Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bir ülkenin fasıllarının açılmasını bloke etmesini engelleyememesi de zaten Avrupa Birliği’nin birçok sorunu çözme konusundaki zafiyetinin başka bir göstergesidir" dedi.
Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı, Devlet Konukevi’nde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan isimler açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, "Vize serbesti ve geri kabul anlaşmasına" ilişkin sorusuna Bakan Çavuşoğlu, "Herşeyden önce yeni fasılların açılması 23.24 fasılların açılmasını kriterlerinde Kıbrıs sorunu yok ama defakto bir durum var ortada, etkiliyor. Biz bundan bağımsız olarak Kıbrıs sorununun çözümü için katkı sağlıyoruz. AB’den de daha fazla katkı bekliyoruz. Bir ülkenin fasıllarının açılmasını bloke etmesini engelleyememesi de zaten Avrupa Birliği’nin birçok sorunu çözme konusundaki zafiyetinin başka bir göstergesidir. AB ve Türkiye olarak biz işbirliği yapıyoruz. Ortada sorunlar var, bunlar tüm halklarımızı etkiliyor. Bizim vatandaşlarımızı da AB vatandaşlarını da etkiliyor. Sorun varsa ortak çözüm bulmamız lazım. Külfet paylaşımı lazım. Çözüm bulduktan sonra da birlikte uygulamamız lazım. Göç sorununun çözülmesi, özellikle öncelikliydi. Aynı şekilde vatandaşlarımızın önündeki engelleri de kaldırmak da bizim görevimiz. Seyahat özgürlüğünün önündeki engel gibi. Üç tane anlaşma imzaladık, geri kabul, vize serbestisi ve 18 Mart’ta kaçak göçün önlenmesi ile ilgili mutabakat. Bunların hepsi birbirine bağlıdır. Üçünün de uygulanması gerekiyor, bir tarafın işine geleni uygulamaya devam edelim diğerlerine sonra bakalım anlayışı olmaz. Bu haksızlıktır, çifte standart olur. Türkiye’ye de böyle biz de bunu kabul etmeyiz. Bizim ortaya koymaya çalıştığımız bu. Böyle bir tıkanma olduğu zaman da bunu nasıl aşabiliriz bu konuda da birlikte çalışmamız lazım. Esasen bizim de AB ile yaptığımız esasen bu. 5 kriterin 4’ünü nasıl yerine getireceğimiz konusunda anlaştık" ifadelerini kullandı.
"Terör konusunda da alternatif öneriler getirdik"
"Terör konusunda da ’al ya da bırak’ şeyinde olmadık, alternatif öneriler getirdik" diyen Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bunlardan bir tanesi de bu konunun Avrupa Konseyi’ne bırakılmasıdır. Orada ortak bir çalışma grubumuz var. Bu grupta bu konuları zaten işliyoruz, bu konuda bir anlayış birliği oluşmaya başladı.
Esasen beklentimiz şu, 18 Mart mutabakatını uyguluyoruz, geri kabul ve vize serbestisini ne zaman uygulayacağımız konusunda somut bir yol haritasına ihtiyacımız var, bunu net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Ötelemememiz lazım. Şu anda AB ile yaptığımız görüşmenin çerçeve de bu. Ben inanıyorum ki o iki anlaşmayı da söylediğimiz çerçevede uygulayabileceğiz."
Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ise aynı soruya, "Bir defakto durum söz konusu ama bizim bu fasılların açılmasıyla ilgili olarak, iç dahili hazırlık çalışmasının komisyon içerisinde ilk önce tamamlanması gerekiyor. Ondan sonra üye ülkeler oybirliği ile karar verecekler, 23. ya da 24. maddelerin ya da hangi maddelerse onların açılması ile ilgili olarak ve genişleme sürecinde atılması gereken adımlarla ilgili olarak Sayın Çavuşoğlu’na katılmıyorum. Bu bir zaafı değildir AB’nin. Bunlar sadece bizim kurallarımız. Bazen her iki taraf da siz de biz de unutuyoruz, kararlar oy çokluğu ile alınıyor. Nihayetinde herkesin aynı gemide olduğunu hatırlaması önemli. Vize serbestisi ile ilgili olarak da AB konseyinin yaptığı çalışmalar da değerli bir çözüm oluşturuyor nihai çözüm için. Bizim kendi krebilitemiz olacaktır" karşılığını verdi.
Kaynak: İHA
Toplantıya katılan isimler açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, "Vize serbesti ve geri kabul anlaşmasına" ilişkin sorusuna Bakan Çavuşoğlu, "Herşeyden önce yeni fasılların açılması 23.24 fasılların açılmasını kriterlerinde Kıbrıs sorunu yok ama defakto bir durum var ortada, etkiliyor. Biz bundan bağımsız olarak Kıbrıs sorununun çözümü için katkı sağlıyoruz. AB’den de daha fazla katkı bekliyoruz. Bir ülkenin fasıllarının açılmasını bloke etmesini engelleyememesi de zaten Avrupa Birliği’nin birçok sorunu çözme konusundaki zafiyetinin başka bir göstergesidir. AB ve Türkiye olarak biz işbirliği yapıyoruz. Ortada sorunlar var, bunlar tüm halklarımızı etkiliyor. Bizim vatandaşlarımızı da AB vatandaşlarını da etkiliyor. Sorun varsa ortak çözüm bulmamız lazım. Külfet paylaşımı lazım. Çözüm bulduktan sonra da birlikte uygulamamız lazım. Göç sorununun çözülmesi, özellikle öncelikliydi. Aynı şekilde vatandaşlarımızın önündeki engelleri de kaldırmak da bizim görevimiz. Seyahat özgürlüğünün önündeki engel gibi. Üç tane anlaşma imzaladık, geri kabul, vize serbestisi ve 18 Mart’ta kaçak göçün önlenmesi ile ilgili mutabakat. Bunların hepsi birbirine bağlıdır. Üçünün de uygulanması gerekiyor, bir tarafın işine geleni uygulamaya devam edelim diğerlerine sonra bakalım anlayışı olmaz. Bu haksızlıktır, çifte standart olur. Türkiye’ye de böyle biz de bunu kabul etmeyiz. Bizim ortaya koymaya çalıştığımız bu. Böyle bir tıkanma olduğu zaman da bunu nasıl aşabiliriz bu konuda da birlikte çalışmamız lazım. Esasen bizim de AB ile yaptığımız esasen bu. 5 kriterin 4’ünü nasıl yerine getireceğimiz konusunda anlaştık" ifadelerini kullandı.
"Terör konusunda da alternatif öneriler getirdik"
"Terör konusunda da ’al ya da bırak’ şeyinde olmadık, alternatif öneriler getirdik" diyen Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bunlardan bir tanesi de bu konunun Avrupa Konseyi’ne bırakılmasıdır. Orada ortak bir çalışma grubumuz var. Bu grupta bu konuları zaten işliyoruz, bu konuda bir anlayış birliği oluşmaya başladı.
Esasen beklentimiz şu, 18 Mart mutabakatını uyguluyoruz, geri kabul ve vize serbestisini ne zaman uygulayacağımız konusunda somut bir yol haritasına ihtiyacımız var, bunu net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Ötelemememiz lazım. Şu anda AB ile yaptığımız görüşmenin çerçeve de bu. Ben inanıyorum ki o iki anlaşmayı da söylediğimiz çerçevede uygulayabileceğiz."
Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ise aynı soruya, "Bir defakto durum söz konusu ama bizim bu fasılların açılmasıyla ilgili olarak, iç dahili hazırlık çalışmasının komisyon içerisinde ilk önce tamamlanması gerekiyor. Ondan sonra üye ülkeler oybirliği ile karar verecekler, 23. ya da 24. maddelerin ya da hangi maddelerse onların açılması ile ilgili olarak ve genişleme sürecinde atılması gereken adımlarla ilgili olarak Sayın Çavuşoğlu’na katılmıyorum. Bu bir zaafı değildir AB’nin. Bunlar sadece bizim kurallarımız. Bazen her iki taraf da siz de biz de unutuyoruz, kararlar oy çokluğu ile alınıyor. Nihayetinde herkesin aynı gemide olduğunu hatırlaması önemli. Vize serbestisi ile ilgili olarak da AB konseyinin yaptığı çalışmalar da değerli bir çözüm oluşturuyor nihai çözüm için. Bizim kendi krebilitemiz olacaktır" karşılığını verdi.