'Çengelköy Geçilmez' Destanı Yazdık'
Çengelköy'de yaralanan Akay: 'Vurulma anının hazzını anlatamam. Demek ki şehitlik böyle bir şey. Şehadet şerbetini içemedik ama tatmış olduk' 'Telefonla konuştuğum esnada önce boynumdan sonra da kolumdan yaralandım. Arkadaşlarım 'Cemil vuruldu' diye bağırmaya başladı. Bana yardıma gelenler de vuruldu' 'Şehit olamadık ama Allah inşallah gazamızı kabul eder. 'Çengelköy geçilmez' destanı yazdık o akşam. Milletin içinde ne aslan yürekli cevherler vardı anlatmakla bitmez. Kimse saklanmadı'
SEFA MUTLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi esnasında Çengelköy'de yaralanan Cemil Akay, 'Vurulma anının hazzını anlatamam. Demek ki şehitlik böyle bir şey. Şehadet şerbetini içemedik ama tatmış olduk.' dedi.
Akay, darbe girişimi sırasında sokağa çıkışını ve yaralandığı anı AA muhabirine anlattı.
Boğaziçi Köprüsü'ndeki (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) hareketliliği fark ettiklerinde sokağa çıkma kararı aldıklarını belirten Akay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından çok önce sokağa indiklerini söyledi.
Akay, sosyal medyadan yaşananları takip ettiklerini dile getirerek, 'Bu sıradan bir olay değildi. Doğrudan darbeydi. Herhangi bir partiyle bağım yok. Televizyondan genç bir arkadaşın 'Allah için sokağa çıkın. Bu darbedir.' sözleri üzerine sokağa çıkma kararı aldık. Biz çıktıktan sonra Cumhurbaşkanı çağrıda bulundu. Bu sırada Yavuztürk'teki meydanda 200-250 kişi kadar olduk. O esnada ağabeyim beni aradı. Kızacağı düşüncesiyle nerede olduğumu söylemedim. Ağabeyim de 'Bir araya gelelim. Bu sıradan bir şey değil. Bu paralelcilerin işi' dedi. İlk önce köprüye gitmeyi düşündük. Giderken ağabeyime telefon geldi, Çengelköy Karakolu'nun basıldığı şeklinde. İnsanların sokak ortasında vurulduğu bilgisi geldi. Sonrasında köprüye gitmekten vazgeçip Çengelköy'e indik.' diye konuştu.
Araçlarını park ettikten sonra Çengelköy'deki kalabalığın arasına karıştıklarını anlatan Akay, vatandaşların 'Asker kışlaya' şeklinde sloganlar attığını söyledi.
- 'Vatandaşlar akın etti'
Akay, Çengelköy'ün merkezindeki ışıklarda beklerken, kendilerine ateş açıldığını aktararak, şöyle devam etti:
'İlk ateş sırasında 2-3 kişi vuruldu ve yere düştü. Vatandaşlar yararlıları kaldırdıkları esnada, ateş daha yoğunlaştı. Arkadaşlarımı aradım 'Burada yardıma ihtiyaç var. Desteğe gelin' diye. Telefonla konuştuğum esnada önce boynumdan sonra da kolumdan yaralandım. Arkadaşlarım 'Cemil vuruldu' diye bağırmaya başladı. Bana yardıma gelenler de vuruldu. Çengelköy'de boynundan vurulan çok sayıda arkadaş var. Ameliyattan çıktıktan sonra Halil Kantarcı'nın şehit olduğunu öğrendim. Daha sonra tanıştığım ve çok farklı siyasi görüşten insanların oraya geldiğini ve benim gibi yaralandıklarını öğrendim. Halkın Çengelköy'e akın etmesinden sonra askerin ilerlemesi engellendi. Herkes olayları duyduktan sonra mahallesini korumak için sokağa çıkmış.'
- 'Çengelköy geçilmez' destanı yazdık'
Kıraathane işletmecisi 38 yaşındaki Akay, darbe girişimini öğrendikleri esnada gelecekleri için endişe ettiklerini söyledi. Akay, vurulduğu ana ilişkin şunları kaydetti:
'Hiç korkmadım. Boynumdan vuruldum. Kan adeta fışkırıyordu. Ağabeyime 'Vuruldum, oğlum sana emanet' dedim. Daha sonra yaralananlara üzgün olup olmadıklarını sordum. Herkes 'Asla üzgün değiliz' dedi. İnsanların içinde öyle bir coşku vardı ki... Bu çok farklı bir duygu. Vurulma anının hazzını anlatamam. Demek ki şehitlik böyle bir şey. Şehadet şerbetini içemedik ama tatmış olduk. Daha önce de farklı olaylar yaşadım ama kelime-i şehadet getirmek aklıma gelmemişti. Şehit olamadık ama Allah inşallah gazamızı kabul eder. 'Çengelköy geçilmez' destanı yazdık o akşam. Milletin içinde ne aslan yürekli cevherler vardı anlatmakla bitmez. Kimse saklanmadı. İnsanlar akın akın aşağı inmeye devam etti.'
Kaynak: AA
Akay, darbe girişimi sırasında sokağa çıkışını ve yaralandığı anı AA muhabirine anlattı.
Boğaziçi Köprüsü'ndeki (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) hareketliliği fark ettiklerinde sokağa çıkma kararı aldıklarını belirten Akay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından çok önce sokağa indiklerini söyledi.
Akay, sosyal medyadan yaşananları takip ettiklerini dile getirerek, 'Bu sıradan bir olay değildi. Doğrudan darbeydi. Herhangi bir partiyle bağım yok. Televizyondan genç bir arkadaşın 'Allah için sokağa çıkın. Bu darbedir.' sözleri üzerine sokağa çıkma kararı aldık. Biz çıktıktan sonra Cumhurbaşkanı çağrıda bulundu. Bu sırada Yavuztürk'teki meydanda 200-250 kişi kadar olduk. O esnada ağabeyim beni aradı. Kızacağı düşüncesiyle nerede olduğumu söylemedim. Ağabeyim de 'Bir araya gelelim. Bu sıradan bir şey değil. Bu paralelcilerin işi' dedi. İlk önce köprüye gitmeyi düşündük. Giderken ağabeyime telefon geldi, Çengelköy Karakolu'nun basıldığı şeklinde. İnsanların sokak ortasında vurulduğu bilgisi geldi. Sonrasında köprüye gitmekten vazgeçip Çengelköy'e indik.' diye konuştu.
Araçlarını park ettikten sonra Çengelköy'deki kalabalığın arasına karıştıklarını anlatan Akay, vatandaşların 'Asker kışlaya' şeklinde sloganlar attığını söyledi.
- 'Vatandaşlar akın etti'
Akay, Çengelköy'ün merkezindeki ışıklarda beklerken, kendilerine ateş açıldığını aktararak, şöyle devam etti:
'İlk ateş sırasında 2-3 kişi vuruldu ve yere düştü. Vatandaşlar yararlıları kaldırdıkları esnada, ateş daha yoğunlaştı. Arkadaşlarımı aradım 'Burada yardıma ihtiyaç var. Desteğe gelin' diye. Telefonla konuştuğum esnada önce boynumdan sonra da kolumdan yaralandım. Arkadaşlarım 'Cemil vuruldu' diye bağırmaya başladı. Bana yardıma gelenler de vuruldu. Çengelköy'de boynundan vurulan çok sayıda arkadaş var. Ameliyattan çıktıktan sonra Halil Kantarcı'nın şehit olduğunu öğrendim. Daha sonra tanıştığım ve çok farklı siyasi görüşten insanların oraya geldiğini ve benim gibi yaralandıklarını öğrendim. Halkın Çengelköy'e akın etmesinden sonra askerin ilerlemesi engellendi. Herkes olayları duyduktan sonra mahallesini korumak için sokağa çıkmış.'
- 'Çengelköy geçilmez' destanı yazdık'
Kıraathane işletmecisi 38 yaşındaki Akay, darbe girişimini öğrendikleri esnada gelecekleri için endişe ettiklerini söyledi. Akay, vurulduğu ana ilişkin şunları kaydetti:
'Hiç korkmadım. Boynumdan vuruldum. Kan adeta fışkırıyordu. Ağabeyime 'Vuruldum, oğlum sana emanet' dedim. Daha sonra yaralananlara üzgün olup olmadıklarını sordum. Herkes 'Asla üzgün değiliz' dedi. İnsanların içinde öyle bir coşku vardı ki... Bu çok farklı bir duygu. Vurulma anının hazzını anlatamam. Demek ki şehitlik böyle bir şey. Şehadet şerbetini içemedik ama tatmış olduk. Daha önce de farklı olaylar yaşadım ama kelime-i şehadet getirmek aklıma gelmemişti. Şehit olamadık ama Allah inşallah gazamızı kabul eder. 'Çengelköy geçilmez' destanı yazdık o akşam. Milletin içinde ne aslan yürekli cevherler vardı anlatmakla bitmez. Kimse saklanmadı. İnsanlar akın akın aşağı inmeye devam etti.'