'Ezan Sesi Geldi, Korkular Bitti'

Ay Vakti DüşünceKültür ve Edebiyat Dergisi Genel Koordinatörü Şeref Akbaba: 'Bizde salalar okunmaya başladı. O Salalarla beraber, ezan sesi geldi, korkular bitti. Ezan sesi geldi yaşlısı, genci herkes sokağa dökülmeye başladı''Bu gençlerin elinden telefonlar hiç düşmezdi. Hep başka şeylerle meşgul oluyorlar sanıyorduk. Fakat o gece dışarıya çıktığımda, gördüm ki bunlar istiklali de vatan sevgisini de bayrağı da bizim anlattıklarımızı da çok iyi hazmetmişler'

ALİ CEVAHİR AKTÜRK - Ay Vakti Düşünce-Kültür ve Edebiyat Dergisi Genel Koordinatörü, Şair Şeref Akbaba, 'Bizde salalar okunmaya başladı. O Salalarla beraber, ezan sesi geldi, korkular bitti. Ezan sesi geldi yaşlısı, genci herkes sokağa dökülmeye başladı.' dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Şair Şeref Akbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'sokağa çıkın' talimatıyla sokağa çıktıklarını belirtti.

'Cahit Zarifoğlu'nun, 1980'lerde Hafız Esed'in 20 bin kişiyi katlettikten sonra yazdığı şiirde bahsettiği korkuyla sokağa çıktım.' diyen Akbaba, insan kıyımına dair kaygılarının olduğunu ve sonradan bu kıyımın gerçekleştiğini gördüklerini ifade etti.

Akbaba, şöyle devam etti:

'Nitekim köprüde, başka yerlerde kendi insanının üzerine ateş açan, kendi insanını öldüren bir insan yetiştirilmiş bu memlekette. Her ne şekilde olursa olsun bu caniliği yapmamış olmaları lazımdı.'

-'İstiklali de vatan sevgisini de çok iyi hazmetmişler'

Akbaba, o gece sokaklarda çok sayıda 15-25 yaşlarında genç olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu gençlerin elinden telefonlar hiç düşmezdi. Hep onlara kızıyorduk. Aileleri de kızıyor, biz de kızıyoruz. Bunlar bizi dinlemiyorlar diyorduk, bunlar tarihten, geçmişten, dersten haberdar değiller, diyorduk. Hep başka şeylerle meşgul oluyorlar sanıyorduk. Fakat o gece dışarıya çıktığımda, gördüm ki bunlar istiklali de vatan sevgisini de bayrağı da bizim anlattıklarımızı da çok iyi hazmetmişler.'

- 'Hiç kimsenin ne aklından, ne hayalinden ölüm diye bir şey geçmiyordu'

Çamlıca gişelerinde cemseler ve tanklar olduğunu duyduklarında, kalabalığın bulundukları yerden o tarafa yöneldiğini hatırlatan Akbaba, o gece yaşananları şöyle anlattı:

'Hiç kimsenin ne aklından, ne hayalinden ölüm diye bir şey geçmiyordu, herkes gidiyordu. Tankları, cemseleri durduracağız. Ellerinde değnek yok, taş yok, silah yok, hiçbir şey yok. Ama insanlar yürüyorlardı. Belki tarihte böyle bir şey olmamıştır. Bir ordu geliyor ve siz ordunun üzerine yürüyorsunuz. Ellerinizle tankları durduracaksınız. Yüreğinizle cemseleri durduracaksınız.'

Akbaba, merhum Şair Cahit Zarifoğlu'nun şiirindeki olayın tam tersinin Türkiye'de yaşandığını söyleyerek, 'Bizde salalar okunmaya başladı. O salalarla beraber, ezan sesi geldi, korkular bitti. Ezan sesi geldi yaşlısı, genci herkes sokağa dökülmeye başladı.' dedi.

O gece diri bir toplum gördüğüne değinen Akbaba, 'yeryüzünde diri bir toplum nerede var' denecek olursa, Anadolu coğrafyasında, bu coğrafyada yaşayan insanların nezih ve fetih ruhlu insanlar olduğuna her zaman inandığını, bu inancını ise o gece doğrulama mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Suriye'nin Hama şehrinde Hafız Esed iktidarında yaşanan katliamların da 15 Temmuz gecesi yaşandığını vurgulayan Akbaba, şöyle konuştu:

'Korkularımız, endişelerimiz yerini ümide bıraktı. Bu coğrafyanın insanı, bu diri insanlar, bu fetih ruhlu insanlar, milli iradeyi, kendi iradelerini çiğnetmediler. Biz varız, güç yok. Gücün karşısında imanlarıyla, gücün karşısında vatan şuuruyla, bayrak sevgisiyle durdular ve bütün insanlığa, dünyaya örnek olacak bir tarih yazdılar. Bunu yaparken de o toplulukla birlikte olmamız lazımdı. Onları yaşamak lazımdı.'

- 'Sanki 10 yıldır halk hazırlanmış gibiydi'

Akbaba, bulunduğu yerden herkesin köprüye gitmeye çalıştığı esnada evini aradığını ve TRT'nin darbecilerden kurtarılarak, haber yapmaya başladığını öğrendiğinde, darbe girişiminin bittiğini anladığını söyledi.

Sokağa çıkan vatandaşların, sanki darbeye karşı 10 yıldır hazırlık içerisinde olduğunu söyleyen Akbaba, şunları dile getirdi:

'Türkiye’nin dört bir tarafına bakın, nerede cemse, tank var ise bu halk sanki 10 yıldır organize edilmiş, sanki 10 yıl bunlara anlatılmış, planlanmış, programlanmış bir halk gibiydi. Üsküdar'da tankın önüne yatan kardeşimiz neyse, köprüde, Ankara’da, başka yerlerde herkes aynı hareketlerle tankın üzerine çıkıyor, bunları pasifize ediyor, garnizonlara giriyor, 'ne yapıyorsunuz', diyor. Satılmış insanlara karşı, aklı çalınmış insanlara karşı ülkesine, milletine büyük zararlar verecek insanlara karşı göğüslerini siper ediyorlardı. Bu muhteşem bir şeydir. Bu bir milattır, bu miladı 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan, siyasetçilerin, akademisyenlerin ve günlerdir meydanların söylediği gibi, sokağa çıkanların bu miladı, tarihi yazan olduklarını ben de düşünüyorum.'

15 Temmuz gecesinin kara bir gece olduğunu tekrarlayan Akbaba, sözlerini şöyle tamamladı:

'Benim endişem, bu gecenin güneşinin doğmayacağı bir gece olması idi. Elhamdülillah daha güneş doğmadan önce bu geceyi atlattık. Şunu söylemesinler, bir defaya mahsus böyle bir şey oldu. Yarın bir şey olduğu zaman bunların zihnini, kalbini, ruhunu yine biz çeleriz, pasifize ederiz, sokaklara çıkarız, gibi düşünmesinler. Bu coğrafya diri bir coğrafyadır. Bu coğrafyada 15 Temmuz gecesi gibi kim hainlik yaparsa karşılarında, yine bu nezih milleti bulacaktır.'

Kaynak: AA