Eğitim Bir-Sen'den Yeni Müfredat Ve Velilere Karne Uyarısı

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, eğitim sisteminde köklü değişikliklerin yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Eğitim sistemimiz, Anayasa’dan başlanarak kanunlar, yönetmelikler ve diğer mevzuat çerçevesinde çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, milletin beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.” dedi. Ayrıca Öner, öğrencilerin tatilde fırsat buldukça bol bol kitap okuması gerektiğini belirterek, velilere de karne dolayısıyla çocuklarına baskı yapmamasını istedi.

Eğitim Bir-Sen'den Yeni Müfredat Ve Velilere Karne Uyarısı
Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin sona ermesi dolayısıyla açıklamalarda bulundu. "Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlikler, ders ücretlerindeki adaletsizlikler, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik, performans, rotasyon, müfredat, alan değişikliği, kariyer basamakları gibi birçok sorun çözüme kavuşturulmayı beklemektedir" diyen Öner, açıklamalarına şu şekilde devam etti: ”Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain planlarının icra edildiği bir zaman diliminde ve bunun artçı sarsıntılarının gölgesinde açılan eğitim-öğretim yılında, ihanet şebekesine mensup kişilerin kamudan tasfiye edilmesine yönelik tedbirlerin alınması nedeniyle, bazı olumsuzlar yaşanmıştır. İhraçlar, açığa almalar, özellikle valilikler ve kaymakamlıklar tarafından açığa alınanların durumlarının netleştirilmesinin gecikmesi eğitim-öğretimi etkilemiştir. Masum ve hainlerin ayrıştırılması noktasında illere göre farklılıkların olması art niyetlilere kapı aralamış, hainlerin gizlenmesine, masumların ise itibarsızlaştırılmasına zemin hazırlamıştır. Öncelikle eğitim gündeminin olağan hâle gelmesi için herkes üzerine düşeni bir an evvel yapmalıdır. Terör örgütlerinin bertaraf edilmesine, elemanlarının ve uzantılarının siyasal zeminden kamu düzenine, kamu personel sisteminden ekonomik sisteme bütün alanlardan tasfiye edilmesine yönelik faaliyetler, demokratik işleyişin, hukuk düzeninin ve insan haklarına dayanan toplumsal hayatın korunması amacıyla hukuk kurallarına bağlılık ve adaletin tesis edilmesi ekseninde hassasiyetle ve hızla yürütülmelidir. Temel hak ve özgürlükleri yeterince gözetmeyen, öğrencilere ileri düzeyde düşünme becerileri kazandırmayan, mevcut kazanımları öğrenci seviyesine uygun olmayan, hayatla bağlantısı bulunmayan, öğrencileri kendi yetenekleri ve yeterlilikleri çerçevesinde geliştiremeyen; insanlığı seven, değerlerine sahip çıkan, temiz karakterli nesiller yetiştiremeyen; ezberden, taklitten ziyade analitik düşünebilen gençleri heyecanlandıramayan, sorgulayıcı ve eleştirel bakışı fertlere kazandıramayan, öğretmenlere ve okullara müfredat oluşturma ve uygulama konusunda anlamlı bir rol vermeyen, Türkiye’yi uluslararası öğrenci değerlendirme sınavlarında dereceye sokamayan mevcut eğitim programlarıyla yerimizde saymaya hatta daha da geriye gitmeye mahkûm olmaya devam ederiz. Ülkemizin, gençlerimizin uluslararası rekabete daha dayanıklı hale gelmesi, uluslararası alanda bilimsel başarılar elde etmesi bugünkü ihtiyaçların tümüne cevap verebilecek bir eğitim programıyla mümkündür. Bu bağlamda yeni müfredat talebimizin tartışıldığı bugünlerde, tartışmaların, demokratik şartlarda olgunlaşarak yeni bir eğitim felsefesine evrilmesini ümit ediyoruz. Tamamen özgürlükçü, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan, eleştirel ve evrensel değerleri esas alan, zamanın ruhuna uygun bir eğitim modelini inşa etme vaktinin geldiğini düşünüyoruz."

Son yıllarda derslik yapımında kayda değer bir artış olmasına ve çok sayıda öğretmen ataması yapılmasına rağmen hâlâ 100 bine yakın öğretmen açığı bulunmakta olduğunu ifade eden Öner beklentilerini şöyle sıraladı: "İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ek tazminat verilmelidir. Ek ders ücretlerindeki çarpıklıklar giderilmeli, hakkaniyete uygun bir iyileştirme yapılmalıdır. Okullara bütçe verilmesi kararı hayata geçirilmelidir. Kamu görevlilerine kılık ve kıyafet dayatması yapılmamalı, darbe ürünü yönetmelik derhal kaldırılmalıdır. Kariyer basamakları sorununa çözüm bulunmalıdır. Öğretmenlere alan değişikliği hakkı tanınmalıdır. Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmeli, öğrencilere seçme hakkı verilmelidir. Öğrencilere ve velilere seçme hakkı tanımayan karma eğitim uygulaması terk edilmelidir. 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilerek, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır. Rotasyon ve performans değerlendirmesi gibi iş barışını ve çalışma motivasyonunu bozacak girişimlerden uzak durulmalıdır."

"15 günlük dönem iyi değerlendirilmeli"

Öğrencilerin 15 günlük ara tatili iyi değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Öner, "Öğrencilerimiz hem dinlenmeli hem de başarısız oldukları alanlarda çalışmalı, en önemlisi de fırsat buldukça bol bol kitap okumalıdır. Velilerimiz, karne dolayısıyla öğrencilere hiçbir şekilde baskı yapmamalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, başta öğretmenlerimiz olmak üzere, bütün eğitim çalışanlarımızı emeklerinden dolayı tebrik ediyor; 2016-2017 eğitim-öğretim yılı ikinci kanaat dönemine sorunlarından arınmış olarak girmelerini diliyoruz.” dedi.

Kaynak: İHA