Sakarya Depremin İzlerini Sildi, Cazibe Merkezi Oldu
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin ardından büyük yıkıma uğrayan Sakarya, yeni yerleşim bölgeleri ve sosyal donatı alanlarıyla artık depremin yaralarını sardı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Toçoğlu:'Sakarya, şu anda 3 kat sınırlamasıyla, sağlam binalarıyla depreme en hazırlıklı illerimizden birisi olma yolunda önemli adımlar attı' 'Bu şehre dışarıdan gelen birisinin '17 yıl önce bu şehir yerle bir olmuş.' diyeceği hiçbir şey yok. Çok kısa süre içerisinde şehrimiz yenilendi'
ONUR ORHAN - Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi sonrası başlatılan çalışmalarla yeniden ayağa kalkan Sakarya, yeniden cazibe merkezi kentlerden biri haline geldi.
'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen 17 Ağustos Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden ve yaralanan çok sayıda insanın yanı sıra 285 bin konut ile 40 binden fazla iş yeri hasara uğradı.
Depremde büyük yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Sakarya'da felaketin ardından başlatılan çalışmalar kapsamında Camili ve Karaman mahallelerinde yeni yerleşim bölgeleri oluşturuldu. Deprem yönetmeliğine uygun yaklaşık 8 bine yakın kalıcı konutun yer aldığı bölge, Yenikent Park, Yenikent Kültür Merkezi ve Korucuk Park gibi sosyal donatılarla adeta cazibe merkezine dönüştürüldü.
Sakarya Valiliği, Adliye Sarayı ve diğer resmi kurumların da hizmet verdiği yeni yerleşim bölgesi, vatandaşlardan ilgi gören, güvenli bir yaşam alanı oldu.
- 'Türkiye'de kat sınırlamasının yapıldığı tek il Sakarya'
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sakarya'nın birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu, aralıklarla da olsa her 30 yılda bir depremle karşılaştığını söyledi.
Toçoğlu, 17 yıl önce kentin 'asrın depreminde' çok büyük hasar gördüğünü, adeta yerle bir olduğunu ifade ederek, 'Ancak 2000 yılı itibarıyla Sakaryamız bu felaketten sonra kendisini çok kısa süre içerisinde toparlayan ve depreme hazırlık anlamında önemli çalışmalar yapan bir ilimiz. Dolayısıyla biz yeniden bir felaketle karşı karşıya kalacağımız bilinciyle şehrimizi depreme hazırlıklı bir il haline getirmek için gayret sarf ediyoruz. O dönemde depremin az etkilediği sağlam bölgelere şehrin taşınması konusunda bir karar alınmıştı ve şehrimiz Yenikent dediğimiz bölgeye yeniden planlandı. Kamu binaları, hastaneler o bölgede yapıldı.' diye konuştu.
Türkiye'de ilk kez kat sınırlamasının yapıldığı tek ve öncü il olduklarını vurgulayan Toçoğlu, Sakarya'da sadece binaların sağlamlığıyla alakalı değil, aynı zamanda zemin sıvılaşması sorunu da bulunduğunu söyledi.
'Yatay büyümenin uygulandığı ve kat sınırlamasının olduğu bir ildir Sakaryamız.' diyen Toçoğlu, şöyle devam etti:
'Sakarya, şu anda 3 kat sınırlamasıyla sağlam binalarıyla depreme en hazırlıklı illerimizden birisi olma yolunda önemli adımlar attı. Yine depremden kalma ağır hasarlı binaların tamamı yıkıldı ve yenilendi. Orta hasarlı binalar da ortadan kaldırıldı, onarımları yapılanlar yapıldı, yapılamayanlar ilçe belediyelerimiz tarafından yıkılarak şehrin sağlam imarına katkı sağlanmış oldu. Sakarya, imar uygulamalarının en sıkı ve ciddi şekilde uygulandığı ilerin başında gelen şehrimizdir. Tabii ki bu bir doğal durumdur, yine bunlarla karşılaşacağız. Bizim de buna hazırlık yolunda önemli adımlar attığımızı ifade etmek isterim.'
Toçoğlu, depremin yaşandığı ilk andaki panikten dolayı Sakarya'nın önemli bir nüfusunu göç verdiğini ancak imar konusundaki ciddi çalışmalar ve şehirde yapılan yeni düzenlemeler sayesinde şehri terk eden vatandaşların döndüğünü vurgulayarak, cazip hale geldiği için kentin hala göç almaya devam ettiğini kaydetti.
- 'Sakarya'da her yıl 20 bin nüfus artışı var'
Kentte her yıl yaklaşık 15-20 bin nüfus artışı yaşandığına dikkati çeken Toçoğlu, 'Bu nüfus artışı da büyük ölçüde aldığımız göçle alakalı. Tabii nitelikli göç almaya çalışıyoruz. Sakarya'nın hem tabii güzellikleri hem doğal konumu hem bulunduğu mevki olarak hem de imar açısından bu dikkatli çalışmaları, Sakarya'ya ilgiyi ve cazibeyi de her gün artırıyor.' dedi.
Sakarya'nın deprem bölgesi olmasının dışında önemli avantajları bünyesinde barındıran bir şehir olduğunu vurgulayan Toçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
'İnsanı yormayan, rahat bir şehir. Yeşili, doğası, gölleri ve deniziyle, başkente ve İstanbul'a çok rahat ulaşımıyla güzel bir şehir. Depreme yönelik gerekli hazırlıklar yapılırsa depremi de en az hasarla atlatabilecek bir kent. Bu şehre dışarıdan gelen birisinin '17 yıl önce bu şehir yerle bir olmuş.' diyeceği hiçbir şey yok. Çok kısa süre içerisinde şehrimiz yenilendi.'
Kaynak: AA
'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen 17 Ağustos Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden ve yaralanan çok sayıda insanın yanı sıra 285 bin konut ile 40 binden fazla iş yeri hasara uğradı.
Depremde büyük yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Sakarya'da felaketin ardından başlatılan çalışmalar kapsamında Camili ve Karaman mahallelerinde yeni yerleşim bölgeleri oluşturuldu. Deprem yönetmeliğine uygun yaklaşık 8 bine yakın kalıcı konutun yer aldığı bölge, Yenikent Park, Yenikent Kültür Merkezi ve Korucuk Park gibi sosyal donatılarla adeta cazibe merkezine dönüştürüldü.
Sakarya Valiliği, Adliye Sarayı ve diğer resmi kurumların da hizmet verdiği yeni yerleşim bölgesi, vatandaşlardan ilgi gören, güvenli bir yaşam alanı oldu.
- 'Türkiye'de kat sınırlamasının yapıldığı tek il Sakarya'
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sakarya'nın birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu, aralıklarla da olsa her 30 yılda bir depremle karşılaştığını söyledi.
Toçoğlu, 17 yıl önce kentin 'asrın depreminde' çok büyük hasar gördüğünü, adeta yerle bir olduğunu ifade ederek, 'Ancak 2000 yılı itibarıyla Sakaryamız bu felaketten sonra kendisini çok kısa süre içerisinde toparlayan ve depreme hazırlık anlamında önemli çalışmalar yapan bir ilimiz. Dolayısıyla biz yeniden bir felaketle karşı karşıya kalacağımız bilinciyle şehrimizi depreme hazırlıklı bir il haline getirmek için gayret sarf ediyoruz. O dönemde depremin az etkilediği sağlam bölgelere şehrin taşınması konusunda bir karar alınmıştı ve şehrimiz Yenikent dediğimiz bölgeye yeniden planlandı. Kamu binaları, hastaneler o bölgede yapıldı.' diye konuştu.
Türkiye'de ilk kez kat sınırlamasının yapıldığı tek ve öncü il olduklarını vurgulayan Toçoğlu, Sakarya'da sadece binaların sağlamlığıyla alakalı değil, aynı zamanda zemin sıvılaşması sorunu da bulunduğunu söyledi.
'Yatay büyümenin uygulandığı ve kat sınırlamasının olduğu bir ildir Sakaryamız.' diyen Toçoğlu, şöyle devam etti:
'Sakarya, şu anda 3 kat sınırlamasıyla sağlam binalarıyla depreme en hazırlıklı illerimizden birisi olma yolunda önemli adımlar attı. Yine depremden kalma ağır hasarlı binaların tamamı yıkıldı ve yenilendi. Orta hasarlı binalar da ortadan kaldırıldı, onarımları yapılanlar yapıldı, yapılamayanlar ilçe belediyelerimiz tarafından yıkılarak şehrin sağlam imarına katkı sağlanmış oldu. Sakarya, imar uygulamalarının en sıkı ve ciddi şekilde uygulandığı ilerin başında gelen şehrimizdir. Tabii ki bu bir doğal durumdur, yine bunlarla karşılaşacağız. Bizim de buna hazırlık yolunda önemli adımlar attığımızı ifade etmek isterim.'
Toçoğlu, depremin yaşandığı ilk andaki panikten dolayı Sakarya'nın önemli bir nüfusunu göç verdiğini ancak imar konusundaki ciddi çalışmalar ve şehirde yapılan yeni düzenlemeler sayesinde şehri terk eden vatandaşların döndüğünü vurgulayarak, cazip hale geldiği için kentin hala göç almaya devam ettiğini kaydetti.
- 'Sakarya'da her yıl 20 bin nüfus artışı var'
Kentte her yıl yaklaşık 15-20 bin nüfus artışı yaşandığına dikkati çeken Toçoğlu, 'Bu nüfus artışı da büyük ölçüde aldığımız göçle alakalı. Tabii nitelikli göç almaya çalışıyoruz. Sakarya'nın hem tabii güzellikleri hem doğal konumu hem bulunduğu mevki olarak hem de imar açısından bu dikkatli çalışmaları, Sakarya'ya ilgiyi ve cazibeyi de her gün artırıyor.' dedi.
Sakarya'nın deprem bölgesi olmasının dışında önemli avantajları bünyesinde barındıran bir şehir olduğunu vurgulayan Toçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
'İnsanı yormayan, rahat bir şehir. Yeşili, doğası, gölleri ve deniziyle, başkente ve İstanbul'a çok rahat ulaşımıyla güzel bir şehir. Depreme yönelik gerekli hazırlıklar yapılırsa depremi de en az hasarla atlatabilecek bir kent. Bu şehre dışarıdan gelen birisinin '17 yıl önce bu şehir yerle bir olmuş.' diyeceği hiçbir şey yok. Çok kısa süre içerisinde şehrimiz yenilendi.'