Gülüşler Artık Kontrol Altında

Diş tedavileri yalnızca sağlıklı dişler için yapılmıyor. Tedavi yöntemlerinin gelişimiyle birlikte artık gülüşler de isteğe bağlı olarak tasarlanabiliyor.

Gülüşler Artık Kontrol Altında
Diş kaybı, diş çapraşıklığı ve çürük sebebiyle dişlerde madde kayıplarının olması hastalarda estetik ve fonksiyonel sorunları da beraberinde getiriyor. Günümüzde diş tedavileri, sağlıklı ve fonksiyonel dişlere sahip olabilmenin yanı sıra hastaların estetik beklentilerini karşılamaya yönelik olarak da ön plana çıkıyor. Diş estetiğinin göz önünde bulundurulduğu tedavilerde, ’pembe estetik’ olarak adlandırılan dişeti estetiği kavramı, son dönemde giderek önem kazanan bir konu haline geldi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Meşeli ’pembe estetik’ hakkında bilgiler vererek tedavinin gerçekleştirilebilmesi için dişetinin sıkı, sağlıklı ve kanamaması gerektiğini söyledi.

Dişeti estetiği ile ilgili koşulları sıralayan Yrd. Doç. Dr. Meşeli, “Dişlerin sıralı ve düzgün olması estetik kavramında ne kadar önemliyse, dişeti sınırının düzgün seyretmesi, dişeti dokusunun konuşma ve gülme esnasında görülme miktarı da pembe estetik açısından oldukça önem taşıyor. Bu sebeple laminate veneer, zirkonyum, tam seramik veya metal destekli kronlarla planlanan estetik tedavilerden önce, hastanın pembe estetiğinin oluşturulması amacıyla ayrıntılı bir dişeti muayenesi gerekir. Bu amaç dâhilinde hastanın konuşma ve gülme esnasında dudak hareketleri, dişeti görülme miktarı ve dişeti dokusunun sınırları incelenerek gülüş tasarımı planlanır ve diş tedavilerinin öncesinde dişeti dokusu hazırlanır” dedi.

Gülüş tasarımında, hasta fikirleri de dikkate alınabiliyor

Gülüş tasarımının, estetik dişeti seviyelemesi adı da verilen cerrahi işlemlerle yapıldığını vurgulayan İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Meşeli, "Estetik dişeti seviyelemesi dediğimiz cerrahi işlemler uygun vakalarda sadece dişeti dokusunun belli sınırlarda kesilip çıkarılmasıyla sağlanırken, belli vakalarda dişeti ile altındaki kemik dokuya da müdahale edilerek sağlanabiliyor. Dudağın gülme esnasında aşırı yükseldiği vakaların bazılarında, dudak hareketlerini kontrol altına alan cerrahi uygulamalar ve botoks uygulamaları da tercih edilen diğer tedaviler arasında bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Ayrıca estetik algısının kişiden kişiye göre oldukça değişkenlik gösterdiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Meşeli, gülüş tasarımı konusunda belirli sınırlar dâhilinde kalınarak hastanın da fikrinin alınabildiğini de belirtti.

Kaynak: İHA