Padişahların Kaftanlarını Cam Altına İşliyor
Bartın'da yaşayan ebru sanatçısı İbrahim Boz, 10 yıldır yaptığı unutulmaya yüz tutan camaltı sanatıyla, Osmanlı padişahlarının kaftanlarını cam ve boyanın ahenginde yaşatıyor Boz: 'Bu sanat camın üzerine ters yapılıyor, onlarca renk kullanılarak harika eserler ortaya çıkarılıyor'.
YALÇIN ÇELEN - Bartın’da yaşayan emekli öğretmen İbrahim Boz, Türkiye'de az sayıda kişinin icra ettiği camaltı sanatında ortaya koyduğu eserlerle, Osmanlı padişahlarının kaftanlarını cam ve boyanın ahenginde gelecek nesillere aktarıyor.
Teknik lisede öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan ebru ve camaltı sanatçısı Boz (64), 2005 yılında bir tarihi eserin restorasyonuyla tanıştığı ve 10 yıldır Osmanlı kaftanları çalışmalarıyla sürdürdüğü geleneksel camaltı sanatını, gönüllü dersler vererek yeni kuşaklara aktarmanın gururunu yaşıyor.
Boz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sanat alanındaki çizimlerin, görünüşte kağıt ya da bez üzerine yapılan resimlere benzetildiğini söyledi.
Camaltı sanatının, camın arka yüzeyine toz, guaj ya da yağlı boyayla resim çizilerek gerçekleştirildiğini anlatan Boz, 'Bu sanat camın üzerine ters yapılıyor, onlarca renk kullanılarak harika eserler ortaya çıkarılıyor. Hem ebru hem de camaltı sanatı ile uğraşıyorum. Bu sanata da 2005'te restorasyon ile başladım. Yani eski bir camaltı eserini restore edilmesi için getirdiler ve çok hoşuma gitti, incelemeye başladım.' diye konuştu.
Boz, bu tanışmadan sonra yavaş yavaş camaltına yöneldiğini aktararak, '2013'te sergim dolayısıyla Romanya’ya gittiğimde, orada camaltıyla uğraşan sanatçılarla karşılaştım ve en güzel örneklerin bizde olduğunu gördüm. Topkapı Sarayı'ndaki eserler en güzel örneklerden.' dedi.
- 'Kaftanların bir anlamı var'
Boz, yurt dışında da bilinen camaltı sanatının tarihinin Türkiye’de çok eskiye dayanmasına unutulmaya yüz tuttuğunu dile getirdi.
Topkapı Sarayı'ndaki camaltı eserleri incelediğini söyleyen Boz, şunları belirtti:
'Yurt dışında herkes kendine ait bir şeyler yapıyor. Türkiye’de de hat çalışmaları, şahmeran, cami, kuş çalışmaları yapılmış. Ben de daha farklı bir şey olsun diye kaftanlara başladım. Ama dekoratif amaçlı üretilen kaftanlardan değil, Topkapı Sarayı'nda padişah kaftanlarını bizzat inceleyerek, detaylarına inerek çalışmaya başladık. Gördüğünüz gibi kaftan çalışmaları ortaya koyduk. Şu anda da Türkiye’de hatta dünyada kaftanları sadece bizim atölyemiz yapıyor.'
Padişah kaftanlarının sıradan olmadığını vurgulayan Boz, 'Hepsinin bir anlamı var, renklerin bir anlamı var. Mesela kaftan üzerindeki üç hilal Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarına hakim olmayı anlatır. Hilallerin arasındaki çizgiler de kıtalar arasındaki denizleri. Ayrıca padişahlar, kaftanların rengini katılacağı törene göre belirlermiş. İşte tüm bu bilgilerin, camaltı sanatıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını istedim.' diye konuştu.
Boz ayrıca 18. ve 19. yüzyıllarda yaygın olarak yapılan Osmanlı camaltı sanatının, günümüzde birkaç sanatçı tarafından yaşatılmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Teknik lisede öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan ebru ve camaltı sanatçısı Boz (64), 2005 yılında bir tarihi eserin restorasyonuyla tanıştığı ve 10 yıldır Osmanlı kaftanları çalışmalarıyla sürdürdüğü geleneksel camaltı sanatını, gönüllü dersler vererek yeni kuşaklara aktarmanın gururunu yaşıyor.
Boz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu sanat alanındaki çizimlerin, görünüşte kağıt ya da bez üzerine yapılan resimlere benzetildiğini söyledi.
Camaltı sanatının, camın arka yüzeyine toz, guaj ya da yağlı boyayla resim çizilerek gerçekleştirildiğini anlatan Boz, 'Bu sanat camın üzerine ters yapılıyor, onlarca renk kullanılarak harika eserler ortaya çıkarılıyor. Hem ebru hem de camaltı sanatı ile uğraşıyorum. Bu sanata da 2005'te restorasyon ile başladım. Yani eski bir camaltı eserini restore edilmesi için getirdiler ve çok hoşuma gitti, incelemeye başladım.' diye konuştu.
Boz, bu tanışmadan sonra yavaş yavaş camaltına yöneldiğini aktararak, '2013'te sergim dolayısıyla Romanya’ya gittiğimde, orada camaltıyla uğraşan sanatçılarla karşılaştım ve en güzel örneklerin bizde olduğunu gördüm. Topkapı Sarayı'ndaki eserler en güzel örneklerden.' dedi.
- 'Kaftanların bir anlamı var'
Boz, yurt dışında da bilinen camaltı sanatının tarihinin Türkiye’de çok eskiye dayanmasına unutulmaya yüz tuttuğunu dile getirdi.
Topkapı Sarayı'ndaki camaltı eserleri incelediğini söyleyen Boz, şunları belirtti:
'Yurt dışında herkes kendine ait bir şeyler yapıyor. Türkiye’de de hat çalışmaları, şahmeran, cami, kuş çalışmaları yapılmış. Ben de daha farklı bir şey olsun diye kaftanlara başladım. Ama dekoratif amaçlı üretilen kaftanlardan değil, Topkapı Sarayı'nda padişah kaftanlarını bizzat inceleyerek, detaylarına inerek çalışmaya başladık. Gördüğünüz gibi kaftan çalışmaları ortaya koyduk. Şu anda da Türkiye’de hatta dünyada kaftanları sadece bizim atölyemiz yapıyor.'
Padişah kaftanlarının sıradan olmadığını vurgulayan Boz, 'Hepsinin bir anlamı var, renklerin bir anlamı var. Mesela kaftan üzerindeki üç hilal Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarına hakim olmayı anlatır. Hilallerin arasındaki çizgiler de kıtalar arasındaki denizleri. Ayrıca padişahlar, kaftanların rengini katılacağı törene göre belirlermiş. İşte tüm bu bilgilerin, camaltı sanatıyla gelecek kuşaklara aktarılmasını istedim.' diye konuştu.
Boz ayrıca 18. ve 19. yüzyıllarda yaygın olarak yapılan Osmanlı camaltı sanatının, günümüzde birkaç sanatçı tarafından yaşatılmaya çalışıldığını da sözlerine ekledi.