Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Dönmez Açıklaması
'Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu'nun, bizim 'yerli' sloganıyla yerli kaynak, yerli teknoloji ve yerel kapasite gelişimi olarak saydığımız üçlü sac ayağı üzerinde duran enerji ve doğal kaynak politikalarımızı güçlendirecek bir görev ifa edeceğine eminim' 'Uluslararası standartlara dayalı bir madencilik sektörü kurmaktan başka bir yolumuz yok. UMREK de Bakanlığımızın bu amaca en büyük katkısıdır' '100 mühendisi madenlerde denetime başlatıyoruz'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu'nun (UMREK), Türkiye'nin 'yerli kaynak' politikasını güçlendireceğini belirterek, 'Uluslararası standartlara dayalı bir madencilik sektörü kurmaktan başka bir yolumuz yok. UMREK de Bakanlığımızın bu amaca en büyük katkısıdır.' dedi.
Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, uluslararası raporlama kuruluşları ile sektör temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen UMREK Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Komisyonun temellerinin 2012'de atıldığını söyledi.
Maden sektörünün yarı mamül ve mamül olarak bakıldığında yaklaşık 40 milyar dolarlık bir sektör olduğunu belirten Dönmez, bu sektörün ihtiyacı olan kalifiye elemanların yetişebileceği bir ortam ve iklim oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Bugün 20'si maden mühendisi, 30'u jeoloji mühendisi olmak üzere, 50 teknik elemanın başka ülkelerden aldıkları yetkin kişi belgesi ile iş yaptığına dikkati çeken Dönmez, 'Ülkemiz madencilik sektörü için bu sayı çok az, yeterli değil. Bu fırsatı biz bütün teknik elemanlarımıza sunmamız, kendilerini yetiştirebilecekleri ortamı sağlamamız gerekmektedir. Yerli kaynaklarımızı yerli mühendislerimizle değerlendirmemiz lazım.' diye konuştu.
Maden sahasının yatırıma hazır hale gelmesi için aramadan ürün haline gelene kadar yaklaşık 30'a yakın süreçten geçildiğini anlatan Dönmez, şöyle devam etti:
'Bu süreçlerin uzman kişiler tarafından raporlanması ve bu proje ve planların bankalar tarafından finanse edilebilir olması çok önemlidir. Bunun için de diğer sektörlere göre daha çok katma değer üretmek zorundadır. Türkiye’nin ekonomik olarak katma değer üretmesi zorunlu sektörlerden biri ve en önemlisi maden sektörüdür. Bizim gibi büyük ülkelerde koordinasyon, standardizasyon ve eşgüdüm sorunları kaynak israfının en önemli sebebidir. Zaten sermayenin kısıtlı olduğu ortamlarda yapılan işlerde para ve verimlilik en önemli başlıklardır. Şimdi küresel rekabet bir de katma değeri artırma zorunluluğu getiriyor.'
- 'Sahip çıkın'
Enerji ve madencilik sektöründe Türkiye'de aşılması gereken en önemli eşiklerden standartlaşma ve kurumsallaşmanın bir sonraki aşamaya taşınması olduğuna işaret eden Dönmez, Türkiye'de doğalgaz sektörünün mesleki anlamda standartlaşma yoluna gittiğini, fakat maden sektöründe bu tür bir standartlaşmanın sağlanamadığını dile getirdi.
Maden sektöründe bu tür bir standartlaşmanın başlayacağını söyleyen Dönmez, bankaların madencilik projelerine enerji sektörü kadar finansman sağlamadığını ve bu engelin aşılması için de güvenilir, bağımsız, uluslararası geçerliliği olan bir raporlama yapılmasının öncelikli adımlardan birisi olduğunu vurguladı.
Dönmez, bunun bir anlamda altyapı olarak, maden sektörüne ayrılan finansmanı, güvenilirliği, belirsizliklerin giderilmesini sağlayacağını belirterek, şunları kaydetti:
'Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu'nun, bizim 'yerli' sloganıyla yerli kaynak, yerli teknoloji ve yerel kapasite gelişimi olarak saydığımız üçlü sac ayağı üzerinde duran enerji ve doğal kaynak politikalarımızı güçlendirecek bir görev ifa edeceğine eminim. Ayrıca iç finansmanın yanına uluslararası kaynakların da eklenmesiyle bir çarpan etkisi yapacağından şüphemiz yok. Bu söylediklerim sektör tarafından 'yeni maliyet' kalemleri olarak algılanabilir. Düzenlemelerin bir maliyeti olabilir, ama bugün madende en yüksek değeri, en yüksek ihracatı yapan ülkeler de düzenlemenin en çok olduğu ülkelerdir. Yeter ki bu düzenlemeler bürokratik değil, teknik yönden sektörü bir ileri aşamaya taşısın. UMREK bu aşamalar arasında harç ve bağlayıcı koordinasyon görevi görecektir. Uluslararası standartlara dayalı bir madencilik sektörü kurmaktan başka bir yolumuz yok. UMREK de Bakanlığımızın bu amaca en büyük katkısıdır, sahip çıkın.'
Dönmez, küresel olarak rekabetçi bir maden sektörü için son dönemde bazı yasal düzenlemeler yaptıklarını dile getirerek, 'Yerli kömürden elektrik üretimini teşvik ettik. En son olarak 100 mühendisi madenlerde denetime başlatıyoruz.' dedi.
Kaynak: AA
Dönmez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, uluslararası raporlama kuruluşları ile sektör temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen UMREK Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Komisyonun temellerinin 2012'de atıldığını söyledi.
Maden sektörünün yarı mamül ve mamül olarak bakıldığında yaklaşık 40 milyar dolarlık bir sektör olduğunu belirten Dönmez, bu sektörün ihtiyacı olan kalifiye elemanların yetişebileceği bir ortam ve iklim oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Bugün 20'si maden mühendisi, 30'u jeoloji mühendisi olmak üzere, 50 teknik elemanın başka ülkelerden aldıkları yetkin kişi belgesi ile iş yaptığına dikkati çeken Dönmez, 'Ülkemiz madencilik sektörü için bu sayı çok az, yeterli değil. Bu fırsatı biz bütün teknik elemanlarımıza sunmamız, kendilerini yetiştirebilecekleri ortamı sağlamamız gerekmektedir. Yerli kaynaklarımızı yerli mühendislerimizle değerlendirmemiz lazım.' diye konuştu.
Maden sahasının yatırıma hazır hale gelmesi için aramadan ürün haline gelene kadar yaklaşık 30'a yakın süreçten geçildiğini anlatan Dönmez, şöyle devam etti:
'Bu süreçlerin uzman kişiler tarafından raporlanması ve bu proje ve planların bankalar tarafından finanse edilebilir olması çok önemlidir. Bunun için de diğer sektörlere göre daha çok katma değer üretmek zorundadır. Türkiye’nin ekonomik olarak katma değer üretmesi zorunlu sektörlerden biri ve en önemlisi maden sektörüdür. Bizim gibi büyük ülkelerde koordinasyon, standardizasyon ve eşgüdüm sorunları kaynak israfının en önemli sebebidir. Zaten sermayenin kısıtlı olduğu ortamlarda yapılan işlerde para ve verimlilik en önemli başlıklardır. Şimdi küresel rekabet bir de katma değeri artırma zorunluluğu getiriyor.'
- 'Sahip çıkın'
Enerji ve madencilik sektöründe Türkiye'de aşılması gereken en önemli eşiklerden standartlaşma ve kurumsallaşmanın bir sonraki aşamaya taşınması olduğuna işaret eden Dönmez, Türkiye'de doğalgaz sektörünün mesleki anlamda standartlaşma yoluna gittiğini, fakat maden sektöründe bu tür bir standartlaşmanın sağlanamadığını dile getirdi.
Maden sektöründe bu tür bir standartlaşmanın başlayacağını söyleyen Dönmez, bankaların madencilik projelerine enerji sektörü kadar finansman sağlamadığını ve bu engelin aşılması için de güvenilir, bağımsız, uluslararası geçerliliği olan bir raporlama yapılmasının öncelikli adımlardan birisi olduğunu vurguladı.
Dönmez, bunun bir anlamda altyapı olarak, maden sektörüne ayrılan finansmanı, güvenilirliği, belirsizliklerin giderilmesini sağlayacağını belirterek, şunları kaydetti:
'Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu'nun, bizim 'yerli' sloganıyla yerli kaynak, yerli teknoloji ve yerel kapasite gelişimi olarak saydığımız üçlü sac ayağı üzerinde duran enerji ve doğal kaynak politikalarımızı güçlendirecek bir görev ifa edeceğine eminim. Ayrıca iç finansmanın yanına uluslararası kaynakların da eklenmesiyle bir çarpan etkisi yapacağından şüphemiz yok. Bu söylediklerim sektör tarafından 'yeni maliyet' kalemleri olarak algılanabilir. Düzenlemelerin bir maliyeti olabilir, ama bugün madende en yüksek değeri, en yüksek ihracatı yapan ülkeler de düzenlemenin en çok olduğu ülkelerdir. Yeter ki bu düzenlemeler bürokratik değil, teknik yönden sektörü bir ileri aşamaya taşısın. UMREK bu aşamalar arasında harç ve bağlayıcı koordinasyon görevi görecektir. Uluslararası standartlara dayalı bir madencilik sektörü kurmaktan başka bir yolumuz yok. UMREK de Bakanlığımızın bu amaca en büyük katkısıdır, sahip çıkın.'
Dönmez, küresel olarak rekabetçi bir maden sektörü için son dönemde bazı yasal düzenlemeler yaptıklarını dile getirerek, 'Yerli kömürden elektrik üretimini teşvik ettik. En son olarak 100 mühendisi madenlerde denetime başlatıyoruz.' dedi.