Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi

Emine Erdoğan:'Değerlerimizin, geleneklerimizin aşınmaya uğradığı bu çağda, kuşaklar arası dayanışma son derece önemlidir. Bizler de, çok geç olmadan, zincirin halkaları eksilmeden genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz' 'Yaşlıların giderek yalnızlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Yaşam abidelerimiz, toplumsal hayattan uzaklaştırılarak, kendi kaderlerine terk ediliyor. Oysa onların bizim kültürümüzdeki yeri, hürmet makamıdır. Onlar, yolumuzu aydınlatan fenerlerdir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, değerlerin ve geleneklerin aşınmaya uğradığı bu çağda, kuşaklar arası dayanışmanın önemine değinerek, 'Bizler de, çok geç olmadan, zincirin halkaları eksilmeden genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz.' dedi.

Emine Erdoğan, Ankara Üniversitesi, Yaşlılık Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin TÜBİTAK iş birliği ile gerçekleştirdiği 'Türkiye’de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi Sonuç Toplantısı'na katıldı.

Erdoğan, proje nedeniyle Ankara Üniversitesi, Yaşlılık Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni tebrik etti.

Hızla akıp giden hayat içinde, yaşlanma ve kuşaklar arası dayanışma gibi önemli bir konuyu gündeme getirdiklerini belirten Erdoğan, 'Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de, doğum oranları azalmakta, yaşam süresi uzamakta, yaşlı nüfusumuz artmaktadır. Bugün, her yedi kişiden biri 65 yaşın üzerinde iken, 2030’a geldiğimizde bu oran, her dört kişiden biri olacaktır.' diye konuştu.

- 'Yaşlılar, toplumun kıdemlileridir'

Yaşlıların, 'toplumun kıdemlileri' olduğunu vurgulayan Erdoğan, onlara terk edilmiş ve kimsesiz kalmış duygusu yaşatmadan, hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu değerin tesis edildiği toplumlarda, sağlıklı kuşaklar arası dayanışmanın da mümkün olacağına işaret eden Erdoğan, 'Nasıl ki, gençler bizim geleceğimizse, yaşlılarımız da bilgelik kaynağımızdır. Yaşlılarına sahip çıkmayan, onların tecrübesinden istifade etmeyen bir toplum, yeterince olgunlaşmamış bir toplumdur. Her ne kadar modern dünya, yaşlanmayı geciktirmek, ölümü hiç hatırlamamak üzerine kurgulanmışsa da, yaşlanma ve ölüm hayatın gerçeğidir. Aslolan, başlangıç ve bitiş çizgisi arasında, hayatı en doğru şekilde yaşamaktır.' ifadelerini kullandı.

'Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz kesilir. Ama görüş açınız genişler.' şeklindeki söze atıfta bulunan Erdoğan, büyüklerin tecrübe barındıran bu geniş birikiminden yararlanmasını önerdi.

- 'Yaşlıların yeri hürmet makamıdır'

Yaşlıların giderek yalnızlaştığına dikkati çeken Erdoğan, yaşlıların toplumsal hayattan uzaklaştırılarak, kendi kaderlerine terk edildiğini söyledi.

'Oysa onların bizim kültürümüzdeki yeri, hürmet makamıdır. Onlar, yolumuzu aydınlatan fenerlerdir.' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Peygamberimiz, ‘Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir’ buyuruyor. Bizim kültürümüzde, içinde yaşlı olan evden bereket eksik olmaz. Yaşlıların olduğu evde büyüyen çocuklar, bilgeliğe, tecrübeye, aidiyet duygusuna daha yakın olurlar. İçinde yaşlı olan ev, geleneğin, kültürün, değerlerin öğrenildiği bir okul gibidir. Hangimiz unutabiliriz dedemizden öğrendiğimiz ilk duayı. Hangimiz unutabiliriz büyükannemizden dinlediğimiz bilgelik hikayelerini. Yeni nesillerimizi, bu tecrübe ve bilgeliklerden mahrum etmeyelim. Dünyada başka hiçbir şey, beyaz saçlı bir ninenin, buruşuk elleriyle bir dedenin vereceğini vermez. Bunlar, parayla satın alınacak şeyler değildir.'

Kuşaklar arası dayanışmanın, gelenek ve kültürel değerlerin nesilden nesile taşınmasını sağlayan zincirin halkaları olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, bu zincirin sağlam tutulmasının, aileyi de güçlendireceğini söyledi.

Erdoğan, yaşlıların, gençlerden yaşam enerjisi alırken, onlara tecrübelerini aktardıklarını belirterek, buna karşılık, ailede bağların kopmasının ve uzlaşma ortamının azalmasının, hem aileyi, hem bireyi güçsüzleştireceğinin altını çizdi.

- 'Genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz'

Son yıllarda tüm dünyada kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek amacıyla etkili sosyal politikalar geliştirildiğini hatırlatan Erdoğan, yaşlıların evlerinde ziyaret edilmesi, yaşam aktivitelerinde onlara yardımcı olunması gibi okul temelli modeller planlandığını dile getirdi.

Emine Erdoğan değerler ve geleneklerin aşınmaya uğradığı bu çağda, kuşaklar arası dayanışmanın önemine değinerek, 'Bizler de çok geç olmadan, zincirin halkaları eksilmeden genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz. Devletimiz, yaşlılarımızın bakımlarını üstlenerek, onları sosyal hayata daha çok katıp, toplumla kaynaştıracak politikalar üretmektedir. Yaşlı hastalara evde bakım desteği uygulaması başarılı sonuçlar vermiştir. Keza, huzurevleri, yaşlı bakım merkezleri modern imkanlara kavuşmuştur. Fakat elbette ideal olan, yaşlılarımızın kendi evlerinde ya da çocuklarının yanında yaşamlarını sürdürmeleridir. Bu çok daha insanidir.' diye konuştu.

Anne-babanın hayır duasını almanın, her şeyin başında geldiğini ifade eden Erdoğan, onların hakkının başka hiçbir şekilde ödenemeyeceğini vurguladı. Modern dünyanın imkanlarının yaşlılar için de seferber edilmesi, eğitim sisteminde kuşaklarcarası dayanışmaya daha çok yer ayrılmasını öneren Erdoğan, bugün sonuçları paylaşılan 'Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi' projesinin, bu anlamda bir yol haritası olmasını umut ettiğini dile getirdi.

- 'Proje yol gösterici olacak'

Emine Erdoğan, bu projenin, değişen aile yapıları ve sosyal ihtiyaçlar hakkında yol gösterici olacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

'Nitekim, araştırma kapsamında gördüğümüz önemli bir şey var; yaşlılarımızın devletten beklentisi, huzurevlerinin sayısının artırılması değil, evde bakım hizmetlerinin desteklemesi yönündedir. Bu da göstermektedir ki yaşlılarımız, hayatlarının bu en yorgun dönemini evlerinde, evlat ve torun sıcaklığını hissederek geçirmek istemektedir. Bu noktada yeni tedbirler almalı, şehirlerimizi inşa ederken, yaşlıları hayattan tecrit eden değil, onları toplumsal hayata dahil eden sistemler kurmalıyız. Mimari planlamalarda, bilge çınarların bu beklentisini hesaba katmalıyız. Nitekim devletimiz yaşlılara bakan kişilere psiko-sosyal destek vermekte, evde bakım hizmetleri ile hayatlarını kolaylaştırmaktadır. Öte yandan birtakım yaşlılık hastalıkları konusunda ihtisaslaşmış kurumsal yatırımlar yapmaktadır. Yaşlı bakımı gibi alanlarda eğitim kurumları açarak, yeni nesillerin işini kolaylaştıracak planlamalar gerçekleştirmektedir.'

Mevlana'nın 'Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar' sözüne atıfta bulunan Erdoğan, 'Onların ağaran saçları, bize olgunlaşmış aklı müjdeler, bilgi ve tecrübeyi hatırlatır. Bu tecrübeden istifade adına, engellerimizi kaldıralım. Söz gelimi, teknolojiyi, gençler ve yaşlılar arasında iletişim kopukluğunun engeli olmaktan çıkaralım. Hayatta her şeyin bir ölçüsü, ahengi vardır. Davranışlarımızda, ilişkilerimizde bu altın oranı bulmak, genciyle, yaşlısıyla hepimizi daha mutlu kılar.' değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, kurtuluşun, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir merhamet medeniyeti inşa edebilmekten geçtiğini sözlerine ekledi.

Toplantıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek de katıldı.

Toplantının sonunda Emine Erdoğan'a plaket takdim edildi. Daha sonra Erdoğan, katılımcılar ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kaynak: AA