10. Kurumsal Yönetim Zirvesi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik: 'Daha güçlü ve rekabetçi bir Türkiye için, 2017 yılının ülkemiz için şeffaflık ve hesap verebilirlik yolunda bir kilometre taşı olmasını diliyorum' 'Muhtemelen belki de gelecek 10 yıl içinde dijitalleşenlerle diğerleri arasında şirketler iki büyük kategoriye bölünmüş olacak' 'Gelecekte de inanıyorum ki girişimciler büyümenin ana motor rolünü üstlenecek' 'Girişim öykülerini başarıyla yaratan ve hayata geçiren gençlere yönetim kurullarında daha fazla yer verilmeli'.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, 'Daha güçlü ve rekabetçi bir Türkiye için, 2017 yılının ülkemiz için şeffaflık ve hesap verebilirlik yolunda bir kilometre taşı olmasını diliyorum.' dedi.

Bilecik, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, 2017 yılında da hem ekonomik hem de siyasi gelişmelerin bir önceki yıl gibi yoğun bir seyir izleyeceğini söyledi.

'Kurumsal yönetim anlayışı şirketlerimizin, ekonomimizin ve nihayetinde ülkemizin sürdürülebilir bir geleceğe kavuşmasının tam anlamıyla anahtarıdır' diyen Bilecik, bu anlayışın kökleri itibarıyla yenilikçi olduğunu, hesap verilebilirlik, şeffaflık, eşitlik ve sorumluluk başlıkları altında temel bileşenleri içerdiğini bildirdi.

Bilecik, kurumsal yönetim anlayışının sürdürülebilirliğe sağladığı katkıdan bahsederek, bu anlayışın bir ilkeler topluluğu olduğunu aktardı.

Dünyanın gidişatına yönelik önemli temas noktaları olarak dijitalleşme, çevre, girişimcilik, sanayi 4.0, yeni nesillerle etkileşim ve daha birçok konunun gelecek dönemlerde kurumsal yönetim anlayışının gündeminde olacağını dile getiren Bilecik, bu konuların yöneticilerin önüne geldiğini söyledi.

Bilecik, 2010'da yıllık geliri 1 milyar doların üzerinde olan 8 bin büyük şirketin 4'te 3'nün gelişmiş ülkelerde olduğunu anımsatarak, 2025'te sayıları 15 bine ulaşacak bu büyük şirketlerin yüzde 45'inin gelişmekte olan ülkelerden çıkacağını vurguladı. Bilecik, bu değişimi 'muazzam' olarak değerlendirdi.

Küresel piyasalardaki değişimin sadece ülkeler bazlı değil şirketsel bazlı da olacağını dile getiren Bilecik, Fortune 500 listesinde yer alan birçok şirketlerin değiştiğini, çok genç şirketlerin ekonomide yer aldığını, artık sadece büyük ve köklü şirketlerin rekabetinin bulunmadığını bildirdi.

- 'Yenilikçi KOBİ'ler büyük şirketleri tahtından edebiliyor'

TÜSİAD Başkanı Bilecik, yenilikçi ve atak KOBİ'lerin büyük şirketleri tahtından edebildiği bir dönem yaşandığını ve yaşanacağını kaydederek, dijitalleşme ve internet ile sağlıktan finansa, enerjiden gıdaya tüm sektörlerde iş yapma biçiminin değiştiğini söyledi.

Teknolojinin önce insanları, sonra makineleri, ardından nesneleri birbirine bağladığını ifade eden Bilecik, yakın gelecekte ise 100 milyarlarca makinenin birbirleriyle iletişimde olduğu ve değer ürettiği dünyaya tanıklık edileceğini, halihazırda tanıklık edilmeye başlandığını anlattı.

Bilecik, tüm bu gelişmelerin sanayiyi de yeni bir evreye taşıdığını kaydederek, bu anlamdaki değişimlere ve yaşanan rekabete değindi.

TÜSİAD Başkanı Bilecik, 'Muhtemelen belki de gelecek 10 yıl içinde dijitalleşenlerle diğerleri arasında şirketler iki büyük kategoriye bölünmüş olacak. Bu bakımda şirket yönetimlerinin bu muhtemel gidişat konusunda daha hazırlıklı ve dikkatli olması gerekir.' uyarısında bulundu.

Dünya genelinde girişimci sayısının her geçen gün arttığını dile getiren Bilecik, bir girişimcinin ayakta kalabilmesi için rakamların 5 milyon dolardan 50 bin dolara gerilediğini, bunun sebebinin teknolojik gelişmeler olduğunu vurguladı.

Bilecik, 'Gelecekte de inanıyorum ki girişimciler büyümenin ana motor rolünü üstlenecek.' dedi.

- 'Değer yaratmaya odaklananlar daha kazançlı çıkacak'

Bilecik, 2015-2016 Küresel Girişimcilik Endeksine göre dünyada yetişkin nüfusun üçte ikisinin girişimciliği iyi bir kariyer planı olarak gördüğünü kaydederek, bu rakamın Türkiye'de yüzde 40 seviyesinde olduğunu söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2017 Küresel Risk Raporunda bu yıl için geçerli beş ana risk unsuru bulunduğunu belirten Bileck, bunların, 'artan gelir ve servet eşitsizliği', 'iklim değişikliği', 'toplumsal kutuplaşmalar', 'artan siber bağımlılık' ve 'nüfusun yaşlanması' olarak tanımladığını bildirdi.

Bilecik, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Tüm bu bahsettiğim dinamikler karşısında yönetim kurullarının sorumluluğu ve kendilerinden beklentiler de hiç şüphesiz değişecek hatta evrilecek. Yönetim kurullarının bu beklentileri ve değişimi nasıl yöneteceği şirketlerinin de geleceğini belirleyecek. Kısa vadeli kazançlarını en üst düzeye çıkarmaktan ziyade uzun süreli ve sürekli değer yaratmaya odaklanan kurulların bu süreçten daha kazançlı çıkacaklarına inanıyorum.'

- 'Gençlere yönetim kurullarında daha fazla yer verin'

TÜSİAD Başkanı Bilecik, tüm dünyada siyasi belirsizliklerin devam edeceği 2017 yılının, yönetim kurullarının hesap verebilirlik anlamında yatırımcılardan daha çok taleple karşı karşıya kalacağı bir yıl olacağını vurguladı.

Bağımsızlık, çeşitlilik ve yetkinlik gibi konuların etkili ve başarılı bir yönetim kurulunun olmazsa olmazı olduğunu dile getiren Bilecik, bu konuların önemini 2017'de de koruyacağını bildirdi.

Bilecik, 'Teknolojik altyapı, siber güvenlik, kişisel verilerin korunması gibi konular önümüzdeki dönemde şirketlerin hem müşterilerini hem de hissedarlarını ilgilendiren konular arasında yer alacak.' diye konuştu.

TÜSİAD Başkanı Bilecik, girişim öykülerini başarıyla yaratan ve hayata geçiren gençlere yönetim kurullarında daha fazla yer verilmesi çağrısında bulundu.

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye'de de kurumsal yönetim mevzuatının sürekli geliştiğini dile getiren Bilecik, bu anlamda uluslararası gündemi oldukça yakından takip ettiklerini kaydetti.

Bilecik, kurumsal yönetimin sadece halka açık şirketlerin uyması gereken yasal zorunluluklar olmadığını belirterek, büyük veya küçük tüm şirketler için konunun daha yüksek karlılık, daha yüksek dış finansman ve daha çok rekabetçilik anlamına geldiğini şirketlere anlatmaları gerektiğini söyledi.

Kurumsal yönetimin sadece şirketleri ilgilendiren bir anlayış olmaktan öte, çağdaş dünyanın hukuki, siyasi ve ekonomik düzeninin bir gerekliliği olduğunu dile getiren Bilecik, AB standartlarında bir kurumsal yönetim ve bu standartları sürekli daha ileri taşıma yaklaşımının demokratik toplumsal düzenin de temel taşı olduğunu bildirdi.

Bilecik, 'Daha güçlü ve rekabetçi bir Türkiye için, 2017 yılının ülkemiz için şeffaflık ve hesap verebilirlik yolunda bir kilometre taşı olmasını diliyorum.' dedi.
Kaynak: AA