İsrailli Araplardan Uluslararası Koruma Talebi
İsrail'de yaşayan Arap vatandaşları temsil eden Yüksek Arap Takip Komitesi, İsrail'in ayrımcı politikalarına karşı ülkedeki Arap vatandaşlar için uluslararası koruma talebinde bulundu.
İsrail’deki Arap vatandaşları temsil eden Yüksek Arap Takip Komitesi, İsrail’de yaşayan Araplar için uluslararası camiaya koruma çağrısı yaptı.
Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammed Bereket tarafından yapılan yazılı açıklamada, uluslararası camiadan, İsrail hükümetinin Başbakan Binyamin Netanyahu’dan aldığı emirlerle ülkede yaşayan Araplara yönelik giderek artan 'düşmanca' tavırlarını durdurması adına koruma sağlaması çağrısında bulunuldu.
İsrail’in Arapların yaşadığı Kalansuva beldesinde 11 evi yıkmasına işaret eden Bereket, açıklamasında, 'Geçen haftadan bu yana Araplara yönelik düşmanca tavırların arttığını görüyoruz. Kalansuva’da yaşananlar bellidir. Netanyahu’nun işlenen bu suçtan sonra yaptığı açıklamalar bunun göstergesidir. Netanyahu, bu tavırlarını daha da artıracaklarını belirtmişti. İşte bugün Ummu’l Huran köyünde yaşanan da bunun neticesidir.' ifadelerini kullandı.
Siyasi ve sosyal tüm sivil toplum kuruluşlarına gösteri ve mücadele alanlarına çıkma çağrısı yapılan açıklamada, 'Beklemeye gerek yok, İsrail’in bu tavrına karşı her kentte ve her beldede meydanlara çıkma zamanıdır.' denildi.
İsrail askerlerinin, bu sabah Necef çölünde Arap vatandaşların yaşadığı Ummu'l Huran köyüne yaptığı baskın sırasında çıkan olaylarda İsrail vatandaşı bir Arap ve bir İsrail polisi ölmüştü.
İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi, söz konusu Filistinlileri 'İsrailli Araplar' diye tanımlıyor.
Uluslararası, Filistinli ve İsrailli insan hakları kuruluşlarına göre, İsrail hükümetleri, ülkede yaşayan Arap azınlığa karşı ayrımcı politikalar izliyor.
Kaynak: AA
Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammed Bereket tarafından yapılan yazılı açıklamada, uluslararası camiadan, İsrail hükümetinin Başbakan Binyamin Netanyahu’dan aldığı emirlerle ülkede yaşayan Araplara yönelik giderek artan 'düşmanca' tavırlarını durdurması adına koruma sağlaması çağrısında bulunuldu.
İsrail’in Arapların yaşadığı Kalansuva beldesinde 11 evi yıkmasına işaret eden Bereket, açıklamasında, 'Geçen haftadan bu yana Araplara yönelik düşmanca tavırların arttığını görüyoruz. Kalansuva’da yaşananlar bellidir. Netanyahu’nun işlenen bu suçtan sonra yaptığı açıklamalar bunun göstergesidir. Netanyahu, bu tavırlarını daha da artıracaklarını belirtmişti. İşte bugün Ummu’l Huran köyünde yaşanan da bunun neticesidir.' ifadelerini kullandı.
Siyasi ve sosyal tüm sivil toplum kuruluşlarına gösteri ve mücadele alanlarına çıkma çağrısı yapılan açıklamada, 'Beklemeye gerek yok, İsrail’in bu tavrına karşı her kentte ve her beldede meydanlara çıkma zamanıdır.' denildi.
İsrail askerlerinin, bu sabah Necef çölünde Arap vatandaşların yaşadığı Ummu'l Huran köyüne yaptığı baskın sırasında çıkan olaylarda İsrail vatandaşı bir Arap ve bir İsrail polisi ölmüştü.
İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi, söz konusu Filistinlileri 'İsrailli Araplar' diye tanımlıyor.
Uluslararası, Filistinli ve İsrailli insan hakları kuruluşlarına göre, İsrail hükümetleri, ülkede yaşayan Arap azınlığa karşı ayrımcı politikalar izliyor.