'Türkiye Şehitlerini Anıyor' Etkinliği
Genelkurmay Başkanlığınca düzenlenen etkinlikte, Kurtuluş Savaşı'nda şehit olan Kayserili Piyade Er Hasan oğlu Ali ile Kahramanmaraşlı Piyade Er Hüseyin oğlu Ali anıldı Albay Altınok: 'O şehitler sadece bir fertten ibaret değil. Bir şehit, bütün bir millet demektir. Onlar bütün milletin iradesidir. Ülke için şehit olan iki Ali, bugün kendilerinden 100 yıl sonra gelenlerle buluşuyor' Piyade Er Hasan oğlu Ali'nin torunu emekli albay Kahraman: 'Şehit Ali'nin torunları canlarını feda ederken, bu seçilmiş Türk milleti vatanını böldürmez. Herkesin kulağını açıp bunu duymasını istiyorum'
Genelkurmay Başkanlığınca düzenlenen 'Türkiye Şehitlerini Anıyor' etkinliğinde, Kurtuluş Savaşı'nda şehit olan Kayserili Piyade Er Hasan oğlu Ali ile Kahramanmaraşlı Piyade Er Hüseyin oğlu Ali anıldı.
Harbiye Askeri Müzesi'nde gerçekleştirilen anma etkinliği, sancakların yerine konulması, şehitler platformuna çelenklerin bırakılması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Albay Erhan Altınok, şehadetin en büyük mertebe ancak insanların görevlerinin yaşamak ve yaşatmak olduğunu söyledi.
İstanbul, İzmir ve diğer kentlerde vatandaşları yaşatmak için gencecik insanların toprağa düştüğüne dikkati çeken Altınok, 'Bizim için şehit olmaya devam ediyorlar. O şehitler sadece bir fertten ibaret değil. Bir şehit, bütün bir millet demektir. Onlar bütün milletin iradesidir. Ülke için şehit olan iki Ali, bugün kendilerinden 100 yıl sonra gelenlerle buluşuyor.' diye konuştu.
Gençlerin, geçmişte kahramanlık gösterenleri asla unutmaması gerektiğini vurgulayan Altınok, 'Bu kahramanlar bu vatana sahip çıktı. Şimdi sıra bizde. Onlar, sadece para, pul vermediler, canlarını verdiler. Er meydanlarında vuruşa vuruşa şehit oldular. Evet, onlar şu anda toprağın altında yatıyorlar. Ancak vatan için oradalar. Onlar ölmedi çünkü şehitler ölmez. Toprağı vatan yapan yiğitleri anmanın zamanı geldi.' ifadelerini kullandı.
- Kayserili Hasan oğlu Ali'nin öyküsü
Kayserili Piyade Er Hasan oğlu Ali'nin acılar içinde büyüdüğünü, askerliğini yaptıktan sonra evlendiği ilk eşinin öldüğünü, ikinci evliliğinden ise bir kızının olduğunu anlatan Altınok, şunları kaydetti:
'Geride birçok kahraman bıraktı. Kızına bir şey olmadı ama ona oldu. Ali yeniden askere çağrıldı. Kışlasındaydı artık. Cephe cephe dolaşıyordu. Sakarya Muharebesi'ndeydiler en son. Haymana yakınlarında düşmanın yoğun baskısı vardı. Topçu atışında göz gözü görmüyordu. Sisler dağıldığında Hasan oğlu Ali'yi al kanlara boyanmış şekilde buldular. 'Kızım Nazire sizlere emanet' diyerek kelime-i şehadet getirerek ruhunu teslim etti. O Nazire kızdan doğan torun Vahdettin Kahraman dedesi gibi bir asker oldu. 38 sene bu vatana şerefle hizmet etti. O bir tek Nazire kızdan kaç vatan evladı doğdu, bu vatanın neferi oldu.'
- Kahramanmaraşlı Hüseyin oğlu Ali'nin hikayesi
Aliler'in hiç tükenmediğinin ve asla da tükenmeyeceğinin altını çizen Altınok, Kahramanmaraşlı Piyade Er Hüseyin oğlu Ali'yi ise şu sözlere anlattı:
'Yaşı gelince Maraş Jandarma Taburu'nda görevlendirildi. Askerlik hizmeti boyunca birliğinin gözbebeği oldu. Nihayet bitti vatan borcu. Terhis edildi, evine döndü. Zaman geldi geçti, mutluluk bitti. Çünkü düşman Maraş'ı işgal etmişti. Maraş halkı durur mu hiç, yabancı bir çizmeyi kabul eder mi hiç? Al bayrağın indirilmesine göz yummadılar. Ezanların susmasına izin vermediler.
Düşman Maraş Kalesi'nde bayrağı indirmeye kalktı. Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca, 'Kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede cuma namazı mı kılınırmış?' deyince Hacı Hüseyin oğlu Ali ve arkadaşları da Maraş'a yiğitleri ne yaparlarsa onu yaptılar ve koştular mücadeleye. Kuyucak Hamamı ile Şekerli Camisi arasında bir yerdeydiler. Çarpışmanın en şiddetli yaşandığı günlerdi. Ali diye bir yiğidin haberini almıştı düşman. Nereye dönerlerse karşılarında o vardı. Sanki 10, sanki 100 Ali vardı. Düşman komutanı, Ali'nin öldürülmesi emrini verdi. Ali vuruldu. Şekerli Camisi'nin avlusunda defnedildi. Sonra da alile mezarlığına alındı.'
- 'Türk milleti vatanını böldürmez'
Şehitlerin künyelerinin okunmasının ardından torunları konuştu. Piyade Er Hasan oğlu Ali'nin torunu emekli Albay Vahdettin Kahraman, dedesiyle gurur duyduğunu söyledi.
Kahraman, bu cennet vatanı bölmeye, milleti birbirine düşürmeye çabalayanların olduğuna işaret ederek, 'Şehit Ali'nin torunları canlarını feda ederken, bu seçilmiş Türk milleti vatanını böldürmez. Herkesin kulağını açıp bunu duymasını istiyorum.' dedi.
Kahramanmaraşlı Şehit Piyade Er Hüseyin oğlu Ali'nin torunu Şemsettin Namlı da dedesiyle övündüklerini vurguladı.
Bu vatanı çok sevdiklerini ve büyükleri gibi gerektiğinde canlarını feda etmekten geri durmayacaklarını dile getiren Namlı, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından şehitlerin künyeleri, onur kütüğüne çakıldı. Ardından şehit yakınlarına plaket ve hediye takdim edildi. Etkinlikte, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edildi ve hatıra fotoğrafı çektirildi.
Etkinliğe, şehit yakınları, komutanlar, Şehit ve Gaziler Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Mehmetçik Vakfı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcileri, er ve erbaşlar ile öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Harbiye Askeri Müzesi'nde gerçekleştirilen anma etkinliği, sancakların yerine konulması, şehitler platformuna çelenklerin bırakılması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Albay Erhan Altınok, şehadetin en büyük mertebe ancak insanların görevlerinin yaşamak ve yaşatmak olduğunu söyledi.
İstanbul, İzmir ve diğer kentlerde vatandaşları yaşatmak için gencecik insanların toprağa düştüğüne dikkati çeken Altınok, 'Bizim için şehit olmaya devam ediyorlar. O şehitler sadece bir fertten ibaret değil. Bir şehit, bütün bir millet demektir. Onlar bütün milletin iradesidir. Ülke için şehit olan iki Ali, bugün kendilerinden 100 yıl sonra gelenlerle buluşuyor.' diye konuştu.
Gençlerin, geçmişte kahramanlık gösterenleri asla unutmaması gerektiğini vurgulayan Altınok, 'Bu kahramanlar bu vatana sahip çıktı. Şimdi sıra bizde. Onlar, sadece para, pul vermediler, canlarını verdiler. Er meydanlarında vuruşa vuruşa şehit oldular. Evet, onlar şu anda toprağın altında yatıyorlar. Ancak vatan için oradalar. Onlar ölmedi çünkü şehitler ölmez. Toprağı vatan yapan yiğitleri anmanın zamanı geldi.' ifadelerini kullandı.
- Kayserili Hasan oğlu Ali'nin öyküsü
Kayserili Piyade Er Hasan oğlu Ali'nin acılar içinde büyüdüğünü, askerliğini yaptıktan sonra evlendiği ilk eşinin öldüğünü, ikinci evliliğinden ise bir kızının olduğunu anlatan Altınok, şunları kaydetti:
'Geride birçok kahraman bıraktı. Kızına bir şey olmadı ama ona oldu. Ali yeniden askere çağrıldı. Kışlasındaydı artık. Cephe cephe dolaşıyordu. Sakarya Muharebesi'ndeydiler en son. Haymana yakınlarında düşmanın yoğun baskısı vardı. Topçu atışında göz gözü görmüyordu. Sisler dağıldığında Hasan oğlu Ali'yi al kanlara boyanmış şekilde buldular. 'Kızım Nazire sizlere emanet' diyerek kelime-i şehadet getirerek ruhunu teslim etti. O Nazire kızdan doğan torun Vahdettin Kahraman dedesi gibi bir asker oldu. 38 sene bu vatana şerefle hizmet etti. O bir tek Nazire kızdan kaç vatan evladı doğdu, bu vatanın neferi oldu.'
- Kahramanmaraşlı Hüseyin oğlu Ali'nin hikayesi
Aliler'in hiç tükenmediğinin ve asla da tükenmeyeceğinin altını çizen Altınok, Kahramanmaraşlı Piyade Er Hüseyin oğlu Ali'yi ise şu sözlere anlattı:
'Yaşı gelince Maraş Jandarma Taburu'nda görevlendirildi. Askerlik hizmeti boyunca birliğinin gözbebeği oldu. Nihayet bitti vatan borcu. Terhis edildi, evine döndü. Zaman geldi geçti, mutluluk bitti. Çünkü düşman Maraş'ı işgal etmişti. Maraş halkı durur mu hiç, yabancı bir çizmeyi kabul eder mi hiç? Al bayrağın indirilmesine göz yummadılar. Ezanların susmasına izin vermediler.
Düşman Maraş Kalesi'nde bayrağı indirmeye kalktı. Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca, 'Kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede cuma namazı mı kılınırmış?' deyince Hacı Hüseyin oğlu Ali ve arkadaşları da Maraş'a yiğitleri ne yaparlarsa onu yaptılar ve koştular mücadeleye. Kuyucak Hamamı ile Şekerli Camisi arasında bir yerdeydiler. Çarpışmanın en şiddetli yaşandığı günlerdi. Ali diye bir yiğidin haberini almıştı düşman. Nereye dönerlerse karşılarında o vardı. Sanki 10, sanki 100 Ali vardı. Düşman komutanı, Ali'nin öldürülmesi emrini verdi. Ali vuruldu. Şekerli Camisi'nin avlusunda defnedildi. Sonra da alile mezarlığına alındı.'
- 'Türk milleti vatanını böldürmez'
Şehitlerin künyelerinin okunmasının ardından torunları konuştu. Piyade Er Hasan oğlu Ali'nin torunu emekli Albay Vahdettin Kahraman, dedesiyle gurur duyduğunu söyledi.
Kahraman, bu cennet vatanı bölmeye, milleti birbirine düşürmeye çabalayanların olduğuna işaret ederek, 'Şehit Ali'nin torunları canlarını feda ederken, bu seçilmiş Türk milleti vatanını böldürmez. Herkesin kulağını açıp bunu duymasını istiyorum.' dedi.
Kahramanmaraşlı Şehit Piyade Er Hüseyin oğlu Ali'nin torunu Şemsettin Namlı da dedesiyle övündüklerini vurguladı.
Bu vatanı çok sevdiklerini ve büyükleri gibi gerektiğinde canlarını feda etmekten geri durmayacaklarını dile getiren Namlı, Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından şehitlerin künyeleri, onur kütüğüne çakıldı. Ardından şehit yakınlarına plaket ve hediye takdim edildi. Etkinlikte, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edildi ve hatıra fotoğrafı çektirildi.
Etkinliğe, şehit yakınları, komutanlar, Şehit ve Gaziler Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Mehmetçik Vakfı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcileri, er ve erbaşlar ile öğrenciler katıldı.