Antalya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bahar Açıklaması
'Kıdem Tazminatı Fonu Yasası bir an önce çıkmalı ve fon kurulmalı'.
Antalya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Kıdem Tazminatı Fonu Yasası’nın bir an önce çıkması ve fonun kurulması gerektiğini belirtti.
Bahar yaptığı yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulması için hazırlıkların başlatıldığını ifade etti.
İşverenlerin, SGK primi dışında kıdem tazminatı ödemesi sonucu aşırı istihdam maliyetiyle karşı karşıya olduğunu savunan Bahar, bu nedenle Kıdem Tazminatı Fonu Yasası’nın bir an önce çıkması ve fonun kurulması gerektiğini vurguladı.
Bahar, şunları kaydetti:
'Bu aşırı yük nedeniyle Türkiye'de istihdam artışı sınırlı kalırken, işsizlik en önemli ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. Ayrıca, kıdem tazminatı yüzünden işten çıkarmalar olmakta, çalışma barışı bozulmaktadır. Bir firmanın kapanması veya iflas etmesi halinde çalışanın tazminat alması mümkün olamamaktadır. Kıdem tazminatı fonu çalışanın hakkını koruyarak bu sorunları çözecek bir modeldir. Mevcut durumda işten çıkarılan işçiler ve iş bulamayan gençler daha çok kaybediyor. Kıdem tazminatı fonu işveren, devlet ve çalışan katkısıyla bir emeklilik hesabı gibi oluşturulmalı. İşçinin işten ayrılması ya da firmanın kapanması gibi durumlarda, kişinin kıdem ve ihbar tazminatlarının fon tarafından karşılanması mağduriyetleri önleyecektir.'
Bahar, çalışanlara ait ihbar ve kıdem tazminatlarıyla ilgili mükellefiyetin işverenin üzerinden kaldırılması gerektiğini öne sürdü.
Fonun tasarruf artışına katkı sağlayacağını savunan Bahar, şu değerlendirmelerde bulundu:
'İşverenleri de çoğu zaman planlamadığı bir borç ile karşı karşıya kalmaktan kurtarmış olacaktır. En önemlisi ise bu sayede, iflas etmiş bir şirkette çalışan işçilerin haklarının devlet garantisi altında olması sağlanacaktır. Bu konuda çok fazla mağduriyet öyküsü yaşandı. Bunun örneklerini yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Yılların çınarı bir firma, bazı sorunlar nedeniyle üretim yapamaz duruma gelip faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir ki bölgemizde de bu yaşandı. Firma zor durumda olmasa böyle bir karar elbetteki alınmaz, ancak bu gibi durumlarda en çok çalışanlar mağdur oluyor. Çünkü tazminatlarını alamıyorlar. Şu an mahkemelerde haklarını almak için mücadele eden sayısız işçi kardeşimiz var. Eğer kıdem tazminatı fonu hayata geçirilir ve işçilerin ihbar ve kıdem tazminatları bu fonda birikmeye başlarsa, bu gibi mağduriyetler de önlenir ve işçiler emeklerinin karşılığını almış olurlar.'
Bahar, fonun işverene de önemli faydalar sağlayacağını belirterek, birikmiş ihbar ve tazminatlarını tesislerini satsalar dahi ödeyemeyecek olan firmaların, bu tip köklü bir çözümle daha sağlam bir yapıya kavuşacaklarını, fona geçilmesi önerilerinin 'işçi-işveren-devlet' kazancını esas alan bir düzenleme olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
Bahar yaptığı yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulması için hazırlıkların başlatıldığını ifade etti.
İşverenlerin, SGK primi dışında kıdem tazminatı ödemesi sonucu aşırı istihdam maliyetiyle karşı karşıya olduğunu savunan Bahar, bu nedenle Kıdem Tazminatı Fonu Yasası’nın bir an önce çıkması ve fonun kurulması gerektiğini vurguladı.
Bahar, şunları kaydetti:
'Bu aşırı yük nedeniyle Türkiye'de istihdam artışı sınırlı kalırken, işsizlik en önemli ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. Ayrıca, kıdem tazminatı yüzünden işten çıkarmalar olmakta, çalışma barışı bozulmaktadır. Bir firmanın kapanması veya iflas etmesi halinde çalışanın tazminat alması mümkün olamamaktadır. Kıdem tazminatı fonu çalışanın hakkını koruyarak bu sorunları çözecek bir modeldir. Mevcut durumda işten çıkarılan işçiler ve iş bulamayan gençler daha çok kaybediyor. Kıdem tazminatı fonu işveren, devlet ve çalışan katkısıyla bir emeklilik hesabı gibi oluşturulmalı. İşçinin işten ayrılması ya da firmanın kapanması gibi durumlarda, kişinin kıdem ve ihbar tazminatlarının fon tarafından karşılanması mağduriyetleri önleyecektir.'
Bahar, çalışanlara ait ihbar ve kıdem tazminatlarıyla ilgili mükellefiyetin işverenin üzerinden kaldırılması gerektiğini öne sürdü.
Fonun tasarruf artışına katkı sağlayacağını savunan Bahar, şu değerlendirmelerde bulundu:
'İşverenleri de çoğu zaman planlamadığı bir borç ile karşı karşıya kalmaktan kurtarmış olacaktır. En önemlisi ise bu sayede, iflas etmiş bir şirkette çalışan işçilerin haklarının devlet garantisi altında olması sağlanacaktır. Bu konuda çok fazla mağduriyet öyküsü yaşandı. Bunun örneklerini yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Yılların çınarı bir firma, bazı sorunlar nedeniyle üretim yapamaz duruma gelip faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir ki bölgemizde de bu yaşandı. Firma zor durumda olmasa böyle bir karar elbetteki alınmaz, ancak bu gibi durumlarda en çok çalışanlar mağdur oluyor. Çünkü tazminatlarını alamıyorlar. Şu an mahkemelerde haklarını almak için mücadele eden sayısız işçi kardeşimiz var. Eğer kıdem tazminatı fonu hayata geçirilir ve işçilerin ihbar ve kıdem tazminatları bu fonda birikmeye başlarsa, bu gibi mağduriyetler de önlenir ve işçiler emeklerinin karşılığını almış olurlar.'
Bahar, fonun işverene de önemli faydalar sağlayacağını belirterek, birikmiş ihbar ve tazminatlarını tesislerini satsalar dahi ödeyemeyecek olan firmaların, bu tip köklü bir çözümle daha sağlam bir yapıya kavuşacaklarını, fona geçilmesi önerilerinin 'işçi-işveren-devlet' kazancını esas alan bir düzenleme olduğunu kaydetti.