Kocaeli'de İşitme Engelli Kadının Öldürülmesine İlişkin Dava
Gölcük'te işitme engelli 2 çocuk annesi kadının bıçakla boğazının kesilerek öldürülmesine lişkin davada sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde işitme engelli Hacer Çetindağ'ın öldürülmesine ilişkin davada cinayet zanlısının yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Erdal Kaya ile maktulün eşi Selçuk Çetindağ, yakınları ve tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık Kaya, Hacer Çetindağ ile aralarında duygusal bağ olduğunu, Çetindağ'ın devamlı kendisiyle birlikte olmayı ve eşinden ayrılmasını istediğini fakat bunları kabul etmediğini ifade etti.
Çetindağ'ın bu tavırlarından çok bunaldığını ve zaman zaman aralarında tartışmalar yaşandığını dile getiren Kaya, bu olaylardan dolayı doktora gidip ilaç kullanmaya başladığını söyledi.
Kaya, olay günü maktulun kendisini arayıp eve çağırdığını dile getirerek, 'Hacer'in telefonunda benim fotoğraflarım vardı. Fotoğrafları silmek için isteğini kabul ettim. Hacer bana balkondan anahtar attı. Ben de eve girdiğimde Hacer'e bana dokunmamasını söyledim. Salonda 20 dakika kadar oturduk. Daha sonra telefondaki fotoğraflarımızı silmesini istedim. Evli olduğunu ve çocuklarının olduğunu söyledim. O da kocasının onlarla ilgilenmediğini, sürekli arkadaşlarına ve derneğe borç para verdiğini söyledi.' diye konuştu.
- 'Kapıyı açık bırakıp evden çıktım'
Yine konuşma sırasında telefonundaki fotoğrafları silmesi gerektiğini söylediğini fakat maktulun fotoğrafları silmek istemediğini aktaran Kaya, şöyle devam etti:
'Hacer sonra telefonunun yatak odasında olduğunu söyledi. Bunun üzerine 'Sen yatak odasına git, ben su içeceğim' diyerek mutfağa gittim. Mutfaktan bir bıçak aldım, aldığım bıçağı askı çantama koydum ve yatak odasına gittim. 'Fotoğraflar nerede?' diye sordum. 'Ben fotoğrafları sana vermeyeceğim' dedi. Ben de 'Beni bu fotoğraflarla mı tehdit edeceksin?' dedim. O da 'vermem' deyince üstelemedim. Hacer'e 'Sana bir sürprizim var' dedim. Sonrasında arkasını dönmesini istedim, arkasını dönünce bir elimle kafasını tutarak diğer elime aldığım bıçakla Hacer'in boğazını kestim. Sonrasında Hacer'i yere bıraktım.'
Olay esnasında çantasındaki çakmak, telefon, anahtar ve çakmak gazının düştüğünü belirten Kaya, 'Bir müddet neden böyle yaptığıma şaşırarak oturdum. Sonra kalkıp eşyalarımı topladım, yalnızca çakmak gazını çantama koymadım. Ölmek istedim. Hacer'in üzerini örttüm. Daha sonra çakmak gazını döktüm ancak yakmayı düşünmeme rağmen yakmadım.' ifadelerini kullandı.
Kaya, çorabı ve elleri ile duvarların kan olduğunu belirterek, 'Çorabımı çıkararak olay yerinde bıraktım yatak odasının kapısı kapalıydı. Kapıyı açıp odadan çıktım, çocukları merak etmiştim. Odalarına gidip baktığımda uyuduklarını gördüm. Ellerimi yıkadıktan sonra dış kapıyı açık bırakarak evden çıktım.' dedi.
- 'Kapı kilitliydi, anahtarımla kapıyı açtım'
Maktulun eşi Selçuk Çetindağ ise sabah 06.00'da işten çıkarak eve geldiğini belirterek, 'Kapı kilitliydi, anahtarımla kapıyı açtım. Büyük çocuğum yanıma gelerek kardeşinin ağladığını söyledi. Bunun üzerine odaya gittiğimde bebeğin çok ağladığını ve gözlerinin şiştiğini gördüm. Hacer'e bakmak için yatak odasına gittiğimde kapının açık olduğunu ve Hacer'in yerde gözünün açık olduğunu gördüm. Yatak odasını halısının üzerinde ve yatağın kenarında kan gördüm. Olay yerinde kendimize ait olmayan hiçbir eşya görmedim. Ayrıca, odada herhangi bir dağınıklık da görmedim. Sadece yatak biraz dağınıktı.' şeklinde konuştu.
İzin isteyerek söz alan maktul Çetindağ'ın ağabeyi Cemalettin Deniz de Kaya'nın beyanlarının doğru olmadığını savundu.
- 'Ceza ehliyetinin tespitini talep ediyoruz'
Sanık avukatı Mustafa Ersun Künbi ise olay yerindeki el svaplarının ve diğer delillerin polisler tarafından toplanmış olabileceğine işaret ederek, 'Müvekkil olay yerini sabah uzaktan görmüştür. Detayları görmemesi normaldir. Bunun yanı sıra baz istasyonlarından alınan sinyal bilgilerinde sinyal gücü ve arızalara bağlı olarak doğru olmayan sonuçlar alınabilmektedir. Biz bu aşamada müvekkilin ifadesinde olay gecesi psikiyatri ilaç kullanıp akabinde alkol aldığını da ifade etmiş olmasını da dikkate alınarak ceza ehliyetinin tespitini talep ediyoruz.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Erdal Kaya'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gölcük'te geçen yıl ekim ayında 2 çocuk annesi ve işitme engelli Hacer Çetindağ, evinde boğazı kesilmiş halde bulunmuş, cinayeti işlediği iddiasıyla kadının eşinin arkadaşı olan Erdal Kaya tutuklanmıştı.
Kaynak: AA
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Erdal Kaya ile maktulün eşi Selçuk Çetindağ, yakınları ve tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık Kaya, Hacer Çetindağ ile aralarında duygusal bağ olduğunu, Çetindağ'ın devamlı kendisiyle birlikte olmayı ve eşinden ayrılmasını istediğini fakat bunları kabul etmediğini ifade etti.
Çetindağ'ın bu tavırlarından çok bunaldığını ve zaman zaman aralarında tartışmalar yaşandığını dile getiren Kaya, bu olaylardan dolayı doktora gidip ilaç kullanmaya başladığını söyledi.
Kaya, olay günü maktulun kendisini arayıp eve çağırdığını dile getirerek, 'Hacer'in telefonunda benim fotoğraflarım vardı. Fotoğrafları silmek için isteğini kabul ettim. Hacer bana balkondan anahtar attı. Ben de eve girdiğimde Hacer'e bana dokunmamasını söyledim. Salonda 20 dakika kadar oturduk. Daha sonra telefondaki fotoğraflarımızı silmesini istedim. Evli olduğunu ve çocuklarının olduğunu söyledim. O da kocasının onlarla ilgilenmediğini, sürekli arkadaşlarına ve derneğe borç para verdiğini söyledi.' diye konuştu.
- 'Kapıyı açık bırakıp evden çıktım'
Yine konuşma sırasında telefonundaki fotoğrafları silmesi gerektiğini söylediğini fakat maktulun fotoğrafları silmek istemediğini aktaran Kaya, şöyle devam etti:
'Hacer sonra telefonunun yatak odasında olduğunu söyledi. Bunun üzerine 'Sen yatak odasına git, ben su içeceğim' diyerek mutfağa gittim. Mutfaktan bir bıçak aldım, aldığım bıçağı askı çantama koydum ve yatak odasına gittim. 'Fotoğraflar nerede?' diye sordum. 'Ben fotoğrafları sana vermeyeceğim' dedi. Ben de 'Beni bu fotoğraflarla mı tehdit edeceksin?' dedim. O da 'vermem' deyince üstelemedim. Hacer'e 'Sana bir sürprizim var' dedim. Sonrasında arkasını dönmesini istedim, arkasını dönünce bir elimle kafasını tutarak diğer elime aldığım bıçakla Hacer'in boğazını kestim. Sonrasında Hacer'i yere bıraktım.'
Olay esnasında çantasındaki çakmak, telefon, anahtar ve çakmak gazının düştüğünü belirten Kaya, 'Bir müddet neden böyle yaptığıma şaşırarak oturdum. Sonra kalkıp eşyalarımı topladım, yalnızca çakmak gazını çantama koymadım. Ölmek istedim. Hacer'in üzerini örttüm. Daha sonra çakmak gazını döktüm ancak yakmayı düşünmeme rağmen yakmadım.' ifadelerini kullandı.
Kaya, çorabı ve elleri ile duvarların kan olduğunu belirterek, 'Çorabımı çıkararak olay yerinde bıraktım yatak odasının kapısı kapalıydı. Kapıyı açıp odadan çıktım, çocukları merak etmiştim. Odalarına gidip baktığımda uyuduklarını gördüm. Ellerimi yıkadıktan sonra dış kapıyı açık bırakarak evden çıktım.' dedi.
- 'Kapı kilitliydi, anahtarımla kapıyı açtım'
Maktulun eşi Selçuk Çetindağ ise sabah 06.00'da işten çıkarak eve geldiğini belirterek, 'Kapı kilitliydi, anahtarımla kapıyı açtım. Büyük çocuğum yanıma gelerek kardeşinin ağladığını söyledi. Bunun üzerine odaya gittiğimde bebeğin çok ağladığını ve gözlerinin şiştiğini gördüm. Hacer'e bakmak için yatak odasına gittiğimde kapının açık olduğunu ve Hacer'in yerde gözünün açık olduğunu gördüm. Yatak odasını halısının üzerinde ve yatağın kenarında kan gördüm. Olay yerinde kendimize ait olmayan hiçbir eşya görmedim. Ayrıca, odada herhangi bir dağınıklık da görmedim. Sadece yatak biraz dağınıktı.' şeklinde konuştu.
İzin isteyerek söz alan maktul Çetindağ'ın ağabeyi Cemalettin Deniz de Kaya'nın beyanlarının doğru olmadığını savundu.
- 'Ceza ehliyetinin tespitini talep ediyoruz'
Sanık avukatı Mustafa Ersun Künbi ise olay yerindeki el svaplarının ve diğer delillerin polisler tarafından toplanmış olabileceğine işaret ederek, 'Müvekkil olay yerini sabah uzaktan görmüştür. Detayları görmemesi normaldir. Bunun yanı sıra baz istasyonlarından alınan sinyal bilgilerinde sinyal gücü ve arızalara bağlı olarak doğru olmayan sonuçlar alınabilmektedir. Biz bu aşamada müvekkilin ifadesinde olay gecesi psikiyatri ilaç kullanıp akabinde alkol aldığını da ifade etmiş olmasını da dikkate alınarak ceza ehliyetinin tespitini talep ediyoruz.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Erdal Kaya'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gölcük'te geçen yıl ekim ayında 2 çocuk annesi ve işitme engelli Hacer Çetindağ, evinde boğazı kesilmiş halde bulunmuş, cinayeti işlediği iddiasıyla kadının eşinin arkadaşı olan Erdal Kaya tutuklanmıştı.