Batı Trakya Türkleri Çipras'a Seslendi
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Necmettin Hüseyin, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a bir çağrıda bulunarak, "Eli kanlı darbecilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne iade kararının çıkması iyi komşuluk ilişkilerinin gereği olacaktır, bu çifte standarda son verin ve bu darbecileri Türkiye’ye iade edin" dedi.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği üyeleri, Genel Başkan Necmettin Hüseyin başkanlığında Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığına yönelik saldırılar karşısında sergilenen milli direnişin 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret ederek törenle mozoleye çiçek bıraktı.
"2017 yılında veya devamında bu alanda da baskılara şahit olacağız"
Tören öncesi basın açıklaması yapan Hüseyin, "29 Ocak olaylarının 29’uncu yılında geçen her yıl olduğu gibi bugün yine hep birlikteyiz. Yunanistan’da bir iktidar değişimi yaşanmıştı, radikal söylemiyle birlikte batı Trakyalılar için umut olan özellikle bizim taleplerimizi zaman zaman dillendiren Syrıza iktidara geldiğinde Türk azınlığı mutlu edecek, Türk azınlık huzura kavuşacak demiştik maalesef büyük bir yanılgıya düştük. Son 1 yıl içerisinde hiçbir olumlu gelişmenin olmadığına şahit olduk aksine baskılar hat safhaya çıktı, okullarımızın kapatıldığına şahit olduk, belediye başkanlarımız hakkında gözaltı kararları çıktı, tutuklama kararları çıktı. Atina’da DEB Partimiz faaliyet yapmaya kalktı, bu faaliyet esnasında saldırılara uğradı. Maalesef bildiğiniz Batı Trakya yine sıkıntılarla boğuşuyor. 2017 yılı ile birlikte müftülük makamımıza yönelik hak gasplarının da devam ettiğini görüyoruz. Özellikle 240 İmam Yasası olarak bilinen Batı Trakya’da din öğreticilerinin Hıristiyan Yunanlılarca tayin edilerek toplumumuza dinini öğretmeye kalkıştığını görüyoruz. Tabii bunun devamında gelen tuzağın ne anlama geldiğini Batı Trakya Türkleri çok iyi bilmektedir. Devamında gelecek tehlike şudur: Hristiyanlar tarafından atanmış olan bu din öğreticileri eliyle bizim halkımızın seçmesi gereken müftülerini bu kişiler vasıtasıyla seçtirilmeye çalışılacaktır. 2017 yılında veya devamında bu alanda da baskılara şahit olacağız" dedi
"Yunan yargısı ve Yunan devleti adeta çifte standardını tüm dünyaya göstermiştir"
Söylemlerinde ’29 Ocaklar’ deyimini kullandıklarını belirten Hüseyin, "1990 yılında toplum ileri gelenleri azınlık konusunda Yunanistan’ın hiçbir adım atmadığını görmesi üzerine Gümülcine’de bir anma etkinliği düzenleme kararı almışlardır. Yunan aşırı milliyetçilerinin aşırı sağ basının ve kilisenin kışkırtmasıyla bu mevlüt adeta Batı Trakya Türkleri için 29 Ocak 1990 tarihi kara bir güne dönüşmüştür. 300’ün üzerinde Türk dükkanı talan edilmiş, onlarca insanımız yaralanmış ve 1988 yılında Türk’üz diye haykırmamızın rövanşı alınmaya kalkışılmıştır. İşte bizim unutmadığımız, unutturmadığımız 29 Ocaklar, Batı Trakya Türk halkının milli benliği, milli direniş günü olarak bugün bizler tarafından 29’uncu yılında anılmaya devam edilmektedir ve bizler 29 Ocakları hiçbir zaman unutturmadığımız gibi unutmayacağız da. Biz 29 yıldır Türklük onuruyla bir baş kaldırının, bir direnişin yıldönümünü anmaya devam ederken bu mücadeleyi ayakta tutmaya devam ederken Yunanistan tarafından daha dün alınan karala maalesef Yunan yargısı ve Yunan Devleti adeta çifte standardını tüm dünyayaa göstermiştir. Türkiye’de kan akıtan darbeciler, Yunan Devleti’nin koruması altında ’iade etmem’ kararıyla kalmaya devam etmektedir. Biz Yunanistan’ın bu tavrını da açıkça kınıyoruz ve ne işbirliğine ne komşuluk ilişkilerine ne demokrasi anlayışına bu hareketin sığmadığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu çifte standarda son verin ve bu darbecileri Türkiye’ye iade edin"
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a çağrıda bulunan Hüseyin, "Sizin insanlık, demokrasi, hak, hukuk layık görmediğiniz Batı Trakya Türkleri bugün size Ankara’dan sesleniyor. 1923 yılından beri bünyenizde yaşamaya devam eden Batı Trakya Türklerinin tüm azınlık haklarını talep ediyoruz, devamında da eli kanlı darbecilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne iade kararının çıkması iyi komşuluk ilişkilerinin gereği olacaktır. Bu çifte standarda son verin ve bu darbecileri Türkiye’ye iade edin. Dostluk, komşuluk, hukuk, adalet kelimelerinin hakkını verin, verin ki biz de önümüzdeki yıl Çanakkale Şehitliğinde 29 Ocakları analım, bir sonraki yıl da Selanik’te analım ertesinde Atina’ya gelelim, Türk-Yunan ilişkilerinin iyiliğinden Batı Trakya Türklerinin haklarına kavuştuğundan ve güzel şeylerden bahsedelim diyoruz" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Anıtkabir’e geldi. Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hüseyin’in, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamasıyla tören sona erdi.
Kaynak: İHA
"2017 yılında veya devamında bu alanda da baskılara şahit olacağız"
Tören öncesi basın açıklaması yapan Hüseyin, "29 Ocak olaylarının 29’uncu yılında geçen her yıl olduğu gibi bugün yine hep birlikteyiz. Yunanistan’da bir iktidar değişimi yaşanmıştı, radikal söylemiyle birlikte batı Trakyalılar için umut olan özellikle bizim taleplerimizi zaman zaman dillendiren Syrıza iktidara geldiğinde Türk azınlığı mutlu edecek, Türk azınlık huzura kavuşacak demiştik maalesef büyük bir yanılgıya düştük. Son 1 yıl içerisinde hiçbir olumlu gelişmenin olmadığına şahit olduk aksine baskılar hat safhaya çıktı, okullarımızın kapatıldığına şahit olduk, belediye başkanlarımız hakkında gözaltı kararları çıktı, tutuklama kararları çıktı. Atina’da DEB Partimiz faaliyet yapmaya kalktı, bu faaliyet esnasında saldırılara uğradı. Maalesef bildiğiniz Batı Trakya yine sıkıntılarla boğuşuyor. 2017 yılı ile birlikte müftülük makamımıza yönelik hak gasplarının da devam ettiğini görüyoruz. Özellikle 240 İmam Yasası olarak bilinen Batı Trakya’da din öğreticilerinin Hıristiyan Yunanlılarca tayin edilerek toplumumuza dinini öğretmeye kalkıştığını görüyoruz. Tabii bunun devamında gelen tuzağın ne anlama geldiğini Batı Trakya Türkleri çok iyi bilmektedir. Devamında gelecek tehlike şudur: Hristiyanlar tarafından atanmış olan bu din öğreticileri eliyle bizim halkımızın seçmesi gereken müftülerini bu kişiler vasıtasıyla seçtirilmeye çalışılacaktır. 2017 yılında veya devamında bu alanda da baskılara şahit olacağız" dedi
"Yunan yargısı ve Yunan devleti adeta çifte standardını tüm dünyaya göstermiştir"
Söylemlerinde ’29 Ocaklar’ deyimini kullandıklarını belirten Hüseyin, "1990 yılında toplum ileri gelenleri azınlık konusunda Yunanistan’ın hiçbir adım atmadığını görmesi üzerine Gümülcine’de bir anma etkinliği düzenleme kararı almışlardır. Yunan aşırı milliyetçilerinin aşırı sağ basının ve kilisenin kışkırtmasıyla bu mevlüt adeta Batı Trakya Türkleri için 29 Ocak 1990 tarihi kara bir güne dönüşmüştür. 300’ün üzerinde Türk dükkanı talan edilmiş, onlarca insanımız yaralanmış ve 1988 yılında Türk’üz diye haykırmamızın rövanşı alınmaya kalkışılmıştır. İşte bizim unutmadığımız, unutturmadığımız 29 Ocaklar, Batı Trakya Türk halkının milli benliği, milli direniş günü olarak bugün bizler tarafından 29’uncu yılında anılmaya devam edilmektedir ve bizler 29 Ocakları hiçbir zaman unutturmadığımız gibi unutmayacağız da. Biz 29 yıldır Türklük onuruyla bir baş kaldırının, bir direnişin yıldönümünü anmaya devam ederken bu mücadeleyi ayakta tutmaya devam ederken Yunanistan tarafından daha dün alınan karala maalesef Yunan yargısı ve Yunan Devleti adeta çifte standardını tüm dünyayaa göstermiştir. Türkiye’de kan akıtan darbeciler, Yunan Devleti’nin koruması altında ’iade etmem’ kararıyla kalmaya devam etmektedir. Biz Yunanistan’ın bu tavrını da açıkça kınıyoruz ve ne işbirliğine ne komşuluk ilişkilerine ne demokrasi anlayışına bu hareketin sığmadığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu çifte standarda son verin ve bu darbecileri Türkiye’ye iade edin"
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a çağrıda bulunan Hüseyin, "Sizin insanlık, demokrasi, hak, hukuk layık görmediğiniz Batı Trakya Türkleri bugün size Ankara’dan sesleniyor. 1923 yılından beri bünyenizde yaşamaya devam eden Batı Trakya Türklerinin tüm azınlık haklarını talep ediyoruz, devamında da eli kanlı darbecilerin Türkiye Cumhuriyeti’ne iade kararının çıkması iyi komşuluk ilişkilerinin gereği olacaktır. Bu çifte standarda son verin ve bu darbecileri Türkiye’ye iade edin. Dostluk, komşuluk, hukuk, adalet kelimelerinin hakkını verin, verin ki biz de önümüzdeki yıl Çanakkale Şehitliğinde 29 Ocakları analım, bir sonraki yıl da Selanik’te analım ertesinde Atina’ya gelelim, Türk-Yunan ilişkilerinin iyiliğinden Batı Trakya Türklerinin haklarına kavuştuğundan ve güzel şeylerden bahsedelim diyoruz" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Anıtkabir’e geldi. Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hüseyin’in, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamasıyla tören sona erdi.