İzmir'deki Okulda Taciz İddiasına İlişkin Dava

Menderes ilçesinde 2014'te yaşları 6 ila 11 arasındaki 6 kız öğrenciye cinsel içerikli film izlettiği ve cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 102 yıl hapis istemiyle yargılanan emekli öğretmenin tutuklu yargılanmasının devamına karar verildi İzmir, İstanbul ve İçel barolarının bir önceki duruşmada kabul edilen müdahillikleri kaldırıldı.

İzmir'in Menderes ilçesinde 2 yıl önce yaşları 6 ila 11 arasındaki 6 kız öğrenciye cinsel içerikli film izlettiği ve cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan emekli öğretmenin tutukluluk halinin devamına karar verildi.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Adil Ş. (66) ve avukatı Atilla Ertekin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi sorumlusu avukat Nuriye Kadan, CHP Genel Yardımcısı Selin Sayek Böke, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ile ihbarda bulunan öğretmen Saadet Özkan katıldı.

Sanık Adil Ş. yaptığı savunmada, olayın bir kurgudan ibaret olduğunu, okula ataması yapıldığında okulun fiziki olarak çok kötü durumda bulunduğunu, kısa sürede buranın eğitim alınabilecek bir yere dönüştürüldüğünü belirterek, hakkındaki iddialar karşısında 'bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi' dedi. Sanık Adil Ş, kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, mahkeme heyetinden şahitlerinin dinlenmesini talep etti.

Olayla ilgili olarak ihbarda bulunan Saadet Özcan'ın daha önce çalıştığı belediyeden kovulduğunu, Menderes'teki okula ataması yapıldıktan sonra sürekli devamsızlık yaptığını iddia eden Adil Ş, Özcan'la 3-4 yıl çalıştığını, teknolojiden anlamasına rağmen bu öğretmenin, kendisine isnat edilen suçlamalarla ilgili olarak neden bir görüntü ya da ses kaydı almadığını merak ettiğini ifade etti.

Önceki duruşmalarda ayrıntılı bir şekilde savunma yaptığını anlatan sanık Adil Ş, tahliye talebinde bulundu.

Sanık avukatı Atilla Ertekin, Saadet Özcan'ın iddia ettiği gibi müvekkilinin odasındaki masanın altına iki çocuğun girmesinin fiziken mümkün olmadığını belirterek bununla ilgili olarak odanın fiziki koşullarını gösteren fotoğrafları mahkeme heyetine sundu.

Ortada işlenmiş bir suçun olmadığını, sadece işlendiği iddia edilen bir suçlamanın olduğunu savunan Ertekin, bazılarının gayretiyle davanın zorla gündeme getirildiğini, 2014'ten bu yana devam eden davanın sanki yeniden başladığı havasının oluşturulduğu ifadelerini kullandı.

Ertekin, müvekkilinin kamuoyu baskısına ve adli kontrol şartı uygulanmamasına rağmen 28 Haziran'daki duruşmaya geldiğini ve kaçma ihtimalinin olmadığını ifade ederek, tutukluluk halinin devamı konusunda ise takdiri mahkeme heyetine bıraktığını söyledi.

Mağdur avukatları ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla sanığın tutukluluk halinin devamına, mağdurların ruh ve zihinsel sağlığı ile psikolojilerinin bozulup bozulmadığının tespiti için önceden alınan raporlardaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla mağdurlar ile birlikte dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verdi.

Heyet ayrıca, İzmir, İstanbul ve İçel barolarının önceki duruşmada kabul edilen müdahilliklerinin kaldırılmasına karar vererek Diyarbakır Baro Başkanlığı'nın müdahillik ile sanığın tanıkların dinlenmesi talebini reddettiğini açıklayarak duruşmayı aralık ayına erteledi.

- Basın açıklaması

Duruşma öncesinde bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İzmir Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) adına açıklama yapan avukat Betül Altınsoy Yanılmaz, sivil toplum kuruluşları olarak, bu tip olaylara haklı tepkinin yanında, devletin ilgili kurumlarının ve siyasilerin de ivedilikle sivil toplum, akademi ve alanında uzman kişilerle istişare etmeleri gerektiğini dile getirdi.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, bu tür olaylar karşısında toplumun tüm katmanlarıyla birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini savunarak, 'İnşallah yarın başka yerlerde bu olaylar olmaz, böyle konuşma gereği duymam. Öyle güzel bir ülke istiyorum ki bu güzel ülkemin insanları mutlu, mesut olsunlar, hiçbir sıkıntıları olmasın. Suç olmasın, cezaevleri olmasın. Hak, hukuk, adalet yerinde olsun.' diye konuştu.

Grup, taşıdıkları pankart ve attıkları sloganlarla olaya tepki gösterdi.

- Olay

17 Mayıs 2014’te jandarmaya gelen telefon ihbarında, Sancaklı Mahallesi'ndeki okulda 20 yıldır öğretmen ve vekil müdürlük yapan Adil Ş'nin 6 kız öğrenciye cinsel içerikli film izletip, cinsel istismarda bulunduğu öne sürülmüş, 6 ile 11 yaşları arasındaki öğrencilerin psikolog eşliğinde ifadeleri alınmıştı.

Suçlamaları reddeden Adil Ş. tutuklanmış, hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Geçen yıl 15 Ekim'deki duruşmada Nilüfer Öncel başkanlığındaki mahkeme heyeti, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve tutukluluk süresini dikkate alarak, sanığın oy birliğiyle tahliyesine karar vermişti.

Bitme aşamasında olan dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özcan'ın, BİMER'e şikayetiyle tekrar kamuoyunun gündemine gelmişti.

28 Haziran'daki duruşmada ise tutuksuz yargılanan sanık Adil Ş.'nin tutuklanmasına karar verilmişti.
Kaynak: AA