Suriyeli Ressam Omar'ın 'Portreler'i Ziyarete Açıldı
Ressam Ali Omar: 'İnsanlar 20 bin yıl önce mağaraların duvarlarına kemiklerle resimler çizmişler. O insanları resim çizmeye iten şey neyse, bugün de beni resim çizmeye iten şey o' 'İstanbul kadim bir medeniyet örneği ve ben etkisi altında kaldım. Bugün burada sergilediğim resimlerin çoğunu İstanbul'da çizdim'
Suriyeli ressam Ali Omar'ın, 'Portreler' isimli sergisi, Galeri Eksen'de ziyarete açıldı.
Nişantaşı'ndaki galeride, çizdiği portreleri sergileyen Omar, sanata ilişkin düşünceleriyle Suriye'deki savaşın ardından yaşadıklarını AA muhabirine değerlendirdi.
Resme ilgisi ve yatkınlığının çocukken ortaya çıktığını belirten Omar, 'İlk sergimi ortaokulda açtığımda beğeni toplamıştı. Bunu akademik bir alana taşımaya karar vererek, Şam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne yazıldım. Teknik eğitimimi orada tamamladım.' dedi.
Ali Omar, insanın kaderinden kaçamadığına işaret ederek, 'Resim de benim kaderim oldu. Michelangelo'dan etkilendim. Aslına bakarsanız, resim dünyanın en eski sanatı. İnsanlar 20 bin yıl önce mağaraların duvarlarına kemiklerle resimler çizmişler. O insanları resim çizmeye iten şey neyse, bugün de beni resim çizmeye iten şey o. Bu yaratılıştan gelen bir yetenek.' diye konuştu.
Eğitimi sırasında 'ruh' ve 'ceset' ayrımını anlamak için tıp öğrencileriyle kadavraları incelediğini aktaran Omar, fizyolojiyle resim sanatının çok yakın ilişki içerisinde olduğunu anladığını ifade etti. Omar, eski Arap sanatçıları da yakından inceleyerek Mezopotamya medeniyetinin sanatla olan derin ilişkisini irdelediğini kaydetti.
- 'Suriye'deki baskıların ardından köyüme döndüm'
Omar, Suriye'deki ayaklanmanın ardından başlayan baskılar nedeniyle yaşadığı bölgeden Kamışlı kentine bağlı köyüne döndüğünü, resim çalışmalarına orada devam ettiğini söyledi.
Doğduğu köye dışarıdan bakıldığında sanatla ilgili bir şey yokmuş gibi görüldüğünü anlatan Omar, şöyle devam etti:
'Aslında gerçek böyle değil. Bir kabile kültürü bile olsa, kadim medeniyetimizde el işlerinden tutun da şarkılarına kadar, sanatın çok derin izlerini görebiliyorsunuz. Giysiler ve çadırlar da aslında birer sanat eseri. Kültür aslında bir medeniyeti, uygarlığı beraberinde getiriyor. İnsanlık, Habil ve Kabil'den bu yana bir şeyler üretiyor. Kadim zamanlardan beridir Ortadoğu uygar bir toplumdu.'
Ressam Ali Omar, 2015'te geldiği İstanbul'da çalışmalarına devam ettiğini kaydederek, 'İstanbul'a geldiğimde şaşırdığım en önemli şey, Türk toplumunun kendi medeniyetiyle bağının kopmuş olması. Bu büyük yabancılaşma beni hüzünlendirdi. Mimar Sinan'ın ismi üniversitelere verilmiş ama mimariye hiç yansımamış. İstanbul kadim bir medeniyet örneği ve ben etkisi altında kaldım. Bugün burada sergilediğim resimlerin çoğunu İstanbul'da çizdim.' ifadelerini kullandı.
Portrelerden oluşan resimleri 5 yılda çizdiğini dile getiren Omar, resmin göze hitap eden bir sanat olması nedeniyle portrenin insan üzerindeki etkisinin daha güçlü olduğunun altını çizdi.
Omar, Türkiye'de modern sanatın çok güçlü olduğuna vurgu yaparak, zaman zaman galerileri gezdiğinde keyif aldığını ve kaliteli sanat eserleriyle karşılaştığını sözlerine ekledi.
Sergi, 13 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA
Nişantaşı'ndaki galeride, çizdiği portreleri sergileyen Omar, sanata ilişkin düşünceleriyle Suriye'deki savaşın ardından yaşadıklarını AA muhabirine değerlendirdi.
Resme ilgisi ve yatkınlığının çocukken ortaya çıktığını belirten Omar, 'İlk sergimi ortaokulda açtığımda beğeni toplamıştı. Bunu akademik bir alana taşımaya karar vererek, Şam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne yazıldım. Teknik eğitimimi orada tamamladım.' dedi.
Ali Omar, insanın kaderinden kaçamadığına işaret ederek, 'Resim de benim kaderim oldu. Michelangelo'dan etkilendim. Aslına bakarsanız, resim dünyanın en eski sanatı. İnsanlar 20 bin yıl önce mağaraların duvarlarına kemiklerle resimler çizmişler. O insanları resim çizmeye iten şey neyse, bugün de beni resim çizmeye iten şey o. Bu yaratılıştan gelen bir yetenek.' diye konuştu.
Eğitimi sırasında 'ruh' ve 'ceset' ayrımını anlamak için tıp öğrencileriyle kadavraları incelediğini aktaran Omar, fizyolojiyle resim sanatının çok yakın ilişki içerisinde olduğunu anladığını ifade etti. Omar, eski Arap sanatçıları da yakından inceleyerek Mezopotamya medeniyetinin sanatla olan derin ilişkisini irdelediğini kaydetti.
- 'Suriye'deki baskıların ardından köyüme döndüm'
Omar, Suriye'deki ayaklanmanın ardından başlayan baskılar nedeniyle yaşadığı bölgeden Kamışlı kentine bağlı köyüne döndüğünü, resim çalışmalarına orada devam ettiğini söyledi.
Doğduğu köye dışarıdan bakıldığında sanatla ilgili bir şey yokmuş gibi görüldüğünü anlatan Omar, şöyle devam etti:
'Aslında gerçek böyle değil. Bir kabile kültürü bile olsa, kadim medeniyetimizde el işlerinden tutun da şarkılarına kadar, sanatın çok derin izlerini görebiliyorsunuz. Giysiler ve çadırlar da aslında birer sanat eseri. Kültür aslında bir medeniyeti, uygarlığı beraberinde getiriyor. İnsanlık, Habil ve Kabil'den bu yana bir şeyler üretiyor. Kadim zamanlardan beridir Ortadoğu uygar bir toplumdu.'
Ressam Ali Omar, 2015'te geldiği İstanbul'da çalışmalarına devam ettiğini kaydederek, 'İstanbul'a geldiğimde şaşırdığım en önemli şey, Türk toplumunun kendi medeniyetiyle bağının kopmuş olması. Bu büyük yabancılaşma beni hüzünlendirdi. Mimar Sinan'ın ismi üniversitelere verilmiş ama mimariye hiç yansımamış. İstanbul kadim bir medeniyet örneği ve ben etkisi altında kaldım. Bugün burada sergilediğim resimlerin çoğunu İstanbul'da çizdim.' ifadelerini kullandı.
Portrelerden oluşan resimleri 5 yılda çizdiğini dile getiren Omar, resmin göze hitap eden bir sanat olması nedeniyle portrenin insan üzerindeki etkisinin daha güçlü olduğunun altını çizdi.
Omar, Türkiye'de modern sanatın çok güçlü olduğuna vurgu yaparak, zaman zaman galerileri gezdiğinde keyif aldığını ve kaliteli sanat eserleriyle karşılaştığını sözlerine ekledi.
Sergi, 13 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.