İstanbul'da Korsan Servis Aracı Uyarısı

MEHMET ALİ DERDİYOK - Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, İstanbul'da çok sayıda kaçak servis aracının bulunduğunu belirterek, vatandaşları, bu tür araçlar konusunda uyardı.

İstanbul'da 16 bin 500'ü okul, 35 bini personel olmak üzere 50 binin üzerinde kayıtlı servis aracı bulunuyor. Bunların dışında, çoğu kapalı kasa olarak tabir edilen ticari araçlarla taşımacılık yapan servisler de izinsiz olarak yollara çıkıyor. Çalışanlarını daha ucuza taşımak isteyen işverenlerce tercih edilen bu araçlar, şehir merkezinden uzak bölgelerde okul taşımacılığında da kullanılıyor. Yolcu taşımaya elverişsiz ve ruhsatsız araçlarla yapılan bu taşımacılık, zaman zaman olumsuz olayların yaşanmasına da neden oluyor.

Servis araçlarında yaşanan gasp, tecavüz, kaçırma gibi toplumda da infiale yol açan birçok olay incelendiğinde, araçların kaçak, sürücülerin korsan olarak çalıştığı anlaşılıyor.

TBF Genel Başkanı Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da servis sürücülerine yönelik çok sayıda şikayet aldıklarını belirterek, bunları incelediklerini söyledi.

Yaptıkları araştırmada, vatandaşı mağdur eden servis araçlarının çoğunun kaçak olarak çalıştığını belirlediklerini anlatan Deniz, şunları kaydetti:

'İnsanlar mağduriyet yaşadıktan sonra telefonla ya da internet üzerinden bize şikayette bulunuyor. Biz bu mağduriyetleri araştırmaya başladık. Belediyeden soruşturduğumuzda bunların tamamına yakınının kaçak olduğu, yani ruhsatsız olarak çalıştığını anladık. Nasıl olur da bunlar bu şekilde şehirde ruhsatsız olarak çalışabileceğini merak ettim. Bu konuda yaptığım araştırmada, bazı tespitler edindim. Yetkililerle yaptığım konuşmada, gerçekte taşımacılıkla hiç alakası olmayan birçok kişinin, belediyenin plaka tahdidi vereceği ümidiyle servis aracı aldığını öğrendim.'

Deniz, bu kişilerin, ruhsatsız ve denetimden geçmeden çalıştığını vurgulayarak, gerekli standartları taşımadıklarını söyledi.

Korsan taşımacılık yapan servis araçlarının müşteri memnuniyetine önem vermediğinin altını çizen Deniz, şöyle devam etti:

'Adamlar ucuza bir araba alıyor ve düşük ücretle bir de şoför tutuyor. Resmen pusuda bekliyor. Ne olacak? İşte belediye tahdit verdiğinde bir anda yüz binlerce liralık plaka sahibi olacağını hesaplıyor. Bu hesaplara vatandaş kurban ediliyor. Denetimsiz bu kişiler, vatandaşları mağdur ediyor. Bazı servis araçlarında yakın zamanda da olmak üzere bazı üzücü olaylar yaşadık. Daha sonra gördük ki bu olaylara karışan araçlar ve şoförler kaçak olarak çalışıyor. Bu tür olayların ve memnuniyetsizliklerin önüne geçilmesi için, belediyenin ve emniyetin denetimlerini arttırması gerekir. Vatandaş da buna katkıda bulunabilir. Çünkü bazı iş yeri sahipleri biraz daha ucuza işçilerini taşımak için bu kaçak olarak çalışan ve yolcu taşıma standartlarına uymayan araçları tercih ediyor. Bir kaza durumunda da çok üzücü olaylara tanık oluyoruz. Bakın şimdi okullar açıldı. Özellikle geliri düşük veliler, bu tür servisleri tercih edecektir. Bu minik canları korumak için servis ücretleri konusunda da çalışma yapılmalıdır. Ya devlet servis ücreti konusunda ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmalı ya da bunları daha uygun fiyatlara taşıması için servisçilere kota koymalıdır. Mesela servisçiye diyecek ki; 'sen 3-5 öğrenciyi de şu fiyata taşıyacaksın.' Bu hem kayıt dışının hem de mağduriyetlerin önüne geçer.'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temmuzda bu konuda önemli bir çalışma yaptığını da hatırlatan Deniz, ancak, ruhsatsız olarak kaçak çalışmalara yönelik denetimlerin aksatılmamasını istedi.

- 'Kaçak çalışan yaklaşık 3 bin servisin bulunduğunu düşünüyorum'

İstanbul Umumi Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk de ruhsatsız çalışan korsan taşımacıların bulunduğunu ifade ederek, 'Bunlar eskiden daha fazlaydı. 10 binin üzerinde kaçak çalışan servis vardı. Bizlerin de girişimiyle belediye bazı düzenlemeler yaptı.' dedi.

Düzenlemeden sonra korsan çalışan servis araç sayısının azaldığını anlatan Öztürk, 'Ancak, yaklaşık 3 bin kadar kaçak çalışan servisin bulunduğunu düşünüyorum. Bunlar, tabii ki şehir merkezlerinde eskiden olduğu gibi artık kolay bir şekilde çalışamıyor. Denetimler artırıldı. Çok büyük cezalar getirildi. Ama, özellikle şehir merkezinden uzak bölgelerde bu kişiler, çalışmalarını sürdürüyor. Burada yaşayan gelir düzeyi düşük vatandaşların bazıları da bunları tercih edebiliyor. Fakat, bu çok büyük bir yanlıştır. Çocuklar bizim her şeyimizdir. Canımızı yitirdikten sonra hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Bu nedenle vatandaşlarımız bu konuda daha duyarlı olsun.' şeklinde konuştu.

Öztürk, vatandaşlara bazı önerilerde bulunarak, bu tür kişilerin tespiti yönünde kendilerinin de vatandaşa yardımcı olabileceklerini söyledi.

Velilere, çocuklarını mutlaka bir servis işleticisiyle taşıtmasını tavsiye ettiklerini anlatan Öztürk, şunları kaydetti:

'Taşıma yetki belgeleri, güzergah kullanım izni olsun. Çünkü servis taşımacılığı her işe benzemez. Çocuklar bizim canımız, onun için kime teslim edeceklerini çok iyi bilsinler. Onun için servis taşımacılığı yapan kişinin sabıkası var mı, alkol kullanıyor mu, ehliyeti alkolden ya da yaralı trafik kazasından dolayı iptal edilmiş mi? Araştırsın. Servis aracını mutlaka kontrol etsinler, arabada yeterli donanım var mı, yeterli güvenlik önlemi var mı, acil çıkışı var mı, okul öncesi ya da orta okulsa rehber öğretmeni var mı? Bunlara mutlaka dikkat etsinler. Şüpheye düştükleri anda odamızı arasınlar, aracın plakasını bize bildirsinler. Biz yasal olup olmadığını araştırıp onlara bildiririz.'