Savaşın Kararttığı Hayatlar

Halep'teki çatışmalar sırasında biri vücuduna isabet eden şarapnelle, diğeri düşen bombadan korktuğu için sağlığını kaybeden Suriyeli iki kadın, güvenlik nedeniyle sığındıkları Türkiye'de çocuklarının desteğiyle yaşama tutunmaya çalışıyor Ayşe Horan: 'Hasta olduğum için bakımımı kızım yapıyor, her işime koşturuyor. Allah kimseyi benim durumuma düşürmesin' Ayyuş Hacı: 'Savaş başladıktan sonra korkularım arttı, evimizin yanına bomba düştükten sonra yürüyemez oldum'

FERİDE PELİN İNAL - Halep'teki çatışmalar sırasında, biri vücuduna isabet eden şarapnelle, diğeri düşen bombadan korktuğu için sağlığını kaybeden Suriyeli iki kadın, güvenlik endişesiyle sığındıkları Türkiye'de çocuklarının desteğiyle yaşamını sürdürüyor.

Ülkenin en büyük ticaret merkezi konumundaki Halep'te 4 yıl önce alışveriş için dışarıda bulunan 47 yaşındaki Ayşe Horan, rejim güçleriyle Özgür Suriye Ordusu arasında yaşanan çatışmalar sırasında pazar yerine atılan füzeden seken parçalarla yaralandı.

Omuriliği ve iç organları zedelenen Horan, yakınları tarafından Halep'teki ilk müdahalenin ardından önce Kilis'te, ardından Adana'da hastaneye götürüldü.

Vücudundaki ağır hasar nedeniyle el ve ayakları tutmayan Horan, Gaziantep'teki yakınlarının yanında yaşamını sürdürüyor.

Horan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boynuna isabet eden şarapnelin etkisiyle hareket kabiliyetini yitirdiğini anlattı. Horan, 'O günden beri sağıma soluma dahi dönemiyorum. Hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. İç organlarım zarar görmüş. Düzenli bir tedaviye ihtiyacım var. Sağlığıma kavuşmak istiyorum. Hasta olduğum için bakımımı kızım yapıyor, her işime koşturuyor. Allah kimseyi benim durumuma düşürmesin. Bana bakabilmek için evlenmek istemiyor, bu beni daha da kahrediyor. Onun kaderine engel oluyorum.' diye konuştu.

- 'Savaş korkusundan felç kaldım'

Halepli 83 yaşındaki Ayyuş Hacı da 4 yıl önce evinin yakınlarına düşen bombalar nedeniyle sinir sisteminin etkilenmesiyle kısmi felç geçirdi. Çocukları ve torunlarının yardımıyla Türkiye'ye sığınan ve bir süre hastanede tedavi edilen Hacı'nın bakımını da gelini ve oğlu yapıyor.

Savaştan önce yürüyebildiğini, yaşına rağmen sağlıklı ve dinç olduğunu, kimseye muhtaç olmadan işlerini halledebildiğini ifade eden Hacı, 'En azından kimseye muhtaç değildim. Yürüyebiliyordum, işimi gücümü yapıyordum. Savaş başladıktan sonra korkularım arttı, evimizin yanına bomba düştükten sonra yürüyemez oldum. Evden dışarı çıkamıyorum. Ayaklarım tutmuyor. Hava almak bile benim için eziyet. Gelinim ve oğlum bana destek oluyor. Çok üzülüyorum.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA