Libya'daki DAEŞ Operasyonları

Libyalı siyasi analist Bekkuş: 'Sirte'den kaçan DAEŞ unsurları, Libya veya komşu ülkelerde yerleşim yerleri ele geçirecek güce sahip değil. Ancak DAEŞ, Avrupa'da yaptığı gibi bu bölgelerde de noktasal hedeflere yönelik terör eylemlerine başvurabilir' Cezayir eski İletişim Bakanı Rehabi: 'DAEŞ unsurlarının uzun kara sınırları göz önüne alındığında Sirte'den Cezayir ve Tunus'a kaçmaları ihtimal dahilinde. Ancak Cezayir'in caydırıcı askeri gücü, istihbarat teşkilatının iyi çalışması ve içerideki birliğin yanı sıra terörle mücadelede sağlanan uluslararası işbirliği sayesinde örgütün bu ülkede varlık gösterme imkanı yok'

MUSTAPHA DALAA -Terör örgütü DAEŞ'in Libya'daki 'kalesi' olarak bilinen Sirte'de hezimete uğraması, komşu ülkelerde 'buradan kaçan terörist unsurların, topraklarına sızması ve sürpriz saldırılar düzenlemesi' ihtimaline yönelik endişeler oluşmasına neden oldu.

AA muhabirine konuşan uzmanlar, Sirte'den kaçan teröristlerin Libya veya komşu ülkelerde yeni topraklar ele geçirebilme ihtimalinin zayıf olduğunu ancak hala 'güçlü' olduğu imajını vermek için Avrupa'da yaptığına benzer münferit terör eylemleri gerçekleştirebileceğini ifade etti.

Libyalı siyasi analist Salah el-Bekkuş, 'Sirte'den kaçan DAEŞ unsurları, Libya veya komşu ülkelerde yerleşim yerlerini ele geçirecek güce sahip değil. Ancak DAEŞ, Avrupa'da yaptığı gibi bu bölgelerde de noktasal hedeflere yönelik terör eylemlerine başvurabilir.' dedi.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Brennan'ın yaklaşık iki ay önceki tahminlerinin 'Sirte'de 5-8 bin civarı DAEŞ unsuru bulunduğu' şeklinde olduğunu ancak öncesindeki raporlarda ise '4-6 bin kişiye' işaret edildiğini belirten Bekkuş, 'El-Bunyanu'l Mersus operasyonunu gerçekleştiren Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, haziran ve temmuz aylarında yaklaşık bin teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Sirte'de en şiddetli çatışmaların yaşandığı ağustos ayında etkisiz hale getirilen terörist sayısı ise henüz açıklanmadı.' diye konuştu.

DAEŞ unsurlarının teslim olmaya yanaşmadığına işaret eden Bekkuş, 'Güvenlik güçlerince yakalanan teröristler ya intihar saldırısı girişiminde bulunmuş ve başarılı olamamış kişilerden ya da çatışmalarda yaralananlardan oluşuyor.' dedi.

Sirte'den kaçan örgüt yöneticileri ve unsurlarının Libya'nın güneybatısındaki Cezayir-Nijer sınırı yakınında olabileceğini dile getiren Bekkuş ancak şu ana kadar bunu teyit eden herhangi bir istihbarat bilgisinin kendilerine ulaşmadığını söyledi. Bekkuş şunları kaydetti:

'Sirte'den kaçan teröristlerden bazıları, özellikle bu kentten olanlar bir süre sonra geri dönebilir. Örgüt içindeki yabancı unsurlar ise halk arasında kamufle olma şansı bulunmadığından büyük ihtimalle Sirte'deki çatışmalar sırasında öldürüldü. Sirte'den kaçmayı başaran teröristlerin oluşturduğu tehdit, geniş çaplı askeri operasyonları değil güvenlik anlamında alınacak tedbirleri gerektiriyor. Çünkü bunlar, Libya'nın Trablus, Misrata ve Sabrata gibi sahil kentlerini vurmaya veya Tunus'un güneyine giderek örgütün buradaki unsurlarına katılmaya çalışacaktır.'

Libya'daki DAEŞ mensubu yabancıların çoğunun Tunus, Mısır, Sudan, Yemen ve Körfez ülkelerinden geldiğine işaret eden Bekkuş, 'DAEŞ'in, Sirte'de verdiği büyük kayıptan sonra Libya'da toprak elde edecek güce kavuşacağına kimse inanmıyor. Bingazi ve bazı kentlerde bulunan az sayıdaki militanlarından başka gücü kalmayan örgüt, gelinen bu aşamada 'yalnız kurt' diye tabir edebileceğimiz terör eylemlerine yönelebilir.' değerlendirmesinde bulundu.

Bekkuş ayrıca, Cezayir'in Libya ve Tunus sınır hatlarındaki askeri güçlerini artırdığına dikkati çekti ve bunun alınan istihbarat doğrultusunda atılmış bir adım olabileceğini kaydetti.

- 'DAEŞ unsurlarının Sirte'den Cezayir ve Tunus'a kaçmaları ihtimal dahilinde'

Öte yandan eski Cezayir İletişim Bakanı Abdülaziz Rehabi, DAEŞ unsurlarının uzun kara sınırları göz önüne alındığında Sirte'den Cezayir ve Tunus'a kaçmalarının ihtimal dahilinde olduğunu belirtti. Libya'nın Cezayir ve Tunus ile uzun kara sınırı olduğuna dikkati çeken Rehabi, 'Ancak Cezayir'in caydırıcı askeri gücü, istihbarat teşkilatının iyi çalışması ve içerideki birliğin yanı sıra terörle mücadelede sağlanan uluslararası işbirliği sayesinde örgütün bu ülkede varlık gösterme imkanı yok.' dedi.

Ülkesinin Libya'ya benzemediğinin ve ordunun terörle mücadelede iyi bir deneyime sahip olduğunun altını çizen Rehabi, şunları söyledi:

'Devletlerin sınırlarını tanımayan DAEŞ, Cezayir'e sızarak terör eylemleri gerçekleştirmek isteyebilir. Cezayir 6 bin 400 kilometrelik sınıra sahip ki bunun çoğu çölden oluşuyor. Dolayısıyla bu bölgeleri tamamen güvenli hale getirmek mümkün değil. Ancak teröristler, kendilerine Cezayir sınırları üzerinden hareket imkanı sağlamayacağını biliyor. Cezayir, Eylül 2015'ten bu yana Tunus sınır hattında siperler oluşturdu ve ülkenin güneyindeki petrol tesisleri çevresinde güvenlik önemlerini artırdı.'

- Cezayir ve Nijer'de 'ikinci Mali olma endişesi'

Cezayir ve Nijer, 2011'de Batı'nın vurduğu Libya'dan kaçan teröristlerin Mali'nin kuzey bölgesini ele geçirmesine benzer bir senaryonun kendi ülkelerinde yaşanmasından korkuyor. Söz konusu ülkeler, ABD güçlerinin bombaladığı Sirte'den kaçan DAEŞ teröristlerinin topraklarına sızmasından endişe ediyor.

Nijer İçişleri Bakanı Muhammed Bazum'un 21 Ağustos'taki Cezayir ziyareti sırasında 'ortak güvenlik stratejisini aktifleştirilmesini' istemesi bu endişeyi gözler önüne seriyor.

Cezayir'in de güneydoğusunda Nijer ve Libya sınırına yakın bölgelerde yer alan petrol tesislerine 2013'te düzenlenen terör saldırılarının ardından zaman zaman bu yönden gelen tehditlere karşı önlemlerini arttırması dikkati çekiyor.

- Libya'daki Tunus asıllı DAEŞ unsurları

Bu arada Libyalı güvenlik uzmanları, ülkedeki DAEŞ unsurlarının büyük çoğunluğunun Tunus asıllı olduğuna dikkati çekiyor. Libya'daki DAEŞ militanlarından yaklaşık 3 bininin Tunuslu olduğunu ileri süren uzmanlar, bu sayının örgütün Libya'daki varlığının yarıdan fazlasına tekabül ettiğini ifade ediyor.

ABD'nin geçen şubat ayında Libya'nın Sabrata kentinde bir eve düzenlediği hava saldırısında Tunus asıllı 50 DAEŞ militanının hayatını kaybetmesinin ardından Tunus'un Libya sınırındaki Bingirdan kentinin teröristlerce hedef alındığını hatırlatan uzmanlar, örgütün şu anki ana hedefinin Tunus olabileceği uyarısında bulunuyor.

Tunus yönetimi, Cezayir ve Libya sınırında 2013'te tampon bölge ilan etmiş, bu bölgeden ancak resmi makamlardan alınacak özel belgelerle geçiş yapılabileceğini duyurmuştu. Tunus geçen yıl da silah kaçakçılığı ve terör tehdidine karşı Libya ile olan 500 kilometrelik sınırında 250 kilometre hendek kazmış ve bölgedeki askeri birliklerinin sayısını artırmıştı.

Libya'da UMH'ye bağlı birlikler, yaklaşık üç ay önce başlatılan askeri operasyon kapsamında başta Ocak 2015'ten bu yana DAEŞ'in kontrolündeki Sirte olmak üzere ülkenin kuzey bölgelerinde terör örgütüyle mücadele ediyor.

El-Bunyanu'l Mersus güçlerinin, son günlerde Sirte'de terör örgütü DAEŞ'e karşı büyük ilerleme kaydettiği, birçok hassas noktanın ele geçirildiği belirtiliyor.
Kaynak: AA