Karadeniz Yaylalarında Kış Hazırlığı

Ordu'da serin ve temiz havada yaşamını sürdürmek için yaylaya çıkan vatandaşlar, kendilerinin ve hayvanlarının kış mevsiminde tüketeceği ürünleri hazırlıyor Havaların soğumaya başlamasıyla köylere dönüş için gün sayan yayla sakinleri kışlık için sebze ve meyve topluyor, küçük ve büyükbaş hayvanlara da ot biçiyor Turnalık Yaylası'nda yaşayan Zeynep Özkan:'Yaylada olabilen her türlü ürünü yetiştiriyoruz. Yazın hazırlıyoruz, kışın da hazırladığımızı yiyoruz. Bundan dolayı da fazla masraf olmuyor. Doğal besleniyoruz, sağlıklı oluyoruz'

EYÜP ELEVÜLÜ - Karadeniz yaylalarında yaşayan vatandaşlar, hem kendileri hem de hayvanları için kış mevsiminde tüketilecek ürünlerin hazırlığını yapıyor.

Küçük ve büyükbaş hayvanların otlatılması amacıyla çıkılan yaylalar, yaz aylarında sıcaktan bunalanlar için de alternatif oluyor. Köylerinden mayıs ayı itibarıyla yaylalara giden yöre halkı, ekim ayında dönüş için yolculuğa başlıyor.

Ordu'nun Kabadüz ilçesine bağlı Turnalık ile Çambaşı Yaylası ve çok sayıda obada kış hazırlıkları için yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Hava sıcaklıklarının düşmesiyle kadın ile erkekler sebze ve meyvelerin hasadını yapıyor.

Yemyeşil çayırlarda büyüyen otlar, hayvan sahiplerince biçiliyor ve kış mevsiminde tüketebilecek hale hazırlanıyor.

Bahçelerde yetiştirilen patates, karalahana, pazı, kabak, fasulye, mısır, çilek gibi mahsuller toplanarak evlere getiriliyor. Bazı vatandaşlar da ormana giderek mantar topluyor. Bu ürünlerin bir kısmı bidonlara koyularak tuzlama ve turşu haline getiriliyor. Bazı ürünler de buzdolabında tüketilmek üzere bekletiliyor. Çileğin reçeli, pazının da pekmezi yapılarak kışın sofraları tatlandırıyor.

Yayla sakinleri, kışlık yiyeceklerin bir bölümünü gurbette bulunan çocuklarına ve yakınlarına da gönderiyor. Yaz boyunca ürünlerin dikim, bakım ve toplama işlemini üstlenen yöre halkı, ev ekonomisini de katkı sağlıyor.

- 'Kış için hayvanların yiyeceklerini hazırlıyoruz'

Turnalık Yaylası'nda hayvanları için ot biçen İbrahim Akyol (67), AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyüklerinin geleneği olan yaylacılığı devam ettirdiklerini söyledi. Havaların ısınmasıyla köyden yaylaya çıktıklarını ifade eden Akyol, 40 yıldır yaylacılık yaptığını ve doğal ortamda yaşamanın kendilerine iyi geldiğini anlattı.

Akyol, yaylalarda yaşayan kadın ve erkeklerin kış hazırlığı için bahçelerde olduğunu belirterek, 'Kış hazırlığı doğrultusunda ot biçiyorum. Şu anda otun ikinci kısmını biçmekteyim. Kış için hayvanların bütün yiyeceklerini hazır ediyoruz. Hayvanlar buradan aşağı indiğinde hazırladıklarımızı tüketiyor.' dedi.

Çilek hasadı yapan Zeynep Şimşek (76) kış için hazırlıklarının bitmek üzere olduğunu dile getirdi. Şimşek, 'Bu yaşa kadar her sene yaylaya geldim. Bahçelerimize kara lahana, patates, mısır ekiyoruz. Aynı zamanda çilek yetiştiriyoruz. Hayvan da besliyoruz. Kısa bir süre sonra da toplanıp merkeze döneceğiz. Son zamanlara yaklaşıldığında kış hazırlığı yapıyoruz. Bahçeden topladığımız ürünlerle kışlık hazırlıyoruz. Çilekten de reçel yapıyorum. Ayrıca çileğin bir bölümünü satarak kazanç sağlıyoruz.' diye konuştu.

Şimşek, yayladaki temiz havanın sağlığına iyi geldiğine dikkati çekerek, yaylaların, gürültüden uzak doğal ve güzel bir yaşam sunduğunu belirtti.

- 'Sonbaharla birlikte kış hazırlıkları için kolları sıvadık'

Hayvanları için bahçede hazırlık yapan Mehmet Şimşek (76) de hem ailesinin hem de hayvanların soğuk havalarda tüketeceği ürünleri topladıklarını kaydetti. Yayla sakinlerinden İpek Şimşek, havaların soğuduğunu ve bu nedenle yakacak odun ile tüketilecek yiyecekleri temin etme gayretinde olduklarına işaret etti.

- 'Doğal besleniyoruz, sağlıklı oluyoruz'

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Zeynep Özkan (58) da yaz ve sonbahar aylarında turşu, pekmez, reçel hazırladıklarını anlatarak, 'Yaylada olabilen her türlü ürünü yetiştiriyoruz. Yazın hazırlıyoruz, kışın da hazırladığımızı yiyoruz. Bundan dolayı da fazla masraf olmuyor. Doğal besleniyoruz, sağlıklı oluyoruz. Allah'ıma çok şükür yaylanın havası da temiz oluyor. Hayvanımızdan süt, yoğurt, peynir, tereyağı da oluyor.' ifadelerini kullandı.

Hevlek Yaylası'nda eşiyle birlikte yaşayan Necat Yüksel (80), yaylanın suyu ile havasının her şeye değecek önemde olduğuna işaret ederek, yaşına rağmen yayla ortamının kendisini dinç tuttuğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA