Almanya'da Azil Ve Atama Töreni
Ülkenin yeni Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel oldu Dışişleri Bakanlığı görevini bırakan Frank Walter Steinmeier'in 12 Şubat'ta Cumhurbaşkanı seçilmesi bekleniyor.
Almanya’da 12 Şubat'ta yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde koalisyon ortaklarının tek adayı Frank Walter Steinmeier’den boşalan Dışişleri Bakanlığı görevine Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel getirildi.
Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Bellevue Sarayı‘nda düzenlenen azil ve atama töreninde önce Frank Walter Steinmeier'e azil belgesini verdi ardından Dışişleri Bakanı görevine Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel'i atadı.
Atama törenine Başbakan Angela Merkel de katıldı.
Gabriel'den boşalan Ekonomi Bakanlığına da Brigitte Zypries görevlendirildi. 2002-2009 yılları arasında Adalet Bakanlığı yapan Zypries, Ekonomi Bakanlığı müsteşarıydı.
Steinmeier'den sonra Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan 57 yaşındaki Sigmar Gabriel'i dış politikada birçok zorlu konu bekliyor. İngiltere’nin AB’den çıkması, Avrupa'da aşırı sağın yükselişi ve mülteci krizi bu konuların başında geliyor.
Gabriel, daha önce yaptığı değerlendirmede Avrupa'da bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu belirtti ancak bu dönüşümde Almanya'nın nasıl bir rol alacağına dair henüz açıklama yapmadı.
Gabriel, mülteci krizinde ise Türkiye’ye desteğin arttırılması gerektiğini söyleyerek, 'Türkiye ile konuşmamız ve onlara yardım etmemiz lazım çünkü Türklerin de kapasiteleri tükendi. Türkiye’nin son yıllarda çok çaba sarf ettiğini biliyorum. Standartların çok yüksek olduğu mülteci kamplarını kendim ziyaret etmiştim.' ifadesini kullanmıştı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da Gabriel, Alman hükümetine yönelik Türkiye’ye duygusal desteğin daha önce ve güçlü verilmesi gerektiğini dile getirerek, 'Daha hızlı gitmek gerekiyordu. Aynı gün veya ertesi gün.' sözlerine yer vermişti.
Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerine yönelik de Gabriel, siyasi hayatı boyunca 'Türkiye'nin AB'ye üye olduğunu görmeyeceği' yönünde açıklamada bulunmuştu.
Gabriel, AB'ye katılım sürecinde Türkiye bütün yükümlülüklerini yerine getirse bile Avrupa'nın Türkiye'yi kabul etmeyeceği yönünde değerlendirme yapmıştı.
Gabriel’in, Rusya’nın Suriye krizindeki rolü gerekçesiyle Almanya’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımı sonlandırması gerektiğine dair açıklamaları ise eleştirilmişti.
Sigmar Gabriel'in SPD Genel Başkanı görevini bırakacağını ve başbakan adayı olmayacağını açıklamasının ardından partinin üst yönetimi Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz'un başbakan adayı olmasına ve partinin genel başkanlığı görevini üstlenmesine oy birliği ile karar vermişti.
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Bellevue Sarayı‘nda düzenlenen azil ve atama töreninde önce Frank Walter Steinmeier'e azil belgesini verdi ardından Dışişleri Bakanı görevine Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel'i atadı.
Atama törenine Başbakan Angela Merkel de katıldı.
Gabriel'den boşalan Ekonomi Bakanlığına da Brigitte Zypries görevlendirildi. 2002-2009 yılları arasında Adalet Bakanlığı yapan Zypries, Ekonomi Bakanlığı müsteşarıydı.
Steinmeier'den sonra Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan 57 yaşındaki Sigmar Gabriel'i dış politikada birçok zorlu konu bekliyor. İngiltere’nin AB’den çıkması, Avrupa'da aşırı sağın yükselişi ve mülteci krizi bu konuların başında geliyor.
Gabriel, daha önce yaptığı değerlendirmede Avrupa'da bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu belirtti ancak bu dönüşümde Almanya'nın nasıl bir rol alacağına dair henüz açıklama yapmadı.
Gabriel, mülteci krizinde ise Türkiye’ye desteğin arttırılması gerektiğini söyleyerek, 'Türkiye ile konuşmamız ve onlara yardım etmemiz lazım çünkü Türklerin de kapasiteleri tükendi. Türkiye’nin son yıllarda çok çaba sarf ettiğini biliyorum. Standartların çok yüksek olduğu mülteci kamplarını kendim ziyaret etmiştim.' ifadesini kullanmıştı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da Gabriel, Alman hükümetine yönelik Türkiye’ye duygusal desteğin daha önce ve güçlü verilmesi gerektiğini dile getirerek, 'Daha hızlı gitmek gerekiyordu. Aynı gün veya ertesi gün.' sözlerine yer vermişti.
Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerine yönelik de Gabriel, siyasi hayatı boyunca 'Türkiye'nin AB'ye üye olduğunu görmeyeceği' yönünde açıklamada bulunmuştu.
Gabriel, AB'ye katılım sürecinde Türkiye bütün yükümlülüklerini yerine getirse bile Avrupa'nın Türkiye'yi kabul etmeyeceği yönünde değerlendirme yapmıştı.
Gabriel’in, Rusya’nın Suriye krizindeki rolü gerekçesiyle Almanya’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımı sonlandırması gerektiğine dair açıklamaları ise eleştirilmişti.
Sigmar Gabriel'in SPD Genel Başkanı görevini bırakacağını ve başbakan adayı olmayacağını açıklamasının ardından partinin üst yönetimi Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz'un başbakan adayı olmasına ve partinin genel başkanlığı görevini üstlenmesine oy birliği ile karar vermişti.