'Misafir' Gördüğü Kanseri Yendi
Aydın'da yıllarca giyim tasarımı eğitmenliği yaptıktan sonra atölye kuran Candan Özgen, daha yolun başındayken yakalandığı kanseri, tedavi sürecinde hayata sımsıkı sarılarak yenmeyi başardı Kanseri 'misafir' olarak gören Özgen: 'Çok zor süreçler geçirdim. İşimi çok seviyordum ve işime tekrar gitmeliydim. Evde kalırsam kendime acıyacağım ve hastalığım daha da kötüye gidecek düşüncesiyle hep işime geldim' 'Bana 'Kansersin, artık yapamazsın, otur kendini yorma' dediler ama kanseri çoktan göndermiştim. Şimdi ikinci iş yerimi açtım. Daha fazla kadına istihdam sağlamak için mücadele edeceğim'
FERDİ UZUN / NECİP UYANIK - Aydın'ın Germencik ilçesinde giyim tasarım atölyesi kuran Candan Özgen, tam işlerini yoluna koyduğu sırada karşı karşıya kaldığı ancak 'misafir' olarak gördüğü göğüs kanserini, mesleğine olan tutkusuyla hayata sımsıkı sarılarak yendi.
Germencik İlçe Halk Eğitim Merkezi'nde 24 yıl giyim tasarım öğretmeni olarak çalışan 47 yaşındaki bir çocuk annesi Özgen, 4 sene önce emekli oldu. Özgen, hem işinin patronu olmak hem de kadınlara istihdam sağlamak amacıyla atölye kurmak istedi.
Yılların mesleki birikimiyle düğün, nişan ve bebek giyimi ile ev eşyaları tasarım atölyesi açan Özgen, 3 kadına istihdam sağladığı iş yerinde, Hakkari'de bir çiftin kına gecesi giysileri siparişiyle, dikiş makinelerini çalıştırdı.
İnternet üzerinden yurdun değişik yerlerinden siparişler almaya başlayan Özgen, tam işini büyütmeyi planlarken göğüs kanserine yakalandı.
Kansere karşı verdiği mücadeleyle örnek oluşturan Özgen, hastalıkla yüzleşmesini ve mücadele sürecini AA muhabirine anlattı.
Özgen, kanserle karşılaşmasının, hayalindeki atölyesini yeni kurduğu ve işlerini yoluna koyup büyüme planları yaptığı döneme rastladığını dile getirdi.
Yaptırdığı tarama sonucunda doktorunun 'her iki göğsünde kanser bulunduğunu' söylediğini ifade eden Özgen, 'İlk duyduğumda çok korkunç gelmişti. O anda çöktüm ve ağlamaya başladım. 'Ben nasıl kanser olabilirim, kanser olamam' dedim. Ama aslında kanseri öğrendikten sonra hayatı daha çok sevmeye başladım.' diye konuştu.
Özgen, ilk şoku atlattıktan sonra 'misafir' olarak gördüğü bu hastalığın vücudundan gideceğine inandığını ve işine dört elle sarılarak hayata tutunduğunu bildirdi.
- 'Sadece güçlü olmak gerekiyor'
Kanseri yenmek için tedavinin yanında sadece psikolojik yönden güçlü olmak gerektiğini anlatan Özgen, şunları kaydetti:
'Önce ameliyat oldum. Kemoterapi, ışınlar ve sonrasında akciğerimin sönmesi… Çok zor süreçler geçirdim. İşimi çok seviyordum ve işime tekrar gitmeliydim. Yaşama mücadelesi verirken bile işimi düşünüyordum. Evde kalırsam kendime acıyacağım ve hastalığım daha da kötüye gidecek düşüncesiyle hep işime geldim. Bana 'Kansersin, artık yapamazsın, otur kendini yorma' dediler ama artık kanseri çoktan göndermiştim. Şimdi ikinci iş yerimi açtım. Daha fazla kadına istihdam sağlamak için mücadele edeceğim.'
Türkiye'nin dört bir yanından müşterilerinin bulunduğunu belirten Özgen, 'Özel sipariş üzerine çalışmalar yapıyoruz. Kişiye özel tasarımlar oluşturuyoruz. Şükürler olsun ki büyük yoğunluk var. Tüm bu olumsuzlukları işim, eşim ve sevdiklerim sayesinde aştım. Bence kanser korkulacak bir hastalık değil. Sadece güçlü olmak gerekiyor. İşinize dört elle sarılırsanız hastalığı da unutuyorsunuz.' dedi.
Kaynak: AA
Germencik İlçe Halk Eğitim Merkezi'nde 24 yıl giyim tasarım öğretmeni olarak çalışan 47 yaşındaki bir çocuk annesi Özgen, 4 sene önce emekli oldu. Özgen, hem işinin patronu olmak hem de kadınlara istihdam sağlamak amacıyla atölye kurmak istedi.
Yılların mesleki birikimiyle düğün, nişan ve bebek giyimi ile ev eşyaları tasarım atölyesi açan Özgen, 3 kadına istihdam sağladığı iş yerinde, Hakkari'de bir çiftin kına gecesi giysileri siparişiyle, dikiş makinelerini çalıştırdı.
İnternet üzerinden yurdun değişik yerlerinden siparişler almaya başlayan Özgen, tam işini büyütmeyi planlarken göğüs kanserine yakalandı.
Kansere karşı verdiği mücadeleyle örnek oluşturan Özgen, hastalıkla yüzleşmesini ve mücadele sürecini AA muhabirine anlattı.
Özgen, kanserle karşılaşmasının, hayalindeki atölyesini yeni kurduğu ve işlerini yoluna koyup büyüme planları yaptığı döneme rastladığını dile getirdi.
Yaptırdığı tarama sonucunda doktorunun 'her iki göğsünde kanser bulunduğunu' söylediğini ifade eden Özgen, 'İlk duyduğumda çok korkunç gelmişti. O anda çöktüm ve ağlamaya başladım. 'Ben nasıl kanser olabilirim, kanser olamam' dedim. Ama aslında kanseri öğrendikten sonra hayatı daha çok sevmeye başladım.' diye konuştu.
Özgen, ilk şoku atlattıktan sonra 'misafir' olarak gördüğü bu hastalığın vücudundan gideceğine inandığını ve işine dört elle sarılarak hayata tutunduğunu bildirdi.
- 'Sadece güçlü olmak gerekiyor'
Kanseri yenmek için tedavinin yanında sadece psikolojik yönden güçlü olmak gerektiğini anlatan Özgen, şunları kaydetti:
'Önce ameliyat oldum. Kemoterapi, ışınlar ve sonrasında akciğerimin sönmesi… Çok zor süreçler geçirdim. İşimi çok seviyordum ve işime tekrar gitmeliydim. Yaşama mücadelesi verirken bile işimi düşünüyordum. Evde kalırsam kendime acıyacağım ve hastalığım daha da kötüye gidecek düşüncesiyle hep işime geldim. Bana 'Kansersin, artık yapamazsın, otur kendini yorma' dediler ama artık kanseri çoktan göndermiştim. Şimdi ikinci iş yerimi açtım. Daha fazla kadına istihdam sağlamak için mücadele edeceğim.'
Türkiye'nin dört bir yanından müşterilerinin bulunduğunu belirten Özgen, 'Özel sipariş üzerine çalışmalar yapıyoruz. Kişiye özel tasarımlar oluşturuyoruz. Şükürler olsun ki büyük yoğunluk var. Tüm bu olumsuzlukları işim, eşim ve sevdiklerim sayesinde aştım. Bence kanser korkulacak bir hastalık değil. Sadece güçlü olmak gerekiyor. İşinize dört elle sarılırsanız hastalığı da unutuyorsunuz.' dedi.