SETA'dan 'Türkiye-Suudi Arabistan İlişkileri Özel Oturumu'

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cübeyr: 'Esed, teröristleri Suriye'ye çeken bir mıknatıs konumunda. Teröristleri ortadan kaldırmak istiyorsak, bu mıknatısı ortadan kaldırmalıyız' '(FETÖ'nün darbe girişimi) Türk vatandaşları dünyanın saygısını kazandı ve insanların demokrasiyi nasıl benimsediklerini gösterdi'

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El-Cübeyr, Suriye krizinin çözümüne ilişkin, 'Esed, teröristleri Suriye'ye çeken bir mıknatıs konumunda. Teröristleri ortadan kaldırmak istiyorsak, bu mıknatısı ortadan kaldırmalıyız.' dedi.

Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) 'Türkiye-Suudi Arabistan İlişkileri' başlıklı özel oturumunda konuşan Cübeyr, Suudi Arabistan'ın Mekke ve Medine'den dolayı İslam dünyasında önemli yere sahip olmasının yanı sıra enerji, mali piyasalar ve coğrafi yapı konusunda da ülkesinin kritik konumda olduğunu belirtti.

Cübeyr, Suudi Arabistan'ın sınır ötesinde herhangi bir hırsı veya toprak iddiası olmadığını ifade etti.

Suudi Arabistan'ın dış politikasının 'denge, orantısallık, faydacılık ve uygulanabilirlik' ilkelerine dayalı olduğunu söyleyen Cübeyr, ideoloji temelinde bir siyaset gütmediklerini dile getirdi.

Türkiye ile ilişkiler konusunda iki ülkenin on yıllar boyunca müttefik olduklarını vurgulayan Cübeyr, Suriye'deki ılımlı muhalefeti destekleme ile mezhepçilik ve aşırıcılıkla mücadele konusunda da ortak bakış açısına sahip olduklarını ve birlikte çalıştıklarını anlattı.

Türkiye ile ekonomi ve ortaklıklarının yanı sıra 'halktan halka bağların' bulunduğunu kaydeden Cübeyr, bu kapsamda iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi'nin kurulmasının kararlaştırıldığını hatırlattı. Cübeyr, bu çalışmanın güvenlik, askeri, politika, ekonomi, ticaret, finans ve yatırım alanlarını kapsayacağını dile getirdi.

- 'Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yok, mutlaka gitmeli'

Suriye'de Esed'in 600 bin kişinin ölümüne, yaklaşık 12 milyonunun evinden ayrılmasına ve bir ülkenin yıkımına neden olduğunun anımsatan Cübeyr, 'Kesinlikle şuna inanıyoruz ki bu kişinin Suriye'nin geleceğinde yeri yok ve mutlaka gitmeli. Türkiye'nin pozisyonu da bu konuda aynı.' dedi. Ülkede politik dönüşüm süreci için çabaladıklarını ifade eden Cübeyr, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de ateşkesin sağlanmasına yönelik 2254 sayılı kararını hatırlattı.

Suriye rejimi ve destekçilerinin ülkedeki geçiş süreciyle ilgili uluslararası taleplere yanıt vermesini umduklarını söyleyen Cübeyr, soruna çözüm bulana kadar askeri olarak Suriye muhalefetini desteklemeye inandıklarını ifade etti. Cübeyr, rejimin de bütün çözüm önerilerini reddettiğini kaydetti.

Cübeyr, 'Esed, teröristleri Suriye'ye çeken bir mıknatıs konumunda. Teröristleri ortadan kaldırmak istiyorsak, bu mıknatısı ortadan kaldırmalıyız.' diye konuştu.

- Maliki hükümeti mezhepçi politikalarla ülkeyi böldü'

Konuşmasında Irak'taki durumu da değerlendiren Konuk Bakan, Maliki hükümetinin mezhepçi politikalarının ülkeyi bölerek DAEŞ'in ortaya çıkmasına ortam sağladığını belirtti.

Yemen konusunda, çözüme siyasi yollarla ulaşılabileceğini dile getiren Cübeyr, Libya'da ise bir yönetim boşluğu halinde DAEŞ'in buraya ve ardından da Batı Afrika'ya sıçrayabileceği uyarısında bulundu.

Suudi Arabistan'ın terörizmle mücadeleye bağlı olduğunu vurgulayarak ülkesinin bu konudaki çalışmalarına değinen Cübeyr, 'Ortadoğu bölgesinde gördüğümüz en büyük sorun ise İran'ın sapkın etkisidir.' değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın terörizme desteğine ilişkin kanıtların çok net olduğunu iddia eden Cübeyr, Tahran yönetimiyle işbirliği yaparak gerginlikleri ve sorunları ortadan kaldırmak istediklerini ancak İran'ın politikalarının değişmemesi halinde bunun mümkün olmayacağını anlattı.

Türkiye ile ilişkiler konusunda, ortak bakış açısının bulunduğuna değinen Cübeyr, bölgenin en büyük iki ülkesi olarak tarafların güvenli, barışın olduğu, mezhepçilik ve savaşların bulunmadığı bir dünya ve ilişkilerin genişlemesi, derinleşmesi ve güçlenmesi temennisinde bulundu.

Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da cevaplayan Cübeyr, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin dünyanın geri kalanı gibi darbe karşısında çok net bir tavır takındıklarını hatırlattı. Darbenin önlenmesinde Türk vatandaşlarının kahramanlığını gördüklerini ifade eden Cübeyr, “Türk vatandaşları dünyanın saygısını kazandı ve insanların demokrasiyi nasıl benimsediklerini gösterdi.” şeklinde konuştu.

- 'DAEŞ ile mücadele konusunda her şeye hazırız'

Fırat Kalkanı Harekatı'na yönelik soru üzerine Cübeyr, Türkiye’yi desteklediklerini ifade ederek, DAEŞ’in Suriye’den atılmasıyla ilgili operasyonların önemini vurguladı. İncirlik Üssü’nden yürüttükleri operasyonları artıracaklarını duyuran Cübeyr, “DAEŞ ile Suriye’de mücadele etmemiz gerektiğini daha önce de belirttik, bu konuda her şeye hazırız.” dedi.

Cübeyr, Türkiye’nin Suriye’deki pozisyonunun net olduğunu belirterek, bu pozisyonda bir değişiklik olmadığının altını çizdi. Cübeyr, “600 bin kişinin öldürülmesine ve 12 milyon kişinin göç etmesine sebep olan Esed’in görevinden ayrılmasının dışında bir seçenek olamaz.” ifadelerini kullandı.

PYD'ye yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine Cübeyr, PYD’nin terör örgütü olduğunu vurgulayarak, DAEŞ'le mücadele koalisyonuna dahil edilmesini daha önce reddettiklerini hatırlattı.

- Türkiye'nin Suriye'deki güvenli bölge önerisi

Suriye’de güvenli bölge kurulmasının gerekliliğini vurgulayan Cübeyr, böylece mültecilerin azalacağını ve Esed rejimi üzerinde baskı kurulabileceğine dikkati çekti.

Petrol fiyatları konusundaki soru üzerine Cübeyr, bunun arz ve taleple alakalı olduğunu, önceden tahmin etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Cübeyr, petrol fiyatları konusunda kendilerinin dengeleyici bir rol oynamaya gayret ettiklerini söyledi.

Oturumun moderatörlüğünü yapan SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran da panelin Ortadoğu'da DAEŞ, El-Kaide, PKK ve diğer mezhepçi terör örgütlerinin eylemlerinin arttığı kritik bir dönemde düzenlendiğini belirtti.

Duran, böyle bir dönemde Türkiye ile Suudi Arabistan gibi güçlü ilişkilere sahip iki bölge ülkesinin işbirliğinin daha da önem kazandığını vurguladı.

Kaynak: AA