Antalya'daki Terör Örgütü DEAŞ Davası

Terör örgütü DEAŞ üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklu yargılanan 3 sanık adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

Antalya'da terör örgütü DEAŞ üyesi oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan 3'ü tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlandı.

Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Eyyup Yıldırım, Sinan Deniz, Ahmad Alali Alkharfan, tutuksuz sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.

Mahkemede savunma yapan sanık Eyyup Yıldırım, DEAŞ terör örgütü ile ilgili suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Pazarcılık yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını belirten Yıldırım, 'Pazarcıyım ve vatanımı çok seviyorum. Terör örgütlerine üye değilim. Ben IŞİD'ci olsam çocuklarım IŞİD'e katılırdı. Ben kimseye sohbet vermedim. Kur'anımız zaten belli, kimseye vaazda bulunmadım. Ben ateistin kitabını da okurum.' diye konuştu.

Sanık Sinan Deniz ifadesinde, duruşmadaki sanıklarından hiçbirini tanımadığını, gözaltına alındıklarında nezarette tanıma fırsatı bulduğunu savundu.İnternetten Huzeyfe isimli bir kişiyle tanıştığını anlatan Deniz, 'Huzeyfe ile yazıştığım sırada bana PKK ile savaştığını söylüyordu. Ben de bu yüzden onlarla yazıştım. Telefonumda bulunan intihar videosunu şu şekilde indirdim, internette dolaşırken 'İntiharın böylesi' isimli bir başlık gördüm ve o videoyu indirdim ama kimseyle paylaşmadım.' dedi.

- Eşinin DEAŞ'a katıldığı iddiası

Tanık Orhan Yeşilırmak ise daha önce Hatay'da yaşadığını ve bir süre sonra Fas uyruklu eşi Hanane ve çocukları ile Antalya'ya yerleştiğini söyledi.

Eşi Hanane'nin ismini bilmediği perdeci bir kadınla dini sohbetler etmeye başladığını, eşinin o sıralar açık olduğunu daha sonra kapandığını söyleyen Yeşilırmak, bu sürede ailesini Antalya'da bırakarak, Hatay'a ev satmaya gittiğini kaydetti.

Yeşilırmak, Hatay'a gittiğinde her gün eşiyle telefonda konuştuğunu belirterek, 'Eşim 'Türkiye Cumhuriyeti kafir, müşrik, oy kullanmak müşrikliktir' diye konuşmaya başladı. Benim aklıma gelmeyecek şeyler söylüyordu. Benim eşimin beynini yıkıyorlardı. Hatay'a gitmeden önce de uyarıda bulundum. Hatay'da iken telefonuma eşimden bir mesaj geldi, 'Biz IŞİD'de gidiyoruz' şeklinde. Şaka yaptığını düşündüm geri aradığımda ise telefonu kapalıydı.' diye konuştu.

Yeşilırmak, olay üzerine Antalya'ya geri döndüğünde eşi ve çocuklarına ulaşamadığını, olayla ilgili Terörle Mücadele Şubesine başvurduğunu anlattı.

Ahmad Alali Alkharfan ise 4 yıl önce Suriye'den geldiğini belirterek, örgütle bir ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.

Mahkeme heyeti, sanık ve tanık beyanları gereği tutuklu sanıklar Eyyup Yıldırım, Sinan Deniz ve Ahmad Alali Alkharfan'ın adli kontrol hükümleri uygulanmak üzere serbest bırakılmasına, diğer tutuksuz sanıkların da adli kontrol kararının devamına karar verdi.

Duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.

Kaynak: AA