'Ankara Keçisi Turizm İçin Sahneye Çıkıyor'
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanı Güven: 'Ankara keçisi tarım ve tekstilden sonra turizm için de sahneye çıkmaya hazırlanıyor' 'Yurt dışında yüksek bir bilinirliğe sahip olan Ankara keçisi, hayvancılık ve tekstilde olduğu kadar Ankara'nın turizmi açısından da bir altın değer' 'Ankara keçisi çiftliklerini konaklama, yemeiçme, workshop, seminer noktası olarak düşünüyoruz'.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanı Özgür Güven, 'Ankara keçisi tarım ve tekstilden sonra turizm için de sahneye çıkmaya hazırlanıyor' ifadesini kullandı.
Daire başkanlığından yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Güven, Ankara keçisinin İstanbul'da düzenlenen Emitt Turizm Fuarı'nda ziyaretçilerle buluştuğunu ve yoğun ilgi gördüğünü dile getirdi.
Bu yıl 21'incisi gerçekleşen fuara eski Ankara evleri ve Ankara Kalesi konseptiyle katıldıklarını belirten Güven, fuarda ayrıca Ankara keçilerini de sergilediklerini kaydetti. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi'nin, Ankara'nın tarımsal ürünlerinin markalaşması ve turizm destek ürünü olarak değerlendirilmesi noktasında bir dizi çalışma yürüttüğüne işaret eden Güven, şu açıklamalarda bulundu:
'Ankara keçisi tarım ve tekstilden sonra turizm için de sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Yurt dışında yüksek bir bilinirliğe sahip olan Ankara keçisi, hayvancılık ve tekstilde olduğu kadar Ankara'nın turizmi açısından da bir altın değer. Sağlık, doğallık, organiklik gibi kavramların her geçen gün daha da önem kazandığı günümüzde sağlıklı üretimin ve yaşamın sembolü Ankara keçisinin yetiştiricilik koşulları agro turizm boyutuyla değerlendirilebilir.
Ayrıca, Ankara keçisinden elde edilen ürünleri turizm destek ürünü olarak da kullanabiliriz. Her iki alanda da çalışmalar yürütüyoruz. Ankara'nın kırsal zenginliğini jeotermal kaynaklar ile buluşturarak Ankara turizmi için bir çekim merkezi yapabiliriz. Kamuoyunda 3T olarak bilinen turizm, termal ve tarımın bir potada buluştuğu projeler üzerine çalışıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, bize tarımı ve turizmi işaret etti. Bugün Ankara bir tarihi ve kültürel değerler şehri.'
-'Ankara keçisinin her şeyinden turizm adına yararlanmak istiyoruz'
Güven, bundan sonraki hedeflerinin tarım ve turizm alanında Ankara'yı kalkındırmak olduğunu bildirdi. Ankara keçisinin yaşam ve yetiştiricilik koşullarından yola çıkarak oluşturacakları destinasyonların hem yurt içinde hem yurt dışında yoğun ilgi ile karşılaşacağını düşündüklerini dile getiren Güven, şunları kaydetti:
'Ankara keçisi, Orta Asya'dan bu yana bize hizmet ediyor. Osmanlı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda var. Ankara'yı doğalgazla buluşturan projenin bile ücretini tiftik karşılığı yapmışız. Bugün de dünyanın her yerinde Angora ismiyle Ankara'nın ve Türkiye'nin turizm elçiliğini yapıyor. Biz, Ankara keçisinin kendisinden, yaşam koşullarından, tiftiğinden, sütünden, derisinden hatta boynuzundan turizm adına yararlanmak istiyoruz.
Ankara'ya değil Türkiye'ye gelen herkes Ankara keçisi ürünlerinden yapılmış bir hediyelik eşya ile dönmeli ülkesine. Osmanlı İmparatorluğu Ankara Keçisi ile tanınıyordu. Bugün de sağlıklı üretimin ve doğal yaşamın sembolü Ankara keçisi ile tanınmak, Türkiye'ye imaj açısından bir katmadeğer sağlayacaktır.'
-'Yurt dışında çiftlik oteller revaçta'
Güven, Ankara keçisinin kaçırılma hikayesine de değindi. Ankara keçisinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan kaçırılma hikayesinin dünyada en çok ilgi gören hikayelerden biri olduğunu ifade eden Güven, şu bilgileri paylaştı:
'Bugün olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Ankara keçisinin yurt dışına çıkışı yasaktı. 1838 yılında İngiliz Kraliçesi'ne hediye etmek amacıyla 1'i dişi 12'si erkek (teke) olmak üzere toplam 13 Ankara keçisi yurt dışına çıkarılmış. Ancak ülkeden çıkarılan keçiler, hediye edilmeden önce kısırlaştırılmıştır. Bu keçiler, iklim koşulları daha uygun olduğundan İngiltere sömürgesi olan Güney Afrika'ya götürülürken sonrasında; İngiliz Kraliçesi'ne hediye edilen bu dişi keçinin kısırlaştırılmadığı ve hamile olduğu fark edilmiştir. Hamile keçiden erkek oğlak dünyaya gelmesi ile birlikte Anadolu dışında da Ankara Keçisi yetiştiriciliği yapılmaya başlanmıştır.
Bugün dünyanın birçok bölgesinde Ankara keçisi yetiştiriciliği yapılıyor ve yapıldığı her yerde önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor. İlk hedefimiz bu yetiştiricileri ülkemize çekmek. Yaptığımız araştırmalarda Güney Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde Ankara keçisinin anavatanı çok merak ediliyor.'
Yurt dışında Ankara keçisinin turizmde başarılı bir şekilde değerlendirildiğini belirten Güven, yurt dışında Ankara keçisi yetiştiriciliği yapılan bir çok çiftliğin otel hizmeti de verdiğini bildirdi.
Ankara keçisinin agro turizm anlamında da bir marka olmaya aday olduğuna dikkati çeken Güven, 'ABD ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi dünyanın farklı merkezlerinde de Ankara/Angora keçisi ile yolunuz kesişebilir. Tüm dünyada bu isimle anılması da bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Ankara keçisinin yaşam ve yetiştiricilik koşullarından yararlanarak hazırladığımız destinasyonlarda Ankara keçisi çiftliklerini konaklama, yeme-içme, workshop, seminer noktası olarak düşünüyoruz' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Daire başkanlığından yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Güven, Ankara keçisinin İstanbul'da düzenlenen Emitt Turizm Fuarı'nda ziyaretçilerle buluştuğunu ve yoğun ilgi gördüğünü dile getirdi.
Bu yıl 21'incisi gerçekleşen fuara eski Ankara evleri ve Ankara Kalesi konseptiyle katıldıklarını belirten Güven, fuarda ayrıca Ankara keçilerini de sergilediklerini kaydetti. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi'nin, Ankara'nın tarımsal ürünlerinin markalaşması ve turizm destek ürünü olarak değerlendirilmesi noktasında bir dizi çalışma yürüttüğüne işaret eden Güven, şu açıklamalarda bulundu:
'Ankara keçisi tarım ve tekstilden sonra turizm için de sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Yurt dışında yüksek bir bilinirliğe sahip olan Ankara keçisi, hayvancılık ve tekstilde olduğu kadar Ankara'nın turizmi açısından da bir altın değer. Sağlık, doğallık, organiklik gibi kavramların her geçen gün daha da önem kazandığı günümüzde sağlıklı üretimin ve yaşamın sembolü Ankara keçisinin yetiştiricilik koşulları agro turizm boyutuyla değerlendirilebilir.
Ayrıca, Ankara keçisinden elde edilen ürünleri turizm destek ürünü olarak da kullanabiliriz. Her iki alanda da çalışmalar yürütüyoruz. Ankara'nın kırsal zenginliğini jeotermal kaynaklar ile buluşturarak Ankara turizmi için bir çekim merkezi yapabiliriz. Kamuoyunda 3T olarak bilinen turizm, termal ve tarımın bir potada buluştuğu projeler üzerine çalışıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, bize tarımı ve turizmi işaret etti. Bugün Ankara bir tarihi ve kültürel değerler şehri.'
-'Ankara keçisinin her şeyinden turizm adına yararlanmak istiyoruz'
Güven, bundan sonraki hedeflerinin tarım ve turizm alanında Ankara'yı kalkındırmak olduğunu bildirdi. Ankara keçisinin yaşam ve yetiştiricilik koşullarından yola çıkarak oluşturacakları destinasyonların hem yurt içinde hem yurt dışında yoğun ilgi ile karşılaşacağını düşündüklerini dile getiren Güven, şunları kaydetti:
'Ankara keçisi, Orta Asya'dan bu yana bize hizmet ediyor. Osmanlı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda var. Ankara'yı doğalgazla buluşturan projenin bile ücretini tiftik karşılığı yapmışız. Bugün de dünyanın her yerinde Angora ismiyle Ankara'nın ve Türkiye'nin turizm elçiliğini yapıyor. Biz, Ankara keçisinin kendisinden, yaşam koşullarından, tiftiğinden, sütünden, derisinden hatta boynuzundan turizm adına yararlanmak istiyoruz.
Ankara'ya değil Türkiye'ye gelen herkes Ankara keçisi ürünlerinden yapılmış bir hediyelik eşya ile dönmeli ülkesine. Osmanlı İmparatorluğu Ankara Keçisi ile tanınıyordu. Bugün de sağlıklı üretimin ve doğal yaşamın sembolü Ankara keçisi ile tanınmak, Türkiye'ye imaj açısından bir katmadeğer sağlayacaktır.'
-'Yurt dışında çiftlik oteller revaçta'
Güven, Ankara keçisinin kaçırılma hikayesine de değindi. Ankara keçisinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan kaçırılma hikayesinin dünyada en çok ilgi gören hikayelerden biri olduğunu ifade eden Güven, şu bilgileri paylaştı:
'Bugün olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Ankara keçisinin yurt dışına çıkışı yasaktı. 1838 yılında İngiliz Kraliçesi'ne hediye etmek amacıyla 1'i dişi 12'si erkek (teke) olmak üzere toplam 13 Ankara keçisi yurt dışına çıkarılmış. Ancak ülkeden çıkarılan keçiler, hediye edilmeden önce kısırlaştırılmıştır. Bu keçiler, iklim koşulları daha uygun olduğundan İngiltere sömürgesi olan Güney Afrika'ya götürülürken sonrasında; İngiliz Kraliçesi'ne hediye edilen bu dişi keçinin kısırlaştırılmadığı ve hamile olduğu fark edilmiştir. Hamile keçiden erkek oğlak dünyaya gelmesi ile birlikte Anadolu dışında da Ankara Keçisi yetiştiriciliği yapılmaya başlanmıştır.
Bugün dünyanın birçok bölgesinde Ankara keçisi yetiştiriciliği yapılıyor ve yapıldığı her yerde önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor. İlk hedefimiz bu yetiştiricileri ülkemize çekmek. Yaptığımız araştırmalarda Güney Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde Ankara keçisinin anavatanı çok merak ediliyor.'
Yurt dışında Ankara keçisinin turizmde başarılı bir şekilde değerlendirildiğini belirten Güven, yurt dışında Ankara keçisi yetiştiriciliği yapılan bir çok çiftliğin otel hizmeti de verdiğini bildirdi.
Ankara keçisinin agro turizm anlamında da bir marka olmaya aday olduğuna dikkati çeken Güven, 'ABD ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi dünyanın farklı merkezlerinde de Ankara/Angora keçisi ile yolunuz kesişebilir. Tüm dünyada bu isimle anılması da bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Ankara keçisinin yaşam ve yetiştiricilik koşullarından yararlanarak hazırladığımız destinasyonlarda Ankara keçisi çiftliklerini konaklama, yeme-içme, workshop, seminer noktası olarak düşünüyoruz' ifadelerini kullandı.