'Türk Ekonomisi Dayanıklılığını Bir Kez Daha Kanıtladı'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ""Ekonomimiz beklenmedik gelişmeler karşısında dayanıklılığını ve gücünü bir kez daha kanıtladı" dedi.

'Türk Ekonomisi Dayanıklılığını Bir Kez Daha Kanıtladı'
İslam Ticaret Sanayi ve Tarım Odası’nın (ICCIA) 24. Yönetim Kurulu Toplantısı Konya’da yapıldı. Toplantıya Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ICCIA Başkanı Şeyh Salih Kamil, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ile 15 ülkeden yaklaşık 100 iş adamı katıldı.



"İSLAM İLE TERÖR ASLA VE ASLA YAN YANA GETİRİLEMEZ"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Müslümanların dünya nüfusuna oranının yüzde 22 olduğunu anımsatarak, dünyada sıcak savaş yaşanan coğrafyaların yüzde 99’unun da İslam ülkelerinde olduğunu ifade etti.

Müslümanların en önemli sorunlarından birisinin de ötekileştirilmeye çalışılması olduğunu belirten Bakan Tüfenkci, “İslamafobik yaklaşımlarla Müslümanlar ve sivilleri katleden, kafa kesen teröristler olarak gösterilmektedir. Ne yazık ki bu algı profesyonelce medya kullanılarak güçlendirilmektedir. Bazı Müslüman gençler kendilerini İslami olarak lanse eden uluslararası bir takım örgütler tarafından kullanılmaktadır. Bu gençler Irak, Suriye başta olmak üzere değişik coğrafyalarda cihat ettikleri zannettirilerek, terör ve işgal emellerinde kullandırılmaktadır. Böylece Müslümanlar ve İslam ülkeleri terörün hem kaynağı olarak gösterilmekte, hem de terörün birinci hedefi olmaktadır. Oysa İslam barış dinidir. İslam ile terör asla ve asla yan yana getirilemez. Bunu tüm dünyaya anlatmak boynumuzun borcudur. Müslümanlığın ne olduğunu göstermeliyiz. İslam ülkeleri olarak yaptığımız her işte Müslüman kimliğimizle hareket etmeliyiz. Terörle mücadelede ve mazlumlara yardımda ortak duruş sergilemeliyiz. Huzur ve barış ortamını tehlikeye sokan her türlü tehdide karşı ortak duruş sergilemeliyiz. Bunu da ticaret yapan, üreten insanlar olarak bizler sergilemeliyiz. Çünkü savaşın, kargaşanın, istikrarsızlığın olduğu hiçbir yerde ticaret, sanayi, tarım ve üretim olmaz" dedi.



"EKONOMİMİZ DAYANIKLILIĞINI VE GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA KANITLADI"

Dünya ekonomisindeki gelişmelerin herkesi yakından ilgilendirdiğini kaydeden Bakan Tüfenkci, "2008’deki küresel finans krizi sonrası dünya ekonomisindeki sorunlar hala devam ediyor. Gelişmekte olan ekonomiler yavaşlarken, özellikle enerji ve ihracata bağımlı ülkelerde sorunlar derinleşiyor. Gelişmiş ekonomiler tüm çabalara rağmen arzu edilen büyümeyi yakalayamıyor. Parasal genişlemenin boyutlarına bakıldığında ne Avrupa, ne de Japonya ekonomiye beklenen ivmeyi kazandırmadı. ABD ekonomisinin toparlandığı dile getirilse de bunun kalıcılığı konusunda bir mutabakat söz konusu değil. Tüm bu küresel dengesizlikler içerisinde ülkemiz 15 Temmuz hainliğini yaşadı. Bu süreçte halkımız demokrasiye sahip çıktığı gibi ekonomisine de sahip çıktı. 15 Temmuz akşamı hain girişime karşı göğsünü kurşunlara siper eden halk, 16 Temmuz sabahı dükkanını, fabrikalarını açtı. Bütün finansal kurumlarıyla, borsasıyla, bütün ekonomik unsurlarıyla faaliyetlerine devam etti. Bu, Türk milletinin aynı zamanda kendi ekonomisine sahip çıktığını gösteriyor. Hain darbe girişiminin üstünden bir ay bile geçmeden tüm piyasa göstergeleri normale döndü. Ekonomimiz beklenmedik gelişmeler karşısında dayanıklılığını ve gücünü bir kez daha kanıtladı. Güçlenen milli birlik ve beraberliğimiz geleceğe yönelik olumlu beklentilerimizi de güçlendirdi" şeklinde konuştu.

İslam ülkeleri arasındaki işbirliğine daha fazla sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Bakan Tüfenkci, “Kültürel ve sosyal münasebetlerimiz gibi iktisadi ilişkilerimizi de geliştirmeliyiz ve bu yolda somut adımlar atarak işleyen mekanizmalar geliştirmeliyiz. Dünyada en az gelişmiş ülkeler olarak sınıflandırılan 48 ülkenin 22’si İslam ülkesidir. Düşük gelirli, gelişmekte olan ülkeler olarak sınıflandırılan 60 ülkeden 28’i yine İslam ülkeleridir. Ağır şekilde yoksul ülkeler olarak sınıflandırılan 40 ülkenin 22’si de İslam ülkesidir. Bu gerçekler gözden kaçırılmamalıdır. Bizlerin arasındaki dayanışmanın gelişmesi ve dolayısıyla yoksullukla mücadeleye katkı sağlamak için daha yakın işbirliği ortamının oluşturulması önem arz etmektedir” diye konuştu.

Kaynak: İHA