Eğitim Bir Sen Müfredatın Değişmesini İstedi

Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, kimsenin ötekileştirilmediği ve kardeşlik ikliminin tesis edilmesi için köklü bir müfredat değişikliğinin şart olduğunu söyledi.

Eğitim Bir Sen Müfredatın Değişmesini İstedi
Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner sendikalarının genel merkezi tarafından titiz bir çalışma sonucu hazırlanan eğitim müfredatı raporunun içeriğini paylaştı. Sendika binasında yönetim kurulu üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Öner, “İçinde yaşadığımız çağda, insanlığı ilgilendiren tüm sorunlarda ve ülkemizde hiç kimsenin ’öteki’ olmadığı kardeşlik ikliminin tesisi için eğitimde köklü bir müfredat değişikliğinin gerektiğine inanan bir sendika olarak, ’müfredat değiştirilmelidir’ söyleminin ötesine geçerek, ’nasıl bir müfredat’ sorusuna cevap aradık ve çok detaylı bir rapor hazırladık.” dedi.

Müfredatla ilgili sorunları da sıralayan Öner şunları söyledi:

“Programların; temel insan hak ve özgürlükleri yeterince gözetmediği, ayrımcılık içeren hususlar olduğu, amaçlarında öğrenci düzeyine uygunluğu bulunmayan örneklere rastlandığı, belirtilen bazı kazanımların tam olarak anlaşılmadığı, dolayısıyla öğretmen ve öğrenciler tarafından bilimsel olarak yanlış anlamalara sebep olabileceği, muhtelif yerlerinde içeriğin kazanımları yeterince desteklemediği öğrenci düzeyine uygun olmayan örneklerinin bulunduğu, bazı noktalarda öğrencinin ileri düzey düşünme becerilerinin yeteri kadar dikkate alınmadığı, içeriğinin yaşama yakın ve öğrenmeyi destekleyici niteliğinden eksiklikler olduğu, amaçlarla ilişkili olmayan kazanımlara yer verildiği, kazanımların öğrenci seviyesine uygunluğu açısından sorunlar olduğu, kazanımların güncel gelişmeler ve gündelik hayatla ilişkilerinin yeterince güçlü olmadığı gibi birçok sorun tespit edilmiştir. Müfredatta hangi derslerin öğretilmesi ve bu derslere ne kadar zaman ayrılması gerektiği konusu da önemli bir tartışma konusudur.”

“OECD ortalamasının altındayız”

Ülkelerin ilköğretim çağında eğitime ayırdıkları toplam süre derslerin oranına dair karşılaştırmalı güncel verilerin OECD tarafından yayımlanan ’Bir Bakışta Eğitim 2016’ çalışmasında görülebildiğini anlatan Öner, “Bu veriler sayesinde, Türkiye’de ilk ve ortaokulda eğitime ayrılan yıllık toplam süre ile OECD ülkelerinde ayrılan sürelerin kıyaslanması mümkündür. Türkiye ilkokulda eğitime yıllık 720 saat ayırmaktayken, OECD ortalamasının yıllık 799 saat olduğu görülmektedir. Öte yandan, Türkiye’de ortaokulda eğitime ayrılan süre yıllık 840 civarında olup OECD ortalamasının (915 saat) altındadır. İlk ve ortaokul birlikte hesaplandığında ise, ilk ve ortaokulu Türkiye’de okuyan bir öğrenci, OECD’deki akranlarına göre toplam 7,5 ay daha az eğitim almaktadır. Bir eğitim-öğretim yılının normalde 180 iş günü, yani 9 ay olduğu düşünüldüğünde, Türkiye ile OECD arasındaki 7,5 aylık sürenin ciddi bir fark olduğu görülmektedir" şeklinde konuştu.

Öner, müfredatla ilgili çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

“Yeni Türkiye ve demokratikleşme vizyonu, öğretim programlarıyla bütünleştirilmelidir. Talim ve Terbiye Kurulu yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıntılı öğretim programları yerine standartlar benimsenmelidir. Empatik ve eleştirel bir milli tarih/kültür anlayışı benimsenmelidir. Din eğitimi, toplumsal talepler temelinde yeniden yapılandırılmalıdır. Öğretim programları geliştirme süreci sürekli izlenmeli ve katılımcı bir şekilde geliştirilmelidir. Öğretim programları ve merkezi sınavlar arasında ahenk sağlanmalıdır. Haftalık ders saatleri ve özellikle temel derslere ayrılan süreler azaltılmamalıdır."
Kaynak: İHA