarını, etrafın karanlık olduğunu dile getirerek, 'Bölük komutanı Birant Yönel, 'Uçak gelecekmiş Ankara'ya götürülecekmişiz. Bu emre mutlak itaat edin.' diye komutanlarına söyledi. Beklerken havada uçak sesi duyduk. Ancak elektrikler olmadığı için inemediler. Sayın valimiz elektrikleri kapattırmış. Ben bunu daha sonra öğrendim. Elektrikler olsa ve uçaklar inse, pisi pisine ölecektik. Sabah Birant Üsteğmen bize 'Size konusu suç teşkil eden bir emir verdim mi? Kötü bir şey yapmadık. Bu üniformanın onuru var. Suç işlemedim jandarma gelsin, jandarma ile çıkarız' dedi.' şeklinde konuştu.

Tutuksuz sanıklardan eski Teğmen Mehmet Asiğ, Söke'deki 11. Komando Tugay Yardımcılığında 1. Tabur 2. Bölük'te Piyade Teğmen olarak görev yaptığını belirttiği savunmasında, havaalanında beklerken Birant üsteğemenin 'sıkıyönetim ilan edildiğini, uçakların geleceğini ve uçakla Ankara'ya gidileceğini, siyasi görüşlerin erbaş ve erlere söylenmemesini' dile getirdiğini, uçak geleceği ve Ankara'ya gidileceği hususunu ilk kez bu şekilde öğrendiğini ifade etti.

Fahrettin Demir'i ilk kez hangarların yanında gördüğünü ifade eden Asiğ, 'Beton blokların olduğu yere götürüldük. Fahrettin'in habercisi beni çağırdı. Yanına gittim, 'Benimle Ankara'ya gelir misin?' dedi. Şaşırdım, ne diyeceğimi bilemedim, 'gelmiyorum' dedim. Eliyle 'Çek git' anlamında işaret yaptı. Fahrettin'in benim gibi yanına çağırdığı Astsubay Çavuş Harun Türkmenoğlu ve Teğmen Muhammet Ekinci'ye de aynı soruları sorduğunu kendileri bana söyledi.' dedi.

Tutuksuz sanıklardan Hüsnü Akcan, 11. Komando Tugay Komutanlığında asteğmen rütbesiyle 5 aydır askerlik görevini yaptığını, planlanan eğitim faaliyeti ile ilgili olarak, bunun önemli olduğunun, terör faaliyetlerine karşı bir hazırlık olabileceğinin söylendiğini dile getirerek, 'Beton bloklar içine girmemiz, iki askerin girişe yerleştirilerek gelen olur ise ateş edilmesi emri verildi. Bölük komutanım, 'Fahrettin Demir, tutuklama emri çıkmış ne yapacaksınız diyor' şeklinde bize bilgi verdi. Biz ona 'polisi arayalım buraya eğitim için geldiğimizi anlatalım' dedik. Bölük komutanım Ali Zor bize kandırıldığımızı söyledi. Daha sonra Fahrettin Demir'in sivil kıyafetlerini giyerek oradan kaçtığını duyduk.' şeklinde konuştu.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

- İddianame

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve FETÖ'ye üye olma' suçlarından açılan davada, aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın da bulunduğu 42'si tutuklu 60 sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Kaynak: AA