HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Brüksel'de
Demirtaş: 'Türkiye’deki gelişmeleri, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananları, AP yakından takip ediyor' 'Türkiye’nin çıkarına, yararına olan şey demokratik yolda ilerlemektir. Bu AB müzakereleri süreciyle, tam katılım süreciyle de doğrudan bağlantılı bir mevzudur'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye’de özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananları yakından takip ettiğini söyledi.
Demirtaş, Brüksel temasları kapsamında Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Schulz’'un davetiyle bir görüşme yaptıklarını anlatan Demirtaş, 'Türkiye’deki gelişmeleri, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar, tüm bunları AP yakından takip ediyor. Konsey ve AB kurumlarıyla kıyaslayınca AP bu konuda çok daha duyarlı. Doğru tespitler ve doğru müdahaleler yapıyor. Bunun biraz daha artık somuta dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz' dedi.
Türkiye’de yaşanan sorunların çözülebilmesi için barış sürecinin çok önemli olduğunu ifade eden Demirtaş, Schulz ile görüşmelerinde Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını söyledi. Görüşmede Türkiye’deki gelişmelerle ilgili HDP'nin görüşlerini paylaştığını söyleyen Demirtaş, 'Türkiye’nin çıkarına, yararına olan şey demokratik yolda ilerlemektir. Bu AB müzakereleri süreciyle, tam katılım süreciyle de doğrudan bağlantılı bir mevzudur. Ama, AP ve AB’den önce bizi ilgilendiren Türkiye toplumunun tamamını ilgilendiren bir konu; insan hakları ve demokrasi sorunu. Heyetimiz bu konuda kapsamlı bir şekilde görüşlerini Başkanla paylaşmış oldu.' diye konuştu.
Demirtaş, HDP'nin Avrupa'da önemsenen, AP’de de ciddiye alınan bir parti olduğunu belirterek, 'Çünkü, görüşlerimiz gerçekten taraflı, yanlı olmaktan öte objektif görüşlerdir, tespitlerimiz öyledir. Biz, Türkiye toplumunun yararına bir politika üretiyoruz' ifadesini kullandı.
Partisinin, AB'ye aday ülke konumundaki Türkiye’yi eleştirme ve doğru bir rotaya çekme konusunda, hükümet üzerinde baskı oluşturma görevi olduğunu kaydeden Demirtaş, 'Hükümet bütün bunlara karşı 'Türkiye’nin iç işleridir' diyemez. Adaylık başvurusunda bulunduğun AB, Türkiye’nin her türlü demokrasisi ve insan hakları karnesini masaya yatırma hakkına sahiptir. Bu Türkiye’nin 'efendim iç işlerine müdahale, bu Türkiye’yi şikayet' gibi falanda kimse tartışamaz, kimsenin haddine de değildir'' ifadelerini kullandı.
- 'Bulunduğumuz yerden geriye adım atmayacağız'
HDP’nin Eş Başkanları da dahil olmak üzere milletvekillerine dönük bir tutuklama tartışmasının yürütüldüğü şeklinde duyumlar aldıklarını anlatan Demirtaş şöyle konuştu:
'Hatta daha ileri giden bir tartışma yürütülüyor. HDP’ye acaba bir kapatılma davası açılabilir mi diye kendi içlerinde bir tartışma yürüttüklerini biliyoruz. Bunların hepsi tabii ki çok büyük bir çılgınlıktır. Bizim mesajımız, bize dönük baskıların boyutu ne olursa olsun, biz bulunduğumuz yerden geriye adım atmayacağız. Yargılama, tutuklama dahil olmak üzere çok daha ciddi siyasi infazlara dahi gidebilen bir çılgınlık sürecine gidebilir Türkiye. Bizim, her halükarda bulunduğumuz nokta demokrasi, özgürlük ve barış noktasıdır. Savunduğumuz temel ilkelerden geriye adım atmayacağımızı biz kendi kamuoyumuza, Türkiye’deki kamuoyuna defalarca ifade ettik. Fakat görünen o ki evet, bu tür tartışmalar yürütülüyor. Toplum bu konuda tepkisini her yerde göstermelidir. Bu tür çılgınlıkları önleyebilmenin yolu; toplumun refleksidir, tepkisidir. Biz, buradan kendi halkımıza, Türkiye toplumuna çağrı yapıyoruz. Bu tür çılgınlıklar yapılmasına izin vermeyelim ve hep birlikte bu zulme karşı direnelim.'
Demirtaş ve beraberindeki HDP heyeti, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile de görüşecek.
Kaynak: AA
Demirtaş, Brüksel temasları kapsamında Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Schulz’'un davetiyle bir görüşme yaptıklarını anlatan Demirtaş, 'Türkiye’deki gelişmeleri, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar, tüm bunları AP yakından takip ediyor. Konsey ve AB kurumlarıyla kıyaslayınca AP bu konuda çok daha duyarlı. Doğru tespitler ve doğru müdahaleler yapıyor. Bunun biraz daha artık somuta dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz' dedi.
Türkiye’de yaşanan sorunların çözülebilmesi için barış sürecinin çok önemli olduğunu ifade eden Demirtaş, Schulz ile görüşmelerinde Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını söyledi. Görüşmede Türkiye’deki gelişmelerle ilgili HDP'nin görüşlerini paylaştığını söyleyen Demirtaş, 'Türkiye’nin çıkarına, yararına olan şey demokratik yolda ilerlemektir. Bu AB müzakereleri süreciyle, tam katılım süreciyle de doğrudan bağlantılı bir mevzudur. Ama, AP ve AB’den önce bizi ilgilendiren Türkiye toplumunun tamamını ilgilendiren bir konu; insan hakları ve demokrasi sorunu. Heyetimiz bu konuda kapsamlı bir şekilde görüşlerini Başkanla paylaşmış oldu.' diye konuştu.
Demirtaş, HDP'nin Avrupa'da önemsenen, AP’de de ciddiye alınan bir parti olduğunu belirterek, 'Çünkü, görüşlerimiz gerçekten taraflı, yanlı olmaktan öte objektif görüşlerdir, tespitlerimiz öyledir. Biz, Türkiye toplumunun yararına bir politika üretiyoruz' ifadesini kullandı.
Partisinin, AB'ye aday ülke konumundaki Türkiye’yi eleştirme ve doğru bir rotaya çekme konusunda, hükümet üzerinde baskı oluşturma görevi olduğunu kaydeden Demirtaş, 'Hükümet bütün bunlara karşı 'Türkiye’nin iç işleridir' diyemez. Adaylık başvurusunda bulunduğun AB, Türkiye’nin her türlü demokrasisi ve insan hakları karnesini masaya yatırma hakkına sahiptir. Bu Türkiye’nin 'efendim iç işlerine müdahale, bu Türkiye’yi şikayet' gibi falanda kimse tartışamaz, kimsenin haddine de değildir'' ifadelerini kullandı.
- 'Bulunduğumuz yerden geriye adım atmayacağız'
HDP’nin Eş Başkanları da dahil olmak üzere milletvekillerine dönük bir tutuklama tartışmasının yürütüldüğü şeklinde duyumlar aldıklarını anlatan Demirtaş şöyle konuştu:
'Hatta daha ileri giden bir tartışma yürütülüyor. HDP’ye acaba bir kapatılma davası açılabilir mi diye kendi içlerinde bir tartışma yürüttüklerini biliyoruz. Bunların hepsi tabii ki çok büyük bir çılgınlıktır. Bizim mesajımız, bize dönük baskıların boyutu ne olursa olsun, biz bulunduğumuz yerden geriye adım atmayacağız. Yargılama, tutuklama dahil olmak üzere çok daha ciddi siyasi infazlara dahi gidebilen bir çılgınlık sürecine gidebilir Türkiye. Bizim, her halükarda bulunduğumuz nokta demokrasi, özgürlük ve barış noktasıdır. Savunduğumuz temel ilkelerden geriye adım atmayacağımızı biz kendi kamuoyumuza, Türkiye’deki kamuoyuna defalarca ifade ettik. Fakat görünen o ki evet, bu tür tartışmalar yürütülüyor. Toplum bu konuda tepkisini her yerde göstermelidir. Bu tür çılgınlıkları önleyebilmenin yolu; toplumun refleksidir, tepkisidir. Biz, buradan kendi halkımıza, Türkiye toplumuna çağrı yapıyoruz. Bu tür çılgınlıklar yapılmasına izin vermeyelim ve hep birlikte bu zulme karşı direnelim.'
Demirtaş ve beraberindeki HDP heyeti, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile de görüşecek.