Tanker Uçakların Komutanı O Geceyi Anlattı
15 Temmuz gecesi Ankara'ya bombalı saldırı gerçekleştiren F16'lara yakıt ikmali yapan tanker uçakların filo komutanı olan Binbaşı Orçun Kuş'un ifadesinde olay gecesi yaşananları anlattığı öğrenildi Kuş: 'Akıncı üzerinde önce bir F16 gelerek bizden yakıt aldı. Telsiz temasımız vardı. Ancak, o uçağın görevi konusunda herhangi bir konuşmamız olmadı. Bir süre sonra iki F16 uçağı aynı anda geldi. Bu uçaklardan birisi yakıt aldı ancak diğeri arızası nedeniyle yakıt almadı' 'Üs komutanı Bekir Ercan Van, 'Kalk emrini kendisinin verdiğini, sorulduğu takdirde konuyu olduğu gibi anlatmamız gerektiğini' söyledi.'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara'yı bombalayan F-16'lara yakıt ikmali yaptıkları iddia edilen İncirlik 10.Tanker Üs Komutanlığındaki tanker uçaklarının filo komutanı Binbaşı Orçun Kuş, o gece yaşananları anlatıp, uçuş emrini Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilip tutuklanan Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın verdiğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen ve darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Binbaşı Kuş'un gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği Adana Adliyesinde cumhuriyet savcısına verdiği ifade ortaya çıktı.
Savunmasında ilkokulu Almanya'da okuduğunu ve 1999'da Hava Harp Okulundan mezun olduğunu belirten Kuş, İzmir Çiğli'de de uçuş eğitimi aldığını anlattı.
Yaklaşık 4 yıldır İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığında görev yaptığını, 2 yıldır da filo komutanı olduğunu belirten Kuş, 15 Temmuz günü saat 07.30'da görevli olduğu 101. Filo Komutanlığına geldiğini söyledi.
Kuş, rutin mesai faaliyetlerini yaparken Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın saat 11.00'de kendisine 'Akşam uçuş olabilir ya da hafta sonu yoğun uçuşumuz olabilir' şeklinde ikazda bulunup uçuş ekibinin istirahat etmesi gerektiğini söylediğini belirtti.
Bunun üzerine hazırlık yaptığını anlatan Kuş, 'Ben de kafamda belirlediğim uçuş ekibine akşam istirahat etmeleri ikazında bulundum. O gün için benim 5 uçak komutanım vardı. Biri gece uçtuğu için mesaiye geç gelecekti. Biri sabah eğitim uçuşu yaptı. Dolayısıyla 3 ekip oluşturabilecek durumdaydım. Uçuş ekibini belirledim.' dedi.
Kuş, normalde cuma günleri bayrak töreninin saat 16.00'da mesainin ise saat 17.00'de bittiğini ancak darbe girişiminin olduğu gün bayrak töreninin saat 14.00'de yapıldığını, mesainin de 15.00'de bittiğini ifade etti.
Üs Komutanı Tuğgeneral Van'ın ayrıca, 'Hafta sonu izne gitmek isteyen erken çıksın' dediğini de belirten Kuş, kendisinin ise normal mesaiye devam edip cumartesi, pazar ve pazartesi uçuş programlarının da onaylanmasının ardından evine gittiğini anlattı.
Kuş, o gece için ise herhangi bir uçuş planlaması yapılmadığını ancak Tuğgeneral Van'ın saat 21.00 sıralarında telefonla arayarak mesaiye gelmesini istediğini ifade ederek, kendisinin de uçuş ekibini arayıp mesaiye gelmelerini ilettiğini kaydetti.
- 'Saat 21.50’de uçuşa geçtik. Bu uçuşumuz kayıtlara geçmedi'
Üsse geldikten sonra terörle mücadele harekatı kapsamında uçuş yapacaklarını sandığı için aklına başka bir şey gelmediğini öne süren Kuş, şöyle devam etti:
'Uçuş teçhizatlarımızı aldık, uçakbaşı yaptık. Hatırladığım kadarıyla 110 numaralı uçağa bindim. Uçak komutanı bendim. Uçuş ekibimiz uçağı hazırlarken Üs Komutanımız Tuğgeneral Bekir Ercan Van, diğer uçağın kıdemlisi olan Erhan Gazioğlu albayımız ve beni çağırarak onların Afyonkarahisar üzerine gitmesini, bizim de Kayseri üzerine gitmemizi ve orada savaş uçakları olan F-16’lara yakıt vermemizi emretti. Saat 21.50’de uçuşa geçtik. Bu uçuşumuz kayıtlara geçmedi. Şöyle ki muharebe yöntemi sisteminde uçuş kayda girmedi. Çünkü önceden girilmiş olması gerekiyordu. Bana verilen emir tamamen hizmete yöneliktir ve ben bu emri yerine getirdim. Kayseri üzerine gittik, beklemeye başladık, orbit yaptık. Herhangi bir uçak gelmedi. Bize telsizden yani Yavuz radarından 'Başınız güneyde olsun' denildi.'
- 'Akıncı üzerine gitmemiz gerektiğini söyledi'
Uçuş sırasında telsizden 'Havadaki uçaklar kalktıkları meydana insin' şeklinde uyarı yapıldığını ifade eden Kuş, şunları söyledi:
'Bu uyarıyı kimin yaptığını bilmiyorum. Çünkü bir telsiz konuşması vardı. Biz İncirlik’in kuzeyindeki yakıt ikmal sahası olan Y-21 sahasına gittik, orada bir müddet bekledik. Ortada bir telsiz karmaşası olduğu için filo ile temas kurduk. Filodan sesinden tanıdığım kadarıyla Devrim binbaşı ile görüştüm. Ben durumu anlattım. Bölgede yakıt verecek uçak olmadığını söyledim. Bize 'Geri gelin inin' dendiğini söyledim. Bunun üzerine kendisi bana üs komutanının emri olduğunu ve Akıncı üzerine gitmemiz gerektiğini söyledi. Kendisi bunu söylemeden önce üs komutanıyla görüştü.'
Kuş, bunun üzerine Akıncı üzerine gittiklerini ve beklemeye başladıklarını belirterek, bu esnada normalin üstünde bir telsiz konuşması gerçekleştiğini duyduklarını ancak F-16’larla herhangi bir temas sağlamadıklarını dile getirdi.
Daha sonra İncirlik tarafına gelip ardından tekrar Akıncı üzerine gittiklerini anlatan Kuş, 'Akıncı üzerinde önce bir F-16 gelerek bizden yakıt aldı. Telsiz temasımız vardı. Ancak, o uçağın görevi konusunda herhangi bir konuşmamız olmadı. Bir süre sonra iki F-16 uçağı aynı anda geldi. Bu uçaklardan birisi yakıt aldı ancak diğeri arızası nedeniyle yakıt almadı. Bu uçaklar gittikten sonra bir süre daha beklemeye devam ettik. Bir F-16 uçağı daha geldi. Bu uçağa da yakıt verdik. Bir müddet daha aynı bölgede bekleme yaptık. Yakıtımız azaldığı için İncirlik Üssü'ne dönüşe geçtik. Saat 05.30'da üsse iniş yaptık.' diye konuştu.
- Üs komutanı toplantı yaptı
Kuş, üsse indiklerinde filoya geçtiklerini aktararak, bir süre sonra Bekir Ercan Van'ın gelerek brifing salonunda toplantı yaptığını anlattı.
Toplantı sırasında Van'ın 'Kalk emrini kendisinin verdiğini, sorulduğu takdirde konuyu olduğu gibi anlatmamız gerektiğini' söyleyip ayrıldığını iddia eden Kuş, şöyle devam etti:
'Normalde uçuştan sonra böyle bir şey söylemezdi, niye böyle bir şey söyleme gereği duyduğunu bilmiyorum. Ben darbeye teşebbüs olayı olduğunu filoya gelip televizyonu açınca öğrendim. İndiğimiz sırada bakım görevlileri ile ülkemizde gerçekleşen darbeye teşebbüs olayı ile ilgili bir konuşma yapmadık. Uçuş ekibimdeki diğer şahısların böyle bir konuşma yapıp yapmadığını bilmiyorum. Yakıt verdiğimiz uçakların Ankara'da bombalama olayını gerçekleştiren uçaklar olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, yakıt verdiğimiz uçaklardan bu bombalama eylemi gerçekleştirilmiş olabilir. Yakıt verdiğimiz uçakların hangi görevi icra edeceğini kesinlikle bilmiyordum ve bilseydim böyle bir göreve gitmezdim.'
Kuş, üs komutanın verdiği görevi yerine getirdiğini, terörle mücadele kapsamındaki bir görev olduğunu düşündüğü için sorgulama gereği duymadığını ifade ederek, yakıt verdikleri uçakların hangi görevi yaptıklarını sorgulama gibi bir durumlarının olmadığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen ve darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Binbaşı Kuş'un gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği Adana Adliyesinde cumhuriyet savcısına verdiği ifade ortaya çıktı.
Savunmasında ilkokulu Almanya'da okuduğunu ve 1999'da Hava Harp Okulundan mezun olduğunu belirten Kuş, İzmir Çiğli'de de uçuş eğitimi aldığını anlattı.
Yaklaşık 4 yıldır İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığında görev yaptığını, 2 yıldır da filo komutanı olduğunu belirten Kuş, 15 Temmuz günü saat 07.30'da görevli olduğu 101. Filo Komutanlığına geldiğini söyledi.
Kuş, rutin mesai faaliyetlerini yaparken Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın saat 11.00'de kendisine 'Akşam uçuş olabilir ya da hafta sonu yoğun uçuşumuz olabilir' şeklinde ikazda bulunup uçuş ekibinin istirahat etmesi gerektiğini söylediğini belirtti.
Bunun üzerine hazırlık yaptığını anlatan Kuş, 'Ben de kafamda belirlediğim uçuş ekibine akşam istirahat etmeleri ikazında bulundum. O gün için benim 5 uçak komutanım vardı. Biri gece uçtuğu için mesaiye geç gelecekti. Biri sabah eğitim uçuşu yaptı. Dolayısıyla 3 ekip oluşturabilecek durumdaydım. Uçuş ekibini belirledim.' dedi.
Kuş, normalde cuma günleri bayrak töreninin saat 16.00'da mesainin ise saat 17.00'de bittiğini ancak darbe girişiminin olduğu gün bayrak töreninin saat 14.00'de yapıldığını, mesainin de 15.00'de bittiğini ifade etti.
Üs Komutanı Tuğgeneral Van'ın ayrıca, 'Hafta sonu izne gitmek isteyen erken çıksın' dediğini de belirten Kuş, kendisinin ise normal mesaiye devam edip cumartesi, pazar ve pazartesi uçuş programlarının da onaylanmasının ardından evine gittiğini anlattı.
Kuş, o gece için ise herhangi bir uçuş planlaması yapılmadığını ancak Tuğgeneral Van'ın saat 21.00 sıralarında telefonla arayarak mesaiye gelmesini istediğini ifade ederek, kendisinin de uçuş ekibini arayıp mesaiye gelmelerini ilettiğini kaydetti.
- 'Saat 21.50’de uçuşa geçtik. Bu uçuşumuz kayıtlara geçmedi'
Üsse geldikten sonra terörle mücadele harekatı kapsamında uçuş yapacaklarını sandığı için aklına başka bir şey gelmediğini öne süren Kuş, şöyle devam etti:
'Uçuş teçhizatlarımızı aldık, uçakbaşı yaptık. Hatırladığım kadarıyla 110 numaralı uçağa bindim. Uçak komutanı bendim. Uçuş ekibimiz uçağı hazırlarken Üs Komutanımız Tuğgeneral Bekir Ercan Van, diğer uçağın kıdemlisi olan Erhan Gazioğlu albayımız ve beni çağırarak onların Afyonkarahisar üzerine gitmesini, bizim de Kayseri üzerine gitmemizi ve orada savaş uçakları olan F-16’lara yakıt vermemizi emretti. Saat 21.50’de uçuşa geçtik. Bu uçuşumuz kayıtlara geçmedi. Şöyle ki muharebe yöntemi sisteminde uçuş kayda girmedi. Çünkü önceden girilmiş olması gerekiyordu. Bana verilen emir tamamen hizmete yöneliktir ve ben bu emri yerine getirdim. Kayseri üzerine gittik, beklemeye başladık, orbit yaptık. Herhangi bir uçak gelmedi. Bize telsizden yani Yavuz radarından 'Başınız güneyde olsun' denildi.'
- 'Akıncı üzerine gitmemiz gerektiğini söyledi'
Uçuş sırasında telsizden 'Havadaki uçaklar kalktıkları meydana insin' şeklinde uyarı yapıldığını ifade eden Kuş, şunları söyledi:
'Bu uyarıyı kimin yaptığını bilmiyorum. Çünkü bir telsiz konuşması vardı. Biz İncirlik’in kuzeyindeki yakıt ikmal sahası olan Y-21 sahasına gittik, orada bir müddet bekledik. Ortada bir telsiz karmaşası olduğu için filo ile temas kurduk. Filodan sesinden tanıdığım kadarıyla Devrim binbaşı ile görüştüm. Ben durumu anlattım. Bölgede yakıt verecek uçak olmadığını söyledim. Bize 'Geri gelin inin' dendiğini söyledim. Bunun üzerine kendisi bana üs komutanının emri olduğunu ve Akıncı üzerine gitmemiz gerektiğini söyledi. Kendisi bunu söylemeden önce üs komutanıyla görüştü.'
Kuş, bunun üzerine Akıncı üzerine gittiklerini ve beklemeye başladıklarını belirterek, bu esnada normalin üstünde bir telsiz konuşması gerçekleştiğini duyduklarını ancak F-16’larla herhangi bir temas sağlamadıklarını dile getirdi.
Daha sonra İncirlik tarafına gelip ardından tekrar Akıncı üzerine gittiklerini anlatan Kuş, 'Akıncı üzerinde önce bir F-16 gelerek bizden yakıt aldı. Telsiz temasımız vardı. Ancak, o uçağın görevi konusunda herhangi bir konuşmamız olmadı. Bir süre sonra iki F-16 uçağı aynı anda geldi. Bu uçaklardan birisi yakıt aldı ancak diğeri arızası nedeniyle yakıt almadı. Bu uçaklar gittikten sonra bir süre daha beklemeye devam ettik. Bir F-16 uçağı daha geldi. Bu uçağa da yakıt verdik. Bir müddet daha aynı bölgede bekleme yaptık. Yakıtımız azaldığı için İncirlik Üssü'ne dönüşe geçtik. Saat 05.30'da üsse iniş yaptık.' diye konuştu.
- Üs komutanı toplantı yaptı
Kuş, üsse indiklerinde filoya geçtiklerini aktararak, bir süre sonra Bekir Ercan Van'ın gelerek brifing salonunda toplantı yaptığını anlattı.
Toplantı sırasında Van'ın 'Kalk emrini kendisinin verdiğini, sorulduğu takdirde konuyu olduğu gibi anlatmamız gerektiğini' söyleyip ayrıldığını iddia eden Kuş, şöyle devam etti:
'Normalde uçuştan sonra böyle bir şey söylemezdi, niye böyle bir şey söyleme gereği duyduğunu bilmiyorum. Ben darbeye teşebbüs olayı olduğunu filoya gelip televizyonu açınca öğrendim. İndiğimiz sırada bakım görevlileri ile ülkemizde gerçekleşen darbeye teşebbüs olayı ile ilgili bir konuşma yapmadık. Uçuş ekibimdeki diğer şahısların böyle bir konuşma yapıp yapmadığını bilmiyorum. Yakıt verdiğimiz uçakların Ankara'da bombalama olayını gerçekleştiren uçaklar olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, yakıt verdiğimiz uçaklardan bu bombalama eylemi gerçekleştirilmiş olabilir. Yakıt verdiğimiz uçakların hangi görevi icra edeceğini kesinlikle bilmiyordum ve bilseydim böyle bir göreve gitmezdim.'
Kuş, üs komutanın verdiği görevi yerine getirdiğini, terörle mücadele kapsamındaki bir görev olduğunu düşündüğü için sorgulama gereği duymadığını ifade ederek, yakıt verdikleri uçakların hangi görevi yaptıklarını sorgulama gibi bir durumlarının olmadığını sözlerine ekledi.