Esed'in Barada Vadisi'ne Saldırıları, Şam'ı Susuz Bıraktı

Rejim güçlerinin saldırılarında Şam'a günlük 400 bin metreküp su aktaran Ayn elFica, Barada ve Haruş su tesisleri kullanılamaz hale geldi Başkentte bir litre içme suyunun fiyatı 250 Suriye lirasına yükseldi Barada Vadisi'ndeki sivil toplum kuruluşlarının ortak sözcüsü Avukat Ebu Hatap: 'Su kesintisinden rejim sorumludur. Bölge 4 yıldır muhaliflerin kontrolündeydi ve Şam'a düzenli olarak su gidiyordu. Rejim saldırıları olmasaydı su kesintisi olmazdı. Barada Vadisi'ne yönelik saldırılar durdurulmalı'

MUHAMMED MİSTO - Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, Şam'ın ana su kaynaklarından Barada Vadisi'ne düzenlediği saldırılar nedeniyle başkent susuz kaldı. Barada Vadisi'ndeki sivil toplum kuruluşlarının ortak sözcüsü Avukat Fuat Ebu Hatab, su kesintisinin sorumlusunun tespit edilmesi ve tesislerin onarılması için çağrı yaptı.

Şam'ın batı kırsalındaki Barada Vadisi, başkentin ana su kaynaklarına ev sahipliği yapıyor. Esed rejimi ve destekçileri, saldırılarını 3 hafta önce Halep'i ele geçirdikten sonra vadiye odaklamıştı.

Rejim ve destekçilerinin 22 ve 27 Aralık'taki saldırılarında Şam'a günlük 400 bin metreküp su aktaran Ayn el-Fica, Barada ve Haruş su tesisleri kullanılamaz hale geldi.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Şam'da yaşayan aileler, su temini konusunda zorlanıyor. Ortalama bir memur maaşının 75 dolar (yaklaşık 290 Türk lirası) olduğu ülkede, bir litre içme suyun fiyatı 250 Suriye lirasına (50 sent) ulaştı.

Bir tanker (200 litre) suyun fiyatı ise 5-9 bin Suriye lirası (10-20 dolar) arasında değişiyor.

Su satın almakta zorlanan başkentliler ellerindeki bidonlarla park ve camilerden su temin etmek için uzun mesafeler kat ediyor.

Barada Vadisi'ndeki muhaliflerin sözcüsü Ebu Hatab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed rejiminin Barada Vadisi'ne yönelik saldırılarının ilk gününden itibaren su tesislerini hedef aldığını söyledi.

'Rejim saldırıları içerideki aktivistler tarafından görüntü ve fotoğraflarla belgelenmiştir.' diyen Ebu Hatab, durumu incelemek isteyen Rus heyetinin bir hafta önce Hizbullah'a ait kontrol noktasından geri çevrildiğini hatırlattı.

Ebu Hatab, şöyle devam etti:

'Rus heyeti, Barada Vadisi sakinlerinin temsilcileriyle rejim aracılığıyla görüşebildi. Görüşmede, Barada Vadisi'ndeki silahlı muhaliflerin bölgeden çıkarak İdlib'e doğru gitmesi ve bölgeye rejim bayrağının asılması istendi. Temsilciler, Barada Vadisi halkına danışmalarının ardından bu teklif reddedildi. Rus heyeti, teklifin kabul edilmemesi üzerine bölgeyi çöle dönüştürme tehdidinde bulundu. Bundan sonra Barada Vadisi'ne yönelik saldırıların dozu arttı. Bu saldırılara aralarında Hizbullah'ın da bulunduğu rejim destekçisi yabancı milisler, rejimin özel kuvvetleri ve cumhuriyet muhafızları katıldı.'

'Su kesintisinden rejim sorumludur. Bölge 4 yıldır muhaliflerin kontrolündeydi ve Şam'a düzenli olarak su gidiyordu. Rejim saldırıları olmasaydı su kesintisi olmazdı.' diyen Ebu Hatab, bölgeye bir inceleme komitesinin girip, su kesintisinin sorumlusunun kim olduğunun belirlenmesini, Barada Vadisi'ne yönelik saldırıların durdurularak tesislerinin onarımı için teknik ekiplerin girmesini istedi.

- Barada Vadisi'nin konumu

Barada Vadisi, Şam'ın merkezine 16 kilometre, Lübnan sınırına 12 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ülkenin farklı bölgelerindeki çatışmalardan kaçanların da aralarında bulunduğu 80 - 100 bin Suriyeliyi barındıran bölgenin meskun kısmı 12 kilometrekarelik alanı oluşturuyor.

Hizbullah ve Suriye ordusu, bölgedeki su kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek için Barada Vadisi'ni Temmuz 2016'da kuşatma altına almıştı.

Etrafı yüksek dağlarla çevrili Barada Vadisi'nde bulunan 10 köyü muhalifler kontrol ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın özel danışmanı Jan Egeland, 5 Ocak'ta yaptığı açıklamada Şam'ın susuz bırakılmasını savaş suçu olarak nitelendirmiş ancak bu suçun sorumlusunu açıkça belirtmemişti.

BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Christophe Boulierac da, 7 Ocak'ta vadideki su kaynaklarının zarar görmesinin ardından çocuklar arasında sudan bulaşan hastalık riskine dair endişelerin arttığı açıklamasını yapmıştı.
Kaynak: AA